Biraz da Edebiyat [Günay Tulun]

Edebiyat denildi mi hemen eskiler dolar gönül perdeme. Çok mükemmel öğretmenlerle yetiştik biz. Düriye Güneri, Bahire Orbay, Zeki Öztanrısever, İbrahim Işık, Sedat Günay, büyük şair Bekir Sıtkı Erdoğan... Onların hepsi bize çok okuyup korkmadan yazmayı aşıladı hep. Allah hepsinden razı olsun. Bir kısmı da Bahire Orbay ve Sedat Günay'ın yaptığı gibi yazı yazdırır, derslerin bir kısmını şiir ve romana ayırırdı. Bizim nesil çok okur, kitapları nerdeyse eline geçirdiği an bitirirdi. Allah için kitaplarda çok ucuzdu ya! Başta Varlık Yayınları olmak üzere; Remzi Kitabevi'nin, İnkılâp Kitabevi'nin, Ekicigil Yayınları'nın hizmetini unutabilmek mümkün değil. Ya Millî Eğitim Bakanlığı'na ne demeli. Tüm klasikleri çevirip kirlenmez ciltlerle sundu hizmetimize...
Çılgınca okurduk. Alphonse Daudet, Victor Hugo, Somerset Maugham, Panait Istrati, Charles Dickens, O'Henry, Mark Twain, Jack London, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Orhan Veli Kanık, Cahit Sıtkı Tarancı, Fakir Baykurt, Giovanni Guarechi, Luigi Prandello ve daha birçokları...
Liste o kadar uzun ki say say bitmez.
Edgar Allan Poe'nun " Annabel Lee " şiirine hayrandım. Bir daha Melih Cevdet Anday gibi çeviren çıkmadı onu.
Eskilerin deyişiyle o yıllar, " Mahrumiyet Yılları" idi. Bir şeylere elinizi uzatsanız da elde edememe yılları. İnsanlar her türlü sıkıntıya rağmen; hem kendi, hem de çocuklarının kitap okuyabilmesi için bütçelerinden para ayırırdı. En değerli hediyeydi kitap.
Bugünse okuyan o kadar az ki!
Neden? Gözlemlerimin söyledikleri şu... En başta öğretmenlerimizin bu tür insan yetiştirme amaçları yok. Ya maddî sıkıntı içinde boğulup silikleşiyor ya da bu sıkıntılarını gidermek için özel ders yolunda "Vakit nakittir." felsefesini ispata çalışıyorlar.
Kitaplar da öyle pahalı ki! İnsan nereye para ayıracağını şaşırıyor. Gidip bakın kitap reyonlarına. Ortalama kitap fiyatı yirmi yeni lirayı çoktan geçip yukarılara tırmandı bile! Devlet, eskiden "halkı okusun" diye, kitaplara destekleme politikası uygulardı. Bugünse yandaşlar destek altında. Eh ! Üç kuruş maaş alıp borçlanma mucizesini sergileyen işçi, memur, emekli aileleri yararlanacak değil ya bu destekten. Onlara gelince; vergiye vergi koydum öde, havaya zam yaptım öde, denize zam yaptım öde! Sonuçta garibin ailesi de garip oluyor. Yalnız bizim gariplerimiz de bir tuhaf. Baksanıza herkes ozan olmuş, herkes yazar olmuş döktürüyor.
İşte asıl mucize bu!
Belki de dertlerdir eline kalem veren insanın. Kim bilir?
Romanlar yazarlarından çok, okuyucunun gönlünde can bulur. Hangi film özdeşleştiğimiz bir romandan güzel. Okuyalım bıkmadan, usanmadan yazalım. Varsın bizden başka okuyanı olmasın. Ne çıkarmış olmazsa. Okur olarak biz varız ya !

Nerden çıktı demeyin, tam yerine denk düştü. Yazımı, az sayıdaki kitaplarımdan birinin arka kapağında yer almış sözcüklerle bitirmek istedim. Tekrar buluşabilmek umut ve dileğiyle yazıyorum onları...

"Bir dönem hepimiz yazarız bir şeyler. Nedense daha çok ilk gençlik döneminde. Hani çocukluktan çıkıp da şöyle yavaştan büyüdüğümüz, ilk gençliğimizi tattığımız günlerde.
Sanki şiir yazmak belli bir yaşa özgüymüş gibi.
Genelde karalamalar unutulur. Unutulunca da kaybolur gider. O yıllarda yazdıklarımın büyük çoğunluğu aynı sonu paylaştı bu sözlerle. Bir gün, unutulmuş bir kitabın arasından birkaç eski dost düşünce, bir kıpırtı başladı elimde, gönlümde. Ben de kâğıtlara döktüm kalemin desteğiyle. Biliyorum şairler okunmaz ülkemizde. İnsanlar öyle gerçek yaşıyor, gerçek sanılan şeylerle öyle savaşıyorlar ki buna imkânları yok, zamanları yok.
Yok ya, şiirlerin hayal sattığını kim söylemiş. Hepsi bir gerçekten yola çıkar. Hayalle gerçeğin yol ayırımına gelinceye dek sürer bu.
Haydi, hepimiz bir şeyler karalayalım gönlümüzce. Bizi şiirsel duygulara, sevgilere götürsün yeter. Belki duygularımız hayata daha sıkı sarılır bizden. Gerçek sandığımız kavgalara dur diyerek, bir volkan gibi çıkarak içimizde bir yerden..."



.
Günay Tulun
İlk Yayınlandığı Yerler
Yazarlar ve Ozanlar
Türk Edebiyatı
Kent Haber
Edirne P.

İlk Yayın Tarihi
3.12.2004


  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN