İkiyüzlülüğün Tarihsel Adı: Ermeniler! [Günay Tulun]

GEÇEN YAZIMDAN KALAN BİR SÖZ
Soykırım Dendiğinde Akla Gelen İlk İsim: Ermeniler! adlı yazımın sonlarına doğru aşağıdaki sözlere yer vermiştim.

"Gelecek yazımda hiçbir yorum katmadan 'Ermeni Meselesi Arşivleri' içinden rastgele birkaç belgeyi önünüze bırakacağım. 
Altında yorumsuz küçük bir notla... 
Belki bir de küçük soru?"
 
Bugün o sözümü yerine getiriyorum.
İthaf yazımdan sonra hiçbir yorum katmadan hem de!

UZAYIP GİDEN ŞU LİSTEYE, İYİYLE KÖTÜYÜ AYIRARAK  BAKALIM
Öncekilerle birlikte bugünkü yazımı da;
- Soykırıma uğramış aziz şehitlerimizle onların acılarını taşıyan herkese
- Benimle benzer söylemlerin sahibi oldukları için değil; benim de Türkiye'nin birçok yerinde şahit olduğum doğruları dile getirenlerden oldukları için Edward Tashji ve eşi Mary Tashji; tarihçi, yazar ve gazeteci Levon Panos Dabağyan; Fransız asker, ressam, fotoğrafçı ve yazarı Pierre Loti; tarih profesörü Justin McCarthy, kanun adamı Keğam Karabetyan, Ermenilerin yaptığı soykırımı belgeleyen Rus General Leonid Bolhovitinov, doğruyu söylediği için Ermenilerin hışmına uğrayan tarihçi ve Doğu Bilimci Bernard Lewis; yaptıkları soykırımdan birkaç yıl sonra, yani sıcağı sıcağına, "Katliam yaptık, övünülecek bir şeyimiz yok" diyebilen Ermenistan'ın ilk Başbakanı Kaçaznuni, 13. Kabile adlı eserinden sonra tuhaf bir şekilde ölen ve bu konuda "Ermeni parmağı var" dedikoduları sızan Arthur Koestler; cani, şantajcı, baskıcı, terörist Ermenilerden korkmadan, cesaretle "Beyaz Saray araştırma yaptı Ermeniler`in 2 milyon Müslüman Osmanlı'yı katlettiği ortaya çıktı." diyebilen ABD eski Başkanı Reagan'ın danışmanı hukuk adamı Bruce Fein
- Hepsinin adı aşağıda da geçecek ama bu satırda da yer alması şart olan; başta ABD, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İngiltere, Rusya ve Yunanistan olmak üzere soykırım mucidi, soykırıma fiilen iştirak etmiş iki yüzlü dünya devletleri
- Bir şey bilmedikleri hâlde soykırımı tanıyan hatta bazıları defalarca kabul eden Almanya, Arjantin, Belçika, Fransa, Hollanda, İskoçya, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Kıbrıs Rum Kesimi, Litvanya, Lübnan, Polonya, Rusya, Slovakya, Şili, Uruguay, Vatikan, Venezuella ve Yunanistan
- Bölgelerinde birkaç zengin Ermeni yaşıyor diye "Türk Soykırımı"nı Ermeni Soykırımı iftirasıyla terse çeviren ABD, İngiltere, İskoçya, Avusturya, Brezilya gibi ülkelerdeki bazı yerel yönetimler
- Türkiye Ermenileri arasında bulunan; "Gerçek soykırım suçlusu Ermenilerdir" dememek için ezilmişlerin suskunluğu rolünü başarıyla oynayarak, soykırımı Türklerin üzerine yamamaya çalışan kalabalık bir kesim
- Türkiye'nin her haklı davasında hasımlarının yanında olmak için ön saflara koşan içimizdeki insan maskaraları

yani kısaca özetlersek meleklerle şeytanın askerlerine ithaf ediyorum.

Birkaç satır aşağıda, binlerce utanç belgesinden yalnız beşine ait başlıklarla içeriklerinin neler olduğuna ilişkin alt başlıkları göreceksiniz.
Eski yazılarımda da yaptığım gibi noktasına virgülüne dokunmadan, Türkçeye nasıl çevrildiyse hiç değiştirmeden, aynen aldım, aynen de yazıyorum. 
Tutanakların içine girip okuma işiniyse size bırakıyorum.

Devlet arşivleri çağırıyor hepimizi.
Hatta iyi derecede yabancı dil bilenlerimizi de tüm dünya arşivleri çağırıp duruyor yıllardır. Ülkemizse sorunlarına sahip çıkmamızı bekliyor bizden...

BİRİNCİ BELGENİN BAŞLIK ve İÇERİK ÖZETİ [ERMENİ ve RUSLARIN YAPTIKLARI SOYKIRIM]:
Ermeni Çeteleri ve Rusların, Müslüman halka ırza tecavüz, ihtiyar ve çocukları hanelere doldurup yakma, cami ve türbeleri harab edip tahkir etme, cesetleri parçalayarak ateşte pişirip sağ olanlara yemeleri için zorlama gibi bir takım mezâlim uyguladıklarına dair Diyarbakır ve Trabzon vilayetlerinden gönderilen yazılar...

İKİNCİ BELGENİN BAŞLIK ve İÇERİK ÖZETİ [ERMENİ ÇETELERİ İLE RUSLARIN YAHUDİ ve MÜSLÜMANLARA KARŞI YAPTIKLARI MEZÂLİM]: Rusların Ermeni çeteleriyle birlikte Hasankale'den asli hudutlara sürüldüklerinde beraberlerinde götürdükleri iki bin İslâm ahalisinden bir kısmını öldürüp bir kısmını ülke içlerine sevkettikleri, Erzurum'da dokuz kişiyi idam edip on dört yaşına kadar olan erkek nüfusu meçhul yerlere gönderdikleri; Pekreç nahiyesinde Ermenilerden oluşan bir mahkemenin üç-dört yüz kişiyi astığı, Aşkale, Tercan, Ilıca, Tavuskerd ve Artvin çevresinde İslâm namına bir şey bırakmadıkları, Van'da Ermenilerin iki yüz kadar kadın ve çoçuğu öldürüp Mahfuran Deresi'nde sekiz-on bin Müslüman'ı katlettikleri, Narman hududunda Hot karyesi ahalisinin mitralyözlerle tamamen imha edildiği, Bitlis'in Çukur nahiyesindeki "Morh-i Süflâ" muhacirlerinin çoğunun kılıçtan geçirildiği, Ergani, Cinis, Pezentan ve Semerşeyh karyelerinin ahalisiyle birlikte yakıldığı; Kürt Bedirhani Kamil'in şarlatanlığı sebebiyle Bitlis'e yakın bir yere yerleştirilen pek çok köy ahalisinin açlıktan öldüğü, ağır hasta çocukların "Bitlis Hastanesi"nde vahşice öldürüldüğü, Balekan karyesinde katledilenlerin cesetlerinin köpeklere yedirildiği, Çukur'da esir edilen kadın ve kızlara tecavüz edilip ihtiyarların yakıldığı, çocukların süngüyle öldürüldüğü ve diğer katliama dair Erzurum, Bitlis ve Mâmûretülâziz vilayetlerinden gelen belgeler...

ÜÇÜNCÜ BELGENİN BAŞLIK ve İÇERİK ÖZETİ [ERMENİLERİN RUSLARLA BİRLİKTE TRABZON ve VAN YÖRESİNDE MÜSLÜMANLARA YAPTIKLARI MEZÂLİM]: Ermenilerin Ruslarla birlikte İslâm ahalisine ve özellikle kadınlara yaptıkları mezâlim ve kötü fiillerle ilgili Trabzon, Van ve Diyarbakır vilayetlerinden gelen raporlar hakkında Dahiliye Nezâreti'nden Hariciye Nezâreti'ne yazılan yazılar...

DÖRDÜNCÜ BELGENİN BAŞLIK ve İÇERİK ÖZETİ [KARS VE ARDAHAN HAVALİSİNDE MÜSLÜMANLARA VE ESİRLERE YAPILAN SOYKIRIM]: Kars ve Ardahan havalisinde soykırıma uğrayan Müslümanların sayısının 30.000'e vardığı, muhafazası Ermenilere verilen Osmanlı esirlerinin çok kötü muamele gördükleri ve tüfek dipçikleriyle öldürüldükleri; Osmanlı Ordusu içinde bulunan Ermeni ve Rumların kendilerine bir şey yapılmayacağını bildikleri için kasden esir düşerek Ruslara bilgi sızdırdıkları, Kafkasya Ermenilerinin de önce Osmanlılara esir düştükleri ve sonra kaçarak öğrendiklerini Ruslara bildirdiklerini gösteren belgeler...

BEŞİNCİ BELGENİN BAŞLIK ve İÇERİK ÖZETİ [ERMENİLERLE RUSLARIN VAN'DAKİ MÜSLÜMAN AHALİYE YAPTIKLARI SOYKIRIM]: Rusların Van'ı işgali sırasında Ermenilerle birlikte Müslüman ahaliye yaptıkları soykırım ve vahşetlerle ilgili olarak Van Jandarma Sabit Alay Kumandanı Ali Cevad, Van Belediye Reisi Abdurrahman, mütekaidin-i askeriyye'den Vanlı Mülazim Recep ve Van komiserlerinden Komiser-i Sani Zübeyr tarafından tutulan zabıtlarda ve mezâlimden kurtulanların ifadelerinde;
"..... Ağçakale karyeli bir kadının aldığı düğün tedârikâtıyla yolda giderken Aspaşin Ermenileri tarafından hetk-i ırzı irtikâb ve eşyası da 'Havasor Nâhiyesi Komitesi'ne aşırıldığı tahkîkât-ı amîkada renk vermişdi...",
"....Târîh-i harb olan 330 senesi kânûnlarında Gevaş'ın Pelli karyesindeki sekiz kişilik jandarma karakolu, kâmilen katl olundular....",
"....331 senesi Martı zarfında harbde hastalanarak memleketlerine gönderilmekte olan Diyarbakırlı Bişar Çeto'nun mücâhidlerinden olup merkez-i vilayete bir saat mesâfede Yedikilise nâm Ermeni müessesesine misâfir edilmiş yedi kişi kâmilen katl ve maktûllerin bir kaçının naaşlarının ve kâtillerden bir-ikisinin elde edilerek mehâkim-i adliyyeye teslîm edildikleri...",
"....Dir Nâhiyesi'nde salhâne şekline koyulan bir karyede mükellefe bir kızcağızın hetk-i ırzı irtikâb ve sonradan iki memesinin kesilerek cân-hırâş bir hâlde bırakıldığı ve o havâlîde nice sıbyânın boğazlanmış oldukları..." gibi konuların yer aldığı belgeler...



Sevgili okurlar; yukarıdaki bilgiler yalnız ve yalnız, binlerce belgenin en hafifleri arasından rastgele seçilmiş beş tanesinin başlığı.
İçeriğini ve diğer belgelerin neler taşıdığını varın sizler düşünün.
Ben yorum yapmayacağıma dair verdiğim söze sadık kalıyorum.
"Başbakanlık Arşivleri"nde sizleri bekleyen binlerce belgeye ulaşmak için küçücük bir gayret sarfetmeniz yetiyor.
Hepimize düşecek görevin, ülkemiz üstüne yapıştırılmaya çalışılan bu iğrençliğe hayır demekten geçtiğini anlayabildiğinizi umarım.
Çocuklarımızla gelecek nesillerimizin, bu iftiralar karşısında boynu bükük kalmaması için büyük görev düşüyor bizlere.
Şehitlerimizin ruhlarını terkedilmişlikten kurtarmak için, içimizdeki cahillerle taştan yapılmış etkili kişileri bilgi bombardımanına tutmamız yeter.
Dünya; haksız davalarını haklıymışçasına sunan tüm sahtekârları alkışlarken biz haklı davalarımızı kendimize bile anlatamıyoruz.
Haydi, hep birlikte uyanalım şu derin uykudan.
Geçmişimiz, bugün ve gelecek nesiller için!.
Değmez mi dersiniz?
Değmez mi?...





Günay Tulun
İlk Yayınlandığı Yerler
Yazarlar ve Ozanlar
Türk Edebiyatı
Kent Haber
Edirne P.
İlk Yayın Tarihi
9.1.2005

[Yazarın Özel Notu]
"Soykırımı kabul eden devletler"in listesine yenileri eklendiğinden, 
güncellenmiş yeni liste 20 Aralık 2010 tarihinde yazıya eklenmiştir.

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN