Cennet Neredeydi? [Nilüfer Dumlu Günaydın]

Eskiden büyüklerimiz, çocuk büyütme işinin; (!) “İğneyle kuyu kazmak” olduğunu düşünürlerdi.
Çok da haksız değillermiş hani!
Ben de yaşamdaki en zor meşguliyetin çocuk büyütmek olduğuna inanırım.
Doğumundan itibaren büyük bir yükümlülük altına girer aile…
Toplumumuzda baba, genelde otoriter bir rol üstlendiğinden; çocuk yetiştirme görevi, yazılmamış bir yasayla anneye verilmiştir.
Okulu, eğitimi, gelişmesi derken neredeyse her şeyiyle anne ilgilenir.
Çocuklarımın okul toplantılarına her gittiğimde gördüğüm manzara, en fazla üç veya dört erkek velinin toplantılara katılmasıydı..
Bu da gösteriyor ki anneler eğitimde de başrolde…

Fazla eğitimli olmayan annelerin de pırıl pırıl gençler yetiştirdiğini görmedim değil.
Kadının, biraz da içgüdülerinin sesine kulak vermesi lazım ki çocuklar; hem kendi hayatlarına hem de vatanlarına yararlı olabilecek, gerekli yaşam donanımlarını elde etmiş olarak hayata başlayabilsinler.
Annenin vereceği her türlü eğitim; çocuğun gelişmesine, yaşamını yönlendirmesine yardımcı olmakta…
İşte bu yüzden, eğitim hakkında doğru şeyleri bilip çocuğunu doğrulara yönlendirmek, annenin sorumluluk alanı içinde kalmış.
Hırslarını, arzularını, yaşamında başaramadıklarını çocuk üzerinde denemeye kalkarsa sonuç, hiç de umduğu gibi olmayabiliyor. Dengeli ve mutlu görünen; dengesiz, mutsuz, negatif eğilimli çocuklarla dolu her yer.
Yalnız benim değil, yeterli gözlem yapabilen hemen hemen herkesin fikri bu!..

Büyütürken; “Yuva mı, bakıcı mı, aile büyükleri mi daha yararlı” düşünceleriyle geçer zaman…
Hepsinin artı ve eksileri olduğu da gün gibi ortada…  
Bunların yanı sıra, çalışan anne; hem eve hem de çocuğa yetişmek zorunda….
Anlayacağınız, çoğu konuda olduğu gibi bu yetişme konusundan da kadınlar sorumlu…
Kadınların sorunlarıysa hâlâ çözülmüş değil.

Kısacık bir anı…
Rahmetli annem 68 yaşındaydı.
Birgün bana; “Bliyor musun keşke annem sağ olsaydı, onun fikirlerine ihtiyacım var.” demişti de şaşırmıştım.
Onun kadar zeki ve akıllı bir kadından beklemediğim bir cümleydi bu!
Meğer, ne kadar haklıymış.
Ne demek istediğini bugün anlayabiliyorum ancak…

Annem, bugün sağ olsaydı, nasihatlerine; “Tamam anne!” demez, tam tersi kulak kesilirdim.
Yaşadıklarımın, bu konuda öğrettiği başka şeyler de var.
Örnek mi?
“Cennet, anaların ayağı altındadır.” sözünü boşa söylememiş eskiler.

Hepinizin “Anneler Günü Kutlu Olsun!”
Sevgiyle kalın, neşeniz daim olsun!






Nilüfer Dumlu Günaydın

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN