Çukurcalı Reşo Emmi’nin Mektubu [Ömer Sağlam]

Makaleler, Nisan 2012'den beri redakte edilmemekte ve 
eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Tekin Acar Kozmetik’in genç genel müdürü Bülent Başaran demiş ki; “Doğu hızla büyüyor! Doğuda kozmetik harcaması artıyor, yeni pazarlar oluşuyor! ”Eee, herkesin büyümesi, daha doğrusu herkesin büyüme tarifi kendine göre.
Kozmetikçinin tarifi de böyle.

Karıncaya sormuşlar;
-“Karınca kardeş, kendinden ağır yükleri nasıl taşıyorsun?”  diye,
Karınca cevap vermiş;
-“Peki, siz benim onca yükü taşırken kaç batman yağımın eridiğini biliyor musunuz?”
-“Adam sende, senin zaten ne kadar cüssen var ki kaç batman yağın eriyecek” dediklerinde karınca her zaman olduğu gibi şu hikmetli cevabı vermiş;
-“Yahu arkadaşlar benim ölçülerim de bana göredir!”
Hani demiş ya; “Karınca kararınca. Hiç olmazsa Nemrut’a karşı safımı belli etmiş olurum” diye, o hesap yani.
Neyse lafı uzatmayalım; kozmetik devi Tekin Acar Kozmetik’in genç genel müdürünün sözleri tam olarak şöyledir: 
“Doğu’da mağazalar daha hızlı büyüyor. Erzurum’a cilt bakım uzmanı gitti; 1 aylık cironun yarısı 1 günde yapıldı. Kozmetik sektöründe İstanbul birinci sırada. Ama Doğu’da açtığımız mağazalarda çok daha hızlı büyüme var. Çünkü oralarda pazar yeni yeni oluşuyor. Diyarbakır’daki mağazamızı başka bir lokasyona taşımak için çalışıyoruz. Mardin’de de açıyorduk; son anda olmadı. Her yeri değerlendiriyoruz. Geçtiğimiz hafta Erzurum mağazasına Japon bir cilt bakım uzmanı gitti. Öyle yoğun ilgi oldu ki, mağaza 1 ayda yaptığı cironun yarısını 1 günde yaptı…”(*)
Tekin Acar Cosmetics önümüzdeki günlerde Van’da ve Hakkari’de de kozmetik mağazası açar mı bilmem.Eğer açarsa muhtemelen, tekmil Doğuyu temsilen Çukurcalı Reşo Emmi’den şöyle bir mektup alır:
Tekin Acaro ağam;
Çölemerik’e hoş gelmişsen babo.
Başım gözüm üstüne.
Ben senin gözünde çapak, ayağında keçen olam.
Ben sene kurban olam ağam!
Bizim Ayşo, eskiden tezek kimi kokardı, sayende sizin avratlara döndü, mis kimi kokmaya başladı Ayşo.
Bizim Bedo’nun arvadı Fato da öyle.
Eskiden inek sağıp eve gelende ahırı barabarında getirdi sanırdım, şimdi ahırdan ve tezekten eser kalmadı ortalıkta.
Senin göndermiş olduğun boyalar ve gözel gözel kokular sayesinde Çölemerik’te her taraf efil efildir alimallah!
Bizim Ayşo senin gönderdigin gözel kokuları sürünmeye başladıktan beri ben de Perajo kullanmaya başladım.
“Perajo nedir la keko” mu diyirsin ağam?
Kolanyadır ağam, kolonya.
Hani siz diyirsiniz ya “Peraja” diye, biz de sırf size inat olsun diye “Perajo” diyirik.
Hem bizim Perajomuz sizin Perajanızın yanında Şanel-Şeş’tir ağam.
“Şimdi de Şanel-Şeş nedir ula hırbo” mu diyirsin ağam?
Yahu ağam kusura bakma ama sen de heç bi pok bilmiyirsin?
Hani şu Fransız erkek parfümü var ya.
Siz ona Şanel-beş diyirsiniz.
Biz de sırf size gıcıklık olsun diye Şanel-Şeş diyiriz bu merete.
TRT-Şeş gibi bir şey anlayacağınız!
Ağam kusuru bakma ama senin hiç bi şeyden habarın yoktur?
Bu dağdaki kırolor var ya Tekin Acaro ağam, bize diyirler ki;
“TC ne söyliyirse siz aksini söyleyeceksiniz. Yoksa öldüm Allah devlet, millet olamazsınız. Türkler kimi düşünüp konuştuktan sonra geriye ne kaldı. Siz farklı olacaksınız…”
Ya Tekin Acaro ağam, bize hep böyle öğretiyirler bu itler, bizi yönlediriyirler ve sürekli baskı yapıyırlar.
Yoksa bezim şimdiye kadar heç bi sorunumuz ve şikâyetimiz yoktu!
Azıcık aşım, ağrımaz başım yaşayıp gidiyirdik şu yalan dünyada.
Ancak bu ayrılık gayrılık çıktı çıkalı heç bi tadımız tuzumuz kalmadı buralarda.
Yaylalara bile çıkamaz olduk.
Ekin ekmek ekemez olduk.
Sümbül Dağı’nda Berçalan Yaylası’nda Ters Lale koklayamaz olduk.
Geçenlerde Başbakan, bize seslenirken “Selahaddin Eyyubi’nin torunları artık bu terörü bitirin” dedi ya;
Aman bi sevindik bi sevindik!
Hele hele dağdakiler sevinçlerinden hemen keleşlere ve kanaslara sarılıp havaya ateş ettiler!
Bu arada hırbolardan bazıları havan ve roketatar atışı bile yaptılar.
Yapmayın etmeyin dedik ama kim dinler bu Sefil Reşo’yu.
Neden bu kadar sevindiler mi diyorsun ağam?
Ula ağam kusura bakma ama sen koku, moku üreteceğim derken bunca pisliği, poku unutmuş gibisin!
Ben senin kulun kölen olam ağam, kapında zağarın, sürürde davarın olam, bu adamların yıllardır ne diye uğraştıklarını gerçekten bilmiyirsin sen?
Bu adamlar yıllardır devlet kurmaya, bunun için de kendilerine tarihten bir dayanak bulmaya çalişiyirler ağam.
Başbakan “Selahaddin-i Eyyubi’yi kürt ilan etti ya iş tamamdır” diyirler.
“Bakın Selahattin Eyyubi ve Eyyubiler Kürttür. Demek ki; Kürtlerin devlet kurma gelenekleri ve kabiliyetleri varmış” diye hobbidi hobbidi göbek atiyirler günlerdir.
Şunu bil ki Tekin Acaro ağam, Kürtler olarak biz her bi şeyi görmezden gelerek kapatmaya çalışırken, Başbakan ve hökümet ha bire açmaklauğraşiyir.
Hökümet “Kürt Açılımı” dediğinde biz “Angara bizi hepten çırıl çıplak koyacak, bizi tığ teber şahı merdan çıkaracak” diye düşünürken, hökümetimiz sağ olsun bize elbise üstüne elbise giydiriyor.
Ahmed-i Hâni, Selahaddin-i Eyyubi, İdris-i Bitlisi, Seyit Rıza derken, bizi epey bi giydirdi hökümetimiz.
Neyse Tekin Acaro Ağam, koku moku derken farkında olmadan siyasetin mokunu çıkardık.
Herkes bildiği işi yapmalı bu ülkede değil mi ağam?
Son olarak senden bir dileğim var; koku, parfüm, boya, cila iyi güzel de bunların her birinin fiyatı bizim Maho’nun elindeki aha bu roketatar kimi!
Biz bu fiyatları nasıl ödiyek ağam?
Hazır Ayşo’yu ve Fato’yu tıpkı sizin arvatlar gibi güzel ve alımlı görmeye alışmışken, bizi tekrar eskiye döndürme ağam.
Fiyatları heç olmazsa aha şu Sülo’nun omzundaki keleş boyuna indir bari!
İndir ki; tekrar tezek kokusuna talim etmiyek buralarda…
Devlet bile her şeyde bize indirim yaparken, sen niye aynısını yapamayasın değil mi ağam?
Gözlerinden öperem khayırsız!
Hadi baki selamlar.
Reşo Emmi/Çukurca-Çölemerik



Ömer Sağlam
__________

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN