Gazi Meclis'in Lağımcısı [Ömer Sağlam]

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Dikkat; Meclis'te Lağımcı Var!
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Milli Mücadelesi'ni yürüten kurumdur. Bu yüzden "Gazi Meclis" olarak bilinmektedir. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının en büyük eserlerinden birisidir. Meclis, aynı zamanda Türk Milleti'nin iradesinin tecelligâhı ve demokrasimizin mabedi ve kıblegâhıdır.

Gelin görün ki; bütün kurumlar gibi TBMM de artık iyiden iyiye kokuşmaya başlamış bulunmaktadır. Bütün kurumlarımız gibi seviye ve itibar kaybetmektedir. Bunun en büyük sebebi de milletin, kendisini temsil etsin diye seçip gönderdiği vekiller ve bu vekillerinin mecliste sergiledikleri tutum ve davranışlardır. Milletvekilleri, büyük ölçüde paralı insanlar arasından ve parti liderlerinin tercihlerine göre seçildiğinden maalesef, meclisini itibarına yakışmayan adamların da vekil sıfatıyla meclise gelmeleri olasıdır. Bunun en canlı örneği ise, AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'dır.

Zeyit Aslan, gerçekten de tutum ve davranışlarıyla ne Gazi Meclise, ne de büyük Türk Milleti'ne vekil olmaya yakışan bir adamdır! Tokatlı kardeşlerimiz bu adamı hangi sıfatına dayanarak vekil seçip kendilerini temsil etsin diye Meclise gönderdiler bilmiyorum. Asıl mesleği avukatlık olan Zeyid Aslan, hangi hukuk bilgisiyle avukatlık yaptı o da meçhul. Zira haktan, hukuktan anlayan bir adam, muhataplarına karşı bunca haksızlığı ve hukuksuzluğu nasıl yapar anlamadım gitti.

Öte yandan Kütahya Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal'ı, sırf "parti disiplinine uymadı ve başına buyruk hareketlerde bulundu" diyerek "İhraç" talebiyle Parti Disiplin Kurulu'na sevk eden ve bu sebeple partiden istifasına yol açan AKP yönetimi, Zeyid Aslan hakkında neden aynı işlemi yapmaz doğrusu merak ediyorum. Demek ki; bu adamın hal ve hareketleri parti yönetiminin de hoşuna gidiyor! Ya da Zeyid Aslan'a böyle özel bir görev verilmiş. Tıpkı, gerektiğinde sövmesi için dilinin altındaki bakla ile şeyhin yanında dolaşan küfürbaz molla gibi, Zeyid Aslan da gerekli hallerde birilerine sövmek için bizim İmam-Hatipli Başbakanın maiyetinde dolaşıyor iki dönemdir...

Önüne Gelene Ana-Avrat Dalıyor Abi!
Zeyid Aslan'ın küfür dağarcığı hayli zengin. Gün görmedik küfürlere sahip. Hem de Anadolu'da sıradan köylülerin kavgada bile etmeye çekindiği en galiz küfürlere sahip. Anadolu köylüsünün dağda, belde etmeye çekindiği küfürleri AKP'li Zeyid Aslan, Gazi Meclis'in çatısı altında rahatça ve hiç bir fütur getirmeden edebiliyor efendim. Bunu yiğitlikle ve delikanlılıkla açıklamak, yasama dokunulmazlığının arkasına gizlemek mümkün değildir.

İlk icraatlarından birisini CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'e karşı yapan Zeyid Aslan, bu icraat sırasında Kamer Genç'e "senin a... koyacağım. Senin a... koyacağım. Soytarı, köpek şerefsiz! O.. çocuğu! P... kurusu. P.... kurusu! Satılık köpek! Şerefsiz! Senin ananı s....m!” diyebilmiştir(1). Hem de hiç çekinmeden ve hiç utanmadan. Yani Zeyid Aslan, bu küfürleriyle direk Kamer Genç'in, anasını ve eşini hedef almış bulunmaktadır. İnsanların ırzları, namusları ve aile şerefleri bu kadar ucuz olmamalıdır, bu kadar ucuza çarçur edilmemelidir diye düşünüyoruz.

Dünyaya Kadınların Bacak Arasından Bakmak!
Zeyid Aslan'ın kadınlara olan zâviyeti, sadece Kamer Genç'in anası ve eşiyle sınırlı da değil elbette. Zeyid Aslan'ın "Küfür Kapsama Alanı" bir hayli geniş. TBMM'de görev yapan bayan haberciler de Zeyid Aslan'ın küfür kapsama alanına girenlerden. Adamın TBMM'de AKP parti grubunun çatısına diktiği küfür vericisinin kapsama alanı bir hayli geniş çünkü!

Meclis çalışmaları sırasında bahçedeki koltukların birinde uyurken fotoğraflarının çekilmesine sinirlenen Zeyid Aslan, bayan gazetecilerin konuyu kendisine açmaları üzerine onlara şöyle demiştir: “Sizi buraya sokmamak lazım. Geçen sene de aynısını yaptınız. Bir dahaki dönem hiçbiriniz buraya giremeyeceksiniz. Gazetecilerin buraya alınmaması için elimden geleni yapacağım. Siz bu yaptığınızı gazetecilik mi sanıyorsunuz? Biz de insanız, yoruluyoruz. Ben de sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam ‘Bunların doğal hali bu’ diye.... Ahlaksız olurum değil mi? Ama sizinki gazetecilik oluyor”(2).

Meclisteki Lağımcı!
AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın son icraatı, CHP Grup Başkan Vekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce'ye karşı oldu. Fiziken oldukça parlak ve yakışıklı bir adam olan Muhammerm Bey'i gözüne kestirmiş olmalı ki; kendisine "Senin kıçını si....." demiş Zeyid Aslan. Medya organları ve mecliste konuşmaları tutanaklara geçiren görevliler hicap duymuş olacaklar ki; "..tünü" sözcüğünü"kıçını" şeklinde yazıya geçirmişler(3). Yani meclus çalışanları (kavaslar) ve gazeteciler yazmaya utanmışlar ama Zeyid Aslan söylemeye utanmamış bu lafı, iyi mi?

Bilindiği gibi; kadın olsun, erkek olsun, başkalarıyla arkadan cinsel ilişki kuranlara bizim argo kültürümüzde "LAĞIMCI", dini kültürümüzde ise "LİVATACI" adı verilmektedir. Bu eylemin dini literatürdeki adı ise "LİVATA"dır.

Lağımcılık, yani "LİVATA", İslam Dini'nin yasakladığı, yani haram kıldığı fiillerdendir. Erkek erkeğe livata (arkadan kurulan ilişki) esasen tabiat kanunlarına aykırı olmakla dinen yasaklandığı gibi, erkek-kadın arasındaki livata, başka bir ifadeyle anal seks de bizim dinimiz tarafından yasaklanıp haram kılınmış bulunmaktadır. Büyük günahlardan sayılmıştır bu eylem. Bırakın yabancı erkek ve kadınları, erkeklerin kendi eşleriyle livata yapması da haramdır bizim dinimize göre.

Dini yayınlar yapan bir internet sitesinde konu hakkında şöyle denilmektedir:
"Kadına arka organdan/anüsten cinsel ilişkiye girmek, ne şekilde olursa olsun kesinlikle haramdır. Şayet kadın bu işe razı olacak olursa, o da büyük günaha ortak olur. Eşler arası bile olsa anal ilişki, livata olarak adlandırılmış olup, yasaklanmıştır. Kur'an'da cinsî münasebetin ana gayelerinden birinin neslin devamı olduğu ifade edilmiş ve kadının cinsel organından (vagina) olmak şartıyla, ilişkinin şekil açısından serbest bırakıldığı bildirilmiştir..."(4).

Kur'an'da A'raf Suresi'nin 80. ayetinde şöyle denilmektedir: “Hani Lut da kavmine şöyle demişti: ‘Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasızlığı,çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan(azgın)bir kavimsiniz’..."

Bu itibarla; AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın kendi nikahlı eşiyle bile olsa eğer böyle bir alışkanlığı varsa ve Muharrem İnce'ye bu alışkanlığından dolayı "senin ..tünü ..kerim" demişse (ki; böyle bir alışkanlığının olduğuna ihtimal dahi vermiyoruz. Ancak bu şekilde küfrederek, bir anlamda konuya ilişkin ayeti yine de inkar etmiş sayılır) bilinmelidir ki; bu adam büyük günah işlemiştir ve Allah'ın ayetlerini inkar içindedir. Bizce derhal tövbe etmeli ve iman tazelemelidir!

Özrü Kabahatinden Büyük!
Lağımcı kendisini "Yanlış yaptım. Ama bir yanlışa karşı, yanlış yaptım" diye savunmuş. Sözleri tam olarak şöyle:

"Basına bakıyorum, sanki küfür eden benim. Ben bir küfre karşılık küfür ettim. Bana bir küfür edildi, ben de bu küfre karşılık olarak, aynı üslupla cevap verdim. Bu zabıtlarda var. Ama basına bakıyorum, zabıtlarda Muharrem İnce'nin küfrünün üstü kapatılarak veriliyor. Ben yanlış yaptım. Ama ben, bir başka yanlışa karşı yanlış yaptım. Küfrü, küfürleşmeyi başlatan Muharrem İnce. Bu zabıtlarda çok net görülüyor. Muharrem İnce'nin küfrü başlattığı ve küfrü bir kenara bırakılıp, sadece benim küfrettiğimi, basının olayı bu şekilde vermesi çifte standart....Siz çıkıp Sayın Başbakan'a, ailesine hakaret edeceksiniz, Başbakan'ın konuşmasını sürekli sözünü kesip, edep sınırlarını aşan müdahalelerde bulunacaksınız, bugün gelip tekrar Meclis'i girmeye devam edeceksiniz, hakaret edeceksiniz, sonra bir de küfür edeceksiniz. Buna sessiz kalınacak, bu mümkün değil tabii"(5).

Oysa meclis tutanaklarında Muharrem İnce'nin, Zeyid Aslan'a küfrettiğine dair hiç bir ibare bulunmuyor. Muharrem İnce'ye sataşan da, tehdit eden de, arkasından"Senin ..tünü ..kerim" diyen de kendisi. Başbakan'ın ailesine hakaret ettiği için sövmüşmüş! Bak bak bak. Gördünüz mü bir kere. Dedik ya yukarıda, "dilinin altındaki bakla ile sürekli şeyhinin yanında dolaşan küfürbaz molla gibi" diye. Anlaşılan Başbakan işaret edince bu lağımcı da ağzındaki baklayı çıkarıp başlıyor sağa sola sövmeye. Ana, bacı, eş, kardeş önüne kim çıkarsa ona kalaylıyor! Gerekirse Muharrem İnce'nin kafasını kırabileceğini, af edersiniz kıçını becerebileceğini, Kamer genç'in anasını, avradını sıraya dizeceğini, meclisteki kadın muhabirlerin bacak arasını fotoğraflayabileceğini ve onları meclise sokmayabileceğini söylüyor açık açık! Hem de bütün bunları meclis kampüsünde yapıyor...

Adam sanki meclisin koridorlarında, kulislerinde, bahçesinde ve hatta genel kurulda cinsel organı elinde dolaşıyor gibi! Kimi gözüne kestirirse ona uzatıyor cinsel organını! Pes doğrusu. CHP'li Hüseyin Aygün teşhisi koymuş adam hakkında. Onunla ilgili olarak demiş ki; "Cinsel organıyla konuşuyor!"(6) Şu halde ağzını da başka işlerde kullanıyor olmalı bu adam öyle mi? TBMM çatısı altında çalışan vekil, memur ve işçilere tavsiyemdir; aman uçkurunuzu sıkı bağlayın! Önünüze her an Zeyid Aslan çıkabilir!

Gazi Meclis Bu Kabil Adamlardan Temizlenmelidir!
Bize göre; TBMM, bu tür adamları en kısa zamanda bünyesinden temizlemelidir. Zira bu tip adamlar, "GAZİ" unvanı taşıyan bir meclise asla yakışmamaktadır. Bunun için de siyaset, paralı olmaktan, yani ancak paralı adamların siyaset yapabildiği bir görüntüden tez vakitte kurtarılmalıdır. Bu işi eğer meclis yapamıyorsa, gelecek seçimlerde vatandaş mutlaka yapmalıdır. Tokatlı kardeşlerimize şimdiden duyurulur...

Kamer Genç'e yapmış olduğu son derece galiz küfürden sonra Zeyid Aslan'a TBMM tarafından "Kınama" cezası verildiği, AKP yönetimin ise kendisini "Geçici İhraç" istemiyle disipline sevk ettiği, ancak hakkında herhangi bir disiplin işlemi yapmadığı biliniyor. Elbette yetmez. Bu tip adamlar, meclisten büsbütün kovulmalıdır ki; meclis meclis olsun. Meclis "Gazi" unvanına yakışır hale gelsin...


Ömer Sağlam
_____________
1-http://www.aktifhaber.com/akpli-zeyit-aslanin-kufur-repertuari-900269h.htm,
2-Aynı kaynak.
3-http://www.haber7.com/siyaset/haber/1104615-muharrem-ince-ile-zeyid-aslan-kufurlesti,
4-http://www.sorularlaislamiyet.com/article/16392/kari-kocanin-ters-iliskiye-girmesi-anal-seks-caiz-midir-bazilari-cok-gunah-oldugunu-soyluyor-bazilari-iki-taraf-kendi-rizasiyla-yapiyorsa-normaldir-diyor-hangisi-dogru.html,
5-http://haber.gazetevatan.com/Haber/591645/1/Gundem,
6- http://www.radikal.com.tr/politika/chpli_aygun_zeyid_aslan_cinsel_organiyla_konusuyor-1165883

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN