Edirne'de Bir Sevgi Pınarı [Günay Tulun]

"Edirne'de Gönül Dostları" adlı önceki yazımda üç küçük öyküye yer vermiştim. Bugünkü yazımsa biraz sıkıcı gelebilir sizlere.
Biyografi koktuğu için. Her biyografik eserde olduğu gibi.

Bu yazıları hazırlarken; Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Eski Başkanı Rahmetli Muhsin Tanyer’in sohbetlerinden, sanat âşığı Sayın Feriha Akagündüz'ün kullanmam için verdiği belgelerden, Sayın Şahver Çelikoğlu'nun "Divân", "Hasan Sezâyî-i Gülşenî" ve Rahmetli Necati Seçkin'in "Edirne Evliyaları" adlı eserlerinden yararlandım. Tabii ki en büyük pay, hiç bilmediğim Edirne erenlerini bana tanıtan, değerli dostlarım Sayın Feriha Akagündüz ile Sayın Muhsin Tanyer'e aittir.
Allah hepsinden razı olsun.


KİMDİR
Bildiğiniz gibi, konuğumuzun adı Hasan...
1669'da Osmanlı topraklarından olan Mora'nın, Korent kasabası'nda doğmuş. Kimine göre Diyarbakır'dan Sakız Adası'na dek uzanan bir kökün dallarından gelmiş. Çocukluk ve gençlik yıllarında çok iyi öğrenim görmüş. Mora'yı Venediklilerin işgali nedeniyle 18 yaşında İstanbul'a gitmiş. Yolculuk sırasında tanıştığı bir Halveti şeyhinin düşünceleri onu çok etkilemiş.

Kaderin çizdiği yola bakın.
Devrin hükümdarı Dördüncü Mehmed; Venediklilerle Avusturyalıların saldırılarına engel olabilmek amacıyla Edirne'deymiş. O da Edirne'ye geçmiş.

Devlet kapısında, "Mukabele Kalemi" denilen bir iş bulmuş kendisine... İçinde, günden güne artarak önlenemez hale gelen tasavvufi aşk, onu önüne katarak Allah yolundaki diğer bilgelerle birleştirmiş. İbrahim Gülşenî'nin halifelerine ulaşarak vuslata ermiş. Bunlar Mehmed Sırrı Efendi, Mehmed La'lî Fenâî Efendi ve Şeyh Mahmud Hamdi Efendi. Hepsi birbirinin ölümü üzerine sırayla şeyh olan bu Allah dostları, Hasan Sezâyî'yi daima yanlarında bulmuşlar. Mahmud Hamdi Efendi'nin ölümü üzerine otuz üç yaşında, kaderin kendisine hazırladığı makama oturmuş. Sevgiyle içtenlikle sürdürdüğü hizmetler, üstlendiği onca görevden sonra...

Öyküleri hâlâ dillerden gönüllere yükselen bu güzel insan, 1737'de Edirne'de ölmüş. Vasiyeti gereğince, Bostanpazarı'ndaki dergâhın cümle kapısının sağ yanına gömmüşler.

Uzun yıllar sonra üstüne bir türbe inşa edilen mezar, bugünkü hâle getirilmiş. Görelim, analım, örnek alalım diye!

EDEBÎ YÖNÜ
Edebî yönüne gelince; "Tezkire Sahibi Sâlim", ondan "Osmanlı'nın Hâfız-ı Şirâzî'si" olarak söz etmekte... Gerçekten de büyük bir şairdir. Gerek tasavvuf gerekse divan edebiyatı konusundaki derin bilgisi tartışılmaz. Tasavvufi eserler içinde kullandığı divan edebiyatı tekniklerine inanılmaz şekilde hâkimdir. Hangi kelimenin yanında hangi kelimeyi kullanacağını çok iyi bilir.
Söylemesi gereken her şeyi ima etmeden açıkça söylemekle ünlüdür. Bu karakter yapısı şiirlerinde de görülür.

Dili, o devre göre oldukça anlaşılır ve sadedir.
Üslubu akıcıdır.

Gülşenî tarikatına bağlı oluşunu;

    "Gülşenîyim nisbetim gülzârdır.
      Bülbülüm kârım hemîşe zârdır."
sözleriyle dile getirir.


Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın, Cebrail aleyhisselamın erişemediği bir makama erişerek Yüce Allah'la konuşmasınıysa aşağıdaki sözlerle anlatır:

     "Sen olup mahrem-i bezm-i İlâhî
      Edip 'Cânân' ile sohbet Muhammed
      O bezme hâdim olmayınca Cibrîl
      Sana kimdir eden hizmet Muhammed!"


ESERLERİ
Eserleri yazdığı mektuplardan derlenmiş "Mektubât" ve "Divân" dır.
"Divân" on dokuzuncu yüzyılın ortalarında, mektuplarıysa "Mektubât-ı Sezâyî" adıyla aynı yüzyılın sonlarında basılmış.

Kitaplığımdaki "Divân"ı; kaside, gazel, muhammes, tahmis, müseddes, tesdis, tarihler, rubai, müfred, na't-ı şerif, Niyazî Mısrî'nin bir gazeline yazılmış şerh ve şeyhi "Lâ'li Efendi'nin Divânçesi" gibi bölümlerden meydana gelmiş.




Günay Tulun

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN