Manevi yanlarımdan biri de Erzurumluluktur.
Çocukluğumun en güzel günlerinden bir kısmını o güzel şehirde geçirdim.
Okulumun adı Vali Hafız Paşa'ydı. Öğretmenlerim başta olmak üzere tanıdığım; büyük, küçük tüm Erzurumluların hepsi işlerinde çok ciddi görünseler de kendileriyle ilgili şaka yapmaya bayılırlardı. Tıpkı Karadenizliler gibi...
Sevgili dostum Bülent Karagözoğlu, Erzurumla ilgili, Erzurumlular tarafından üretilmiş birkaç fıkra göndermiş. En çok, yine onları tebessüm ettirmesi dileğiyle başlıyorum.
Hükûmet, Erzurum'a bir yazı göndermiş:
Kışın soğuk geçeceği anlaşılmaktadır.
Kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu acele bildiriniz.
Erzurumlu hemen cevaplamış:
- Yahıdımız pohdir, kod numresi yohdir, istoğmuz cohdir.
Erzurum Havaalanı'nda yolcular uçağa binmişler.
Kapılar kapanmış ve hostes:
- Sayın yolcular! demiş.
- Lütfen kemerlerinizi bağlayınız.
Kimse bağlamamış.
Hostes durumu pilota anlatmış.
Pilot, mikrofonu eline almış:
- Hele Dadaşlar! Kemerlerinizi bağlayın da havalanalım.
Herkes bir anda kemerlerini bağlamış.
Hostesin şaşkınlığını gören pilot şöyle demiş:
- Erzurumlu kadın lafıyla iş yapmaz.
- Hele gardaş, ele bi çay getir de iceg!
Peş peşe 29 bardak çay içmiş.
Bayburtlu sormuş:
- Abi, daa getiriim mi?
Erzurumlu, elini kalbine götürüp yanıt vermiş:
- Yoh be gardaş! Oduz bardah oldu mu carpıntı yapıyir.
Teknik servis elemanı, sistemi çalışır hâle getirdikten sonra gerekli bilgileri vererek müşterisinin yanından ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer. Müşteriden bir telefon:
- Gardaşlıh! Anlattığın gibi yapiyrem fekat pıroğram dürüzt calışmıyr.
Teknik servis elemanı:
- Nasıl yaptığınızı anlatır mısınız?
- Anlahdıyin kibin ya!
- İyi de o hâlde hata nerde?
- Yaziyrem, gaydedmeme ramen sahlanmıir.
- Yaptığınız işlemi basamak basamak anlatın.
- Tamam! diyor ve başlıyor anlatmaya:
- Pıroğramı aciyrem, malın adıy bölmüne adıynı, adeydi bölmüne adediyni, birim feyadını felen yaziyrem.
- Tamam!.. Peki, sonra?..
- Hepisini yazdıhdan sonna senin anlahdıyn gibi gayd bölmüne basıyrem.
- Sonra?..
- Ehrana bi yazı geliir:
- Nedir o yazı?
- Gaydetmeh ister misen? Sona altında da [ E / H ] cıhir.
- E, tamam işte... Buraya kadar her şey tamam. [ E / H ] çıkınca ne yapıyorsun?
- Ben de diyrem ki "He!"
O çay alışkanlığı yok mu? Çay fincanımın bütün gün dolu olması da o yüzden zaten.
Sürçü lisan ettiysem affola!
Günay Tulun