Hepimiz biliyoruz ki dokuz cephede birden savaşan Osmanlı Devleti’nin padişahının fütursuzluğu yüzünden ülkenin tarihten silinmesi an meselesiydi. İşte böyle bir anda kaybettiğimiz güveni yeniden kazandıran bir lider, bir kahraman çıktı ortaya. O lider, o kahraman Mustafa Kemal’di.
Henüz daha çok gençken cumhuriyet yönetimini düşünen ve böyle bir ortamda bu yönetimin halkı için mükemmel bir yönetim şekli olduğunu bilen Mustafa Kemal tüm zorluklara karşın bu düşüncesini gerçekleştirdi. 29 Ekim gecesi saat 20.30’da Cumhuriyet’i ilan etti.
O yıllarda da tıpkı bugün olduğu gibi Millî Mücadeleye inanmayanlar vardı. Bunların büyük bir bölümü tüm hainlikleri ve gafletleriyle karşı çıkmalarına rağmen cumhuriyeti benimsemiş ve Osmanlı’nın külünden, tam bağımsız, gencecik yeni bir devlet kuran Mustafa Kemal’e saygı duymuşlardır.
Bugün de cumhuriyete karşı olanlar vardır ve bunlar yurt dışına kaçarak hainliklerini sürdürmektedirler. Çeşitli dergiler ve gazeteler çıkararak yalan ve iftira dolu yazılar yazarak, kitaplar yayınlayarak Mustafa Kemal Atatürk'ümüze hakaret etmektedirler.
Cumhuriyeti yıkmanın ön şartı Atatürk saygısını ve sevgisini yok etmek, küçültmek, önemsememek, benimsememek, benimsetmemek olduğu düşüncesi içersindedirler. Eylemlerini fütursuzca gerçekleştiren bu hainler; bu amaçla Atatürk karşıtı, baştan sona yalanlarla, iftiralarla, çarpıtılmış insafsızca yazılarla, söylemlerle gencecik beyinleri korkunç bir şekilde baskı altına almakta ve bu gençleri Atatürk ve cumhuriyet düşmanı olarak yetiştirmektedirler.
Çok iyi biliyorlar ki o büyük lider, o büyük kahraman olmasaydı bugün ibadetlerini tam anlamıyla yerine getiremeyeceklerdi. Ezan sesleri özgürce yankılanmayacaktı. Bayrağımız, ya bayrağımız özgürce dalgalanabilir miydi semada?
İç ve dış düşmanların işbirlikleri sonucunda yok olmaya, parçalanmaya doğru götürülen Türk Milleti’ne yüce Tanrı’mın bir armağanıdır Mustafa Kemal Atatürk. Onu kötüleyen nankörlerse çıkarlarının zedelendiğini görüp her fırsatta içinden çıktığı milletine, yani Türk Milleti’ne ihanet etmeyi görev bilen işbirlikçi takımıdır.
Tanrım verdi onu bize, bağışladı o Kemal’i, yüce Türk’ü, Atatürk’ü, Mustafa’yı, o Kemal’i... Şükredelim hep birlikte, iyi ki doğdun Mustafa’m, iyi ki doğdun Kemal’im.
Ve senin sayendedir “NE MUTLU TÜRK’ÜM”diyebilmem.
Canay Davran
