Çabuk Tüketmeyeceksin [İdil Tulun]

Ah ah! Vitrindeki malları da alacaktık ki!
Tüketim toplumuyuz ya, tüketiyoruz her şeyi çarçabuk... Kolay elde edip çabuk bıkıyoruz. 
İki ay giyip atıyoruz üzerimizdekini... 
Herkes son yıllarda, zor kazanır ama çok kolay harcar oldu.
Farkettim ki, bunu yapmayan çok az kişi kaldık.
Eski kafalıyım işte!

Atamıyorum kolayca... 
Hâlâ ortaokul ya da lisedeki dolma kalemlerimi kullanıyorum.

Çay bardağım en aşağı on beş senelik. 
Dört beş yıl önceki bir elbiseyi hâlâ giyebiliyorum. 
Hâlâ saklarım demir "İş Bankası" kumbaramı... 
Uğur böceği küllükler vardı, hatırlar mısınız? Kırmızı, siyah benekli... 
Senelerce kullanılmıştı bizde... Ta ki taşınırken kaybolana dek. 
Geçende bir yerde görünce aklıma düşüverdi o yaşlarım.
Bir arkadaşımın hediye ettiği cüzdanı, modası geçmesine rağmen, yıllardır kullanıyorum. Babamın, kendi ifadesiyle milattan önce aldığı bir çanta, arada sırada da olsa hâlâ eşlik eder bana...

Eskiden hiçbir şeyin zamanı böyle kolayca geçmezdi.

Ayaklarım boş kaldı,
keşke biraz daha alsaydım
Şarkılar uzun zaman dinlenir, "Yılların şarkısı!" diye yer ederdi hafızalarda.
Şimdiyse "yaza damgasını vuran şarkı"...
Evet evet, böyle anılıyorlar artık.
İki yaz önce dinlediğimiz şarkıyı hatırlamıyoruz bile. İki ay dinleyip sıkılıyoruz yenisi gelince...
Bense hâlâ, yenilerle birlikte eskilerin altın şarkılarıyla başlıyorum güne. Yenilerin modası geçtikçe onları da altınlaştırıyorum.

Eskiden ayakkabı pençesi diye birşey varmış. 

İnsanlar ayakkabılarının altı eskidiğinde yeni ayakkabı almaya koşmaz, alttaki köseleyi yeniletirlermiş. Tam pençesi, yarım pençesi olduğu gibi gizli pençesi de varmış.
Yaşıtlarıma sorsam şimdi, "O da nedir?" diye sorarlar hemen...

Tüketim çağında, tüketim toplumunda yaşıyoruz. Büyük alışveriş merkezlerine girdiğimizde, mağaza içlerinde; boş boş bakan, "Neyi alsam?" diyen bir sürü yüz bulacağımızdan eminim. Bir ay önce aldığı t-shirtün yüzüne bir daha bakmamacasına, bir yenisini eklemek için uğraşıp dururlar gardroplarına...

Zamane insanı gibi yapamıyorum.

Onların yaptığı gibi atamıyorum kolayca. 
Aşklarım, Diz Çöktüm Önünüzde
Kullandığımız eşyayı, bu kadar hızlı tüketip silersek anılarımız için geriye ne bırakacağız ki?  
Hayatımıza giren objelere değer yüklemez, "Kolayca yenisini edinebilirim." diye atarsak; gelecekte bir gün, 
"A! Benim yeşil halım mı vardı, böyle çantam mı vardı?" diye şaşmaz mıyız sonra?  

Belki de bu yüzden, eskilere anılar yüklüyor; anlamlılaştırıyorum kendimce...
Hafıza gereksiz bilgiyi siler ya beyinden, silmesin diye belki de...



İdil Tulun

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN