VAN: 3126 YILLIK DENİZ [Günay Tulun]

3126 Yıllık Deniz : Yukarı Deniz Van
Belki görmüşsünüzdür.
AKP'ye yakın televizyon ve gazeteler bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu'yla alay eden programlar yapıp iyiden iyiye, onu gözden düşürmeye çalışıyorlar.
Yakışıyor mu?
Hayır!..

Çok kişi "Çok çirkin" buluyor.
Bence de öyle...
Üstelik alay edilmeye çalışılan konular ya komplo kokuyor ya da hepimizin başından geçebilecek sıradan olaylar.

Örneğin; tüm ülkede bir tek Kılıçdaroğlu'nun seçmen kaydının silinmesi, sizde de bir takım rahatsızlıklar uyandırmıyor mu?
Allah aşkına söyleyin: Bugüne dek içinizden yürüyen merdivene ters taraftan binersem ne olur diye düşünmek gelmedi mi hiç?
Yürüyen merdivenle iner ya da çıkarken aynı yönde yürümediniz mi hiç?
Bunları yapan kimseyi de mi görmediniz?
Eğer, "Hiç görmedim!" diyeniniz varsa pes!

Kemal Kılıçdaroğlu, Van Gölü'nden söz ederken "Van Denizi" demiş. 
Bunu duyan Başbakan da "Kılıçdaroğlu'nu kündeye getirecek bir fırsat daha çıktı!" diye sevinerek, başlamış konuşmaya:
- "Çocukluğunda Van Denizi'nde ilk defa vapura binmiş. Van Gölü ne zamandır deniz oldu? Ben bilmiyordum. Böyle bir durum var! Durum böyle... Kılavuzunuz doğru olmayınca gölü de deniz zannedersiniz."

Bu işten Başbakan zararlı çıkmayacağına göre; resmî sitelerindeki deniz ifadesi nedeniyle Van Valisi ile Belediye Başkanı'nın şimdiden tedbir alması gerekecek.

Bilebildiğim kadarıyla Van Gölü'ne tam 3.126 yıldır deniz diyorlar.
Günümüzdeki en ünlü ismiyse Asurluların sıkça kullandığı, Yukarı Deniz...



Saadet gazetesi : 29 Nisan 1889
Başbakan'ın her dediğini tasdiklemeyi bir görev sayan, ayrıca Abdülhamid ve Osmanlıyı özlerinden çok seven; yandaş, koldaş, yanlı, yağdaş kardeşlerimiz, bakalım buna ne derler:
 - Sultan II. Abdülhamid döneminin gazetelerinden Saadet'in, 29 Nisan 1889 tarihli nüshasında "Van Gölü"ne "Van Denizi" denmekte...

Oradaki yazıda, önce bir sade vatandaşın bacağını; sonra da tüm bedenini kapıp götüren bir yaratıktan söz ediliyor. Benim yazımın sonundaysa sade vatandaşlar için böyle bir tehlike yok. "VAN GÖLÜ"nü tarihte "VAN DENİZİ" olarak adlandıranlar kimlermiş, onların listesi var yalnız... O liste de kimseyi kapıp kaçırmaz sanırım. Olsa olsa bir kıssadan hisse çıkar bu işten: 
Yukarı Deniz'e; "Alayla giden, alay; oltayla giden sazan bulur"muş! 

Bugün Ermenilerin kendi tarihlerini üzerine oturtmaya çalıştıkları ve yalnız ünsüz "RRT" harfleriyle ifade edilen Urartuların çevresinde yaşadıkları bu göl, aşağıdaki listenin başlangıç tarihinden önce de "Deniz" olarak adlandırılmış olabilir. Doğruyu ancak Allah bilir. Bizlerse birbirimizi aydınlatalım, yeter.




D Ö N E M
 İSMİ KULLANAN KAYNAKLAR
İ S İ M

1115(?)-1076(?)
1112(?)-1074(?)    
Asur Kralı Tiglatpilezer I:
Kitabesi
Batı Yüksek Denizi, Batı Yukarı Denizi, Yüksek Deniz, Yukarı Deniz
MÖ                     
 884 (?)-859 (?)
 882 (?)-857 (?)
Asur Kralı Asurnasirpal II
Biainili Zamua Denizi

  857(?)-822(?)
1031(?)-1019(?)
Asur Kralı Salmanasar II:
Kitabesi
Nairi Yüksek Denizi, Nairi’nin Yukarı Denizi

  822-810
Asur Kralı Samsiraman
Batı Denizi

  967(?)-935(?)
  745(?)-727(?)
Asur Kralı Tiglatpilezer II:
Kitabesi
Nairi Denizi
MÖ                       
  722-704(?)
  722-705(?)
Asur Kralı Sargon II
Dalgalı Deniz
MS                          
 (?)-(?)
Ermeni Tarihçiler
Vaspuragan Denizi
MS                          
 (?)-(?)
Tarihçi Mouses
Küçük Deniz
MS
 (?)-1577
Hasan-ı Rumlu: 
Ahsenü’t Tevarih
Ahlat Deryası
MS                      
1543-1603
Şeref Han:
Şerefnâme
Deryaçe [Aynı zamanda Urumiye Gölü'nün Farsça adıdır ve "Küçük Deniz" anlamındadır.]
MS                    
1591-1599
Gelibolu Tarihçisi Mustafa Âlî: Künhü’l Âhbâr (Haberlerin Özü)
Van Denizi
MS                    
1611-1682
Evliya Çelebi
Van Deryası

(?) Tarihler, değişik kaynaklara göre farklılıklar göstermektedir.


Günay Tulun

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN