Değişim Dedikleri Böyle Bir Şey Olmalı [Nilüfer Dumlu Günaydın]
Seçim konuşmalarını dinliyorum.
Sanki bir sahtelik varmış gibi geliyor.
Bağırtılar, birbirlerine karşı söylenen ağır sözler ve ithamlar...
Benim gibi düşünenlerin çok fazla olduğunu da tahmin ediyorum.
Yine eskilere gideceğim.
Daha nazik, daha usturupluydu politikacılar.
Miting de yaparlardı, köy köy de gezerlerdi ama söylevleri kimseyi bu kadar rahatsız etmezdi.
Başka bir hava vardı seçmeni kendilerine çeken.
Tarz değişti, seçmen de değişti herhâlde.
"Alışırsınız alışırsınız" demişti ya bir politikacımız, halkın nabzını da iyi tutuyormuş demek ki. Halk alıştı, yadsımıyor fazlaca...
Yüksek mevkidekilerde usturupluydu.
Efendi, kalite vs. vs...
Kalite deyince seneler öncesine gidiverdim.
Daha çok küçüktüm 14-15 yaşlarındaydım herhâlde. Yazları, Bursa Kumla'daki bir kampa giderdik. 15 günlük bir süreçti bu. Öyle ahım şahım bir kamp değil, sıradanın da altındaydı ama biz çocuklar iple çekerdik kamp süresinin gelmesini. Cüzi bir ücret mukabilinde 15 gün geçirirdik. Bir senedir görmediğimiz arkadaşlarımızla buluşur, hasret giderirdik. Kamu'ya ait bir kamptı. Arada sırada o sıradanlığına karşın; politikacılar, üst düzey yetkililer, hatta gazeteciler de gelirdi.
Rahmetli Örsan Öymen'i de bu vesileyle tanımıştım.
Yine o yaz kamptayken, müsteşar'ın geleceği haberi yayıldı.
Birkaç saat sonra siyah, o zamana göre lüks bir araba durdu derme çatma kapının önünde. Kampta bulunan erkekler sıraya girmişlerdi onu karşılamak için.
Arabanın kapısı açıldı bir ayak dışarı çıktı...
İşte bütün hatırladığım bu ayak ve ayakkabı.
Hayran olmuştum.
Bir çift rugan ayakkabı.
İnanın şu anda da ne müşavirin yüzünü ne de başka bir şeyi anımsıyorum.
Tek hatırladığım ayakkabılar...
Zarif bir çift ayakkabı...
Çok daha ileri tarihlerden birinde ki, o zamanlar evliydim; Bolu'da yine kamuya ait bir dinlenme evine birkaç saatliğine misafir olmuştum. Gittiğim gün, tesadüfen bir bakan da eşiyle birlikte oradaymış...
Eşinin üstünde derme çatma bir elbise, saçlar savruk...
Bakanın yüzüne basın yoluyla aşina olmasam, bakan diyemezdim.
15-20 yıl içindeki değişim kıyafetlere de yansımıştı.
Kıyafet (ye kürküm meselesi değil) kendine olduğu kadar, karşıdaki kişiye de saygıyı gösterir.
Değişim rüzgârı böyle bir şey olsa gerek...
Herşey değişiyor, başta insanlar...
Sevgiyle kalın
Neşeniz daim olsun.
Nilüfer Dumlu Günaydın
ALINTI YAPMAK İÇİN
- Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
ESER EKLEMEK İÇİN
- "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
YORUM YAZMAK İÇİN
Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.