Allahsızlar! [Ömer Sağlam]

Milyonlarca Türk vatandaşı olarak, bugünlerde tam da ulu şairimiz Fuzûli gibiyiz. Hepimiz la havle çekip duruyoruz. Burnumuzdan soluduğumuz kesin olmasına kesin de elimizden bir şey gelmiyor. Ne diyordu koca şair Fuzûli:  
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil
Çektiğim alamı bir ben bir de Allah’ım bilir...”

İşte bu ülkede yaşayan, daha doğrusu mecburen yaşamaya çalışan milyonlarca insan olarak tıpkı Fuzûli gibi tarifi imkânsız acılar ve elemler içindeyiz. Zira gün geçmiyor ki; bu ülkede bir şehit haberi gelmesin, bir ana kuzusu toprağa düşmesin. İktidar ise kafayı Filistin Arapları ile bozmuş. Varsa yoksa Filistin’e özgürlük.

Hükûmet; hemen her gün “Filistin’e özgürlük” hayalleriyle yatıp kalkarken, bu ülkenin şerefli insanlarının en temel hakkı olan yaşam hakkı ellerinden alınıyor ama Hükûmet oralı değil. Terör örgütü, devletle (Hükûmet'le) giriştiği pazarlık gücünü arttırmak için neredeyse Başbakanlığın kapısında bomba patlatacak hâle geldi, ancak bizimkiler ısrarla sağır rolü oynamaya devam ediyorlar. Hani meşhur atasözüdür: “Sağırının bilmem neresine kazığı çakmışlar da sağır etrafına -bu takırtı nereden geliyor- diye sormuş”.  

“Komşularla sıfır sorun” diye yola çıktılar ama bırakın sıfır sorunu, yeni yeni sorunlar yaratma, yeni yeni düşmanlar kazanma yoluna girdiler. Neymiş efendim “Gerekirse İsrail ile savaşırız!”. Yok ya! Bir bu eksikti! Bir ülkenin başbakanı savaş kelimesini bu kadar kolay ve bu kadar ulu orta ağzına alabilir mi? Ancak bizim Başbakan alıyor işte. Eğer alıyorsa o zaman gereğini yapmalıdır değil mi? Yani savaşmalıdır. Savaşacak kişi “Gerekirse savaşırız” demez. Savaşır kardeşim. Oysa İsrail, 9 Türk vatandaşını hem de burnumuzun dibinde kıtır kıtır doğrarken, kurşunlarla kevgire çevirirken savaşı göze alamadıysan bu iş çoktan bitmiştir efendim. Geçmişler olsun!

Aslında bizin savaşacak hâlimizin olmadığını onlar da bal gibi biliyorlar ama yine de konuşuyorlar işte; gerekirse savaşırız. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç daha geçen sene bizim generaller için ne demişti? “Bunların zamanında iyi ki savaşa filan girmemişiz. Bunların savaşacak hâlleri filan yok. Bunlar askerlikten başka her işi yapmışlar…” AKP’nin fikir babalarından RTÜK eski üyesi D. Mehmet Doğan ne demişti Türkiye için? “Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke”. Ya AKP’nin diğer fikir babası Mümtaz’er Türköne ne demişti: “TSK toptan lağvedilmelidir. Bize yeni bir Nizam-ı Cedit ordusu lazımdır”.

Peki, bir senede ne değişti de TSK savaşacak hâle geldi? TSK, hangi ileri askerî teknolojiye kavuşturuldu? İran gibi nükleer silah filan ürettik de bizim mi haberimiz yok? Yoksa bazı üst düzey generaller Silivri’ye ve Hasdal’a kapatılınca ordumuzun savaş gücü mü yükseldi? Neyimize güveniyoruz da İsrail gibi 1966’dan beri nükleer güce sahip bir devlete karşı efelik taslıyoruz? Kendi adıma söylüyorum, ben Filistin için İsrail ile savaşmam kardeşim. Savaşacak olan varsa buyursun savaşsın. Bu konuda hiç kimse benden destek beklemesin…
***
En son Siirt’in Pervari ilçesinde şehit edilen 6 askerimiz için millet olarak bağrımız cayır cayır yanıyor. Bu konuda söyleyecek çok söz var. Ancak söyleneceklerin çoğu bu ülkede zaten 27 yıldır söylenip duruyor. O sebeple ben, burada sözü, bizzat sözün gerçek sahibi ve elbette gerçek sözlerin tek sahibi Allah’a bırakıyorum. Yüce Allah, kitabında şöyle buyuruyor:  
“Bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka…” (4/92).
 “Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (4/ 93)
 “Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın...” (17/33)
“Onlar, Allah ile beraber başka bir ilaha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar. Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedi kalır.” (25/68-69)
 “…Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. And olsun ki, onlara resullerimiz apaçık deliller (mucize ve ayetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.”(5/32)

Yukarıdaki ayetlerle ilgili olarak şu kadarını söyleyebilirim ki; her ne amaçla olursa olsun, Allah’ın bu sözleri hilafına insan öldürenler tek kelimeyle “Allahsız"ların ta kendileridir. Allah’ın ayetleri hilafına olmak üzere insan öldürenleri özendirip teşvik edenler de herhalde tıpkı öldürenler gibi "Allahsız"dırlar. Bu şekildeki öldürme olaylarına kayıtsız kalanlar ile bu konuda yetkileri ve güçleri olmakla birlikte gerekli tedbirleri zamanında almayanlar da herhâlde günahkâr olmalıdırlar.
Ben mi; Vallahi ve billahi;
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil
Tarifsiz acılar içinde kıvranıp duruyorum!..”




Ömer Sağlam

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN