Kahraman Kime Denir? [Canay Davran]

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bugün 10 Kasım! Büyük bir insanın, Mustafa Kemal Atatürk´ün aramızdan ayrılışının 75. ölüm yıldönümü. Hepimiz biliyoruz ki "Birinci Dünya Savaşı" sonrasında yurdumuz tam bir enkaz hâlindeydi. Elde bir şey kalmamış, halk aç ve inanılmaz derecede fakirdi.

İşte o anda; kaybettiğimiz güveni yeniden kazandıran bir önder çıktı ortaya. Türk'ün hür ve bağımsız olarak yaşayacağını, yurdunu ve bayrağını düşmana çiğnetmeyeceğini söyleyen bir kahraman. Mustafa Kemal!..

Zaman mı kahramanları hazırlar yoksa kahramanlar mı zamanı iyi kullanırlar? Mustafa Kemal, 1881 yılında değil de; daha önce veya daha sonra, doğmuş olsaydı, yaptıklarını yine aynen yapabilir miydi acaba? Bence hayır! Aynen olmasa da Türkiye'yi daha ileri götürmek için lazım olan her şeyle ilgilenirdi. O günlerde şartlar kurtuluş mücadelesini gerektiriyordu. Bugün olsa ya ekonomik bir savaş başlatır ya da son zamanlarda yaşadığımız din sömürüsü yapıp laiklikten, çağdaşlıktan uzaklaşmaya çabalayanlara karşı bir savaş açardı. Ya da şu an, yanlış kullanımlar sonucu bozulmuş Türkçemizi düzeltmek için uğraş verirdi. Eminim ki bu savaşlardan da galip çıkardı. Atatürk Latin Alfabesini uygulamaya koyarken, o yıllarda okunmasının ve yazılmasının zor olacağını düşündüğü, Q,- W-X harflerini, Türk Alfabesinin içine katılmasını istememiştir. Okuma-yazma oranı düşük olduğundan, gerçekten de zor olurdu o yıllarda. Bu günlerde ise, ne yazık ki iktidarda olanlar, çıkarlarını ülke çıkarlarından üstün gördükleri için bu harflerin kullanılmasına izin vermişlerdir. Atatürk’ten sonra iktidara gelenlerin bir kısmı, bir takım yanılgılara düşmüşlerdir. Özellikle son yıllarda iktidarda olanlar! Bunlar yanılgı, sapkınlık ve ihanet içindedirler. Traji-komik olan, maalesef, kendilerini dev aynasında görmeleridir! Bu kişiler, halkına düşman, ülkesini sevmeyen ve her fırsatta ülke topraklarını yabancılara satmaktan çekinmeyen kişiledir. Hâttâ içlerinden biri kendisini dünya lideri bile zannetmektedir! Bana göre ülkesinde sevilmeyen ve lider olamayan bu kişi, nasıl olur da; dünyaya lider olmak gibi bir düşünceye sahip olur? Megalomanlık tarifine tamamı tamamına uyan bir örnek! Aslında birer hiç olan bu insanların amaçları, Mustafa Kemal Atatürk’ü karalayıp kötüleyerek, tarihten ve belleklerden silmeye çalışmaktır. Bu bağnaz, aymaz ve yobaz takımı O’nun bize armağan ettiklerini, eserlerini yok edip, yıkmaktan büyük haz duymaktadırlar. Yine bunlar, son günlerde gençlerimizi de; lâik- dindar, kızlı-erkekli diye akıl almaz bir şekilde bölmeye çalışmaktadırlar. Llyod George, ” Yüzyıllar nadir olarak dahi ve kahraman yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, çağımızda o büyük dahi, o büyük kahraman Türk Milletine nasip oldu.” demiştir. Evet, Kemal Atatürk hâlâ asrın kahramanıdır. Mustafa Kemal; tarihin akışını durduran, ulusunun kaderini değiştiren bir kahramandı. Birinci Trablus Seferi'nde kendisini öldürmek üzere bir araya gelen asilerin pusu kurdukları yere tek başına, silahsız girerken şaşkınlık yaratan bir kahramandı. Anafartalar'da mermisi bittiği için geri çekilmek zorunda kalan "19. Tümen"e bağlı "57. Alay"a süngü taktırarak düşmanın üzerine yürütürken yalnız yurdunu düşünen bir kahramandı. Erzurum Kongresi sona erince, Sivas Kongresi'ni yapmak üzere Sivas'a giderken Dersim Köyü yakınlarında, pusudaki eşkiyanın kurşun yağmuruna aldırmayıp geçerken de bir kahramandı.

Kahraman; olayların gidişatına göre, haklı olduğu konularda önlemlerini alıp amacına ulaşan kişidir. İşte Mustafa Kemal böyle biriydi. Sarayın damatlık teklifini reddederken bir kahramandı. "Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır!" diyerek kuvvetlerini Eskişehir'den Sakarya'nın sağ kıyısına çekerken de bir kahramandı.

Mustafa Kemal, Türkiye'yi kurtarmakla tüm dünya uluslarına Türk'ün sesini duyurabilecek güçte olduğunu ispat etti.

Tüm bunları düşünüp uygularken; el kapılarında yalvarmadı, kimsenin de peşinden koşmadı Mustafa Kemal. Ülkemizi ve ulusumuzu bir gün olsun küçük düşürmedi. O, Türkiye'yi hesaba katılması gereken; kuvvetli ve saygın bir ulus hâline getiren, saygın bir devlet adamıydı da ayrıca... Bu yüzdendir ki mazlum uluslar bağımsızlık kavgasında onu örnek aldılar.

Mustafa Kemal Atatürk, aslında kısacık olan hayatına, uzun ve dalgalı bir yaşam sığdırmış bir kahramandı. Türk Ulusu'nu ve dünyayı yasa boğarak aramızdan ayrılırken, dünyada eşi ve benzeri zor bulunacak bir ışık bıraktı.

Bize gelince... Işığın hiç sönmedi, sönmeyecek, söndürmeyeceğiz. Ulusumuzu çağın gerisine sürüklemeye, cumhuriyetimizi yıkmaya çalışanlar unutmasınlar ve bilsinler ki; bizler onun ilkelerine ve devrimlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Büyük asker, büyük kahraman, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk; seni bugün her zamankinden daha fazla sevgiyle, özlemle arıyor ve anıyorum. Rahat uyu Türk'ün kahraman evlâdı. Ruhun şad olsun.




Canay Davran

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN