-(3000 çantanın) acil olan 500’ü 30,00 TL+KDV üzerinden firmaya sipariş verildiği, bu aşamada İşletme Müdürü Ö.K.nın, Satınalma Müdürü M.S.ye bilgi verdiği,
Diyanet'te Kur'an Cüz'ü Çantaları Üzerinden Yapılan Yolsuzluk [Ömer Sağlam]
Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Geçenlerde Van Erciş Müftülüğü'nde çalışmakta olan ve
çok sevdiğim ve beni de çok sevdiğine inandığım bir arkadaşım aradı.
-"Hocam" dedi, "M.S. isimli bir kişi,
bizim müftülüğün resmi e-posta adresine bir e-posta göndermiş. e-postasında
sizden de söz ediyor".
-"Hayırdır Saitçiğim" dedim, "M.S. ne
diyor benim hakkımda?".
Sevgili Sait, şok olmuş vaziyette ve üzüntülü bir ses
tonuyla okudu M.S'nin benim hakkımda yazdıklarını. M.S'nin pek çok kişi ve
kurum ile birlikte Erciş Müftülüğü'ne de gönderdiği e-postada benim hakkımda
yazdıkları şuydu: "Bilhassa çok
merak ediyorum! 'Diyanet’teki Ebû Cehil Adaleti' başlıklı ve sair yazıları internette dolaşan eski Vakıf Müfettişi
Ömer SAĞLAM; bildiklerimi bilseydi veya bir kısım belgeleri ya da sadece en son
düzenlenen Müfettiş Raporlarını kendisine ulaştırsaydım acaba nasıl bir yazı
yazardı? (Ne yazık ki o da birçok sıkıntıya maruz bırakıldıktan sonra sonunda
işten de atılmıştır)"
Sevgili kardeşim Sait'in takıldığı konu elbette "Benim
işten atıldığım" konusuydu. Zira o ve diğer pek çok arkadaşım,
benim kendi arzumla emekli olduğumu sanıyorlardı! Oysa hayır, Diyanet, 2009
yılında benim sözleşmemi tek taraflı olarak feshetmişti! Elbette tazminatımı ödemek
suretiyle. Sebep, TDV'yi yeniden yapılandıracaklarmış! Bu sebeple personel
azaltacaklarmış! Oysa bu doğru değildi. Baronlar, TDV'de çalışmakta olan farklı
siyasi düşünce sahiplerini, özellikle de Ülkücüleri ve Türk Milliyetçilerini
bir şekilde Diyanet çevrelerinden uzaklaştırarak, bunlardan boşalacak kadrolara
cemaat ve tarikat mensuplarından oluşan yeni kadrolar, emre amade kurşun
askerler yerleştireceklerdi. Öyle de yaptılar zaten...
Bu sebeple 1000 km. ötedeki Erciş'te benim için üzüntü
yaşayan kardeşim Sait'e dedim ki; "Saitçiğim üzülme. Evet, ben emekli
olarak değil, sözleşmem tek taraflı feshedilerek ayrıldım Diyanet'ten. Ancak
tazminatım ödendi. Üstelik haklarında açtığım tazminat davasını da kazanarak
ilave tazminat aldım. Bu sebeple; M.S'nin hakkımda yazdıkları doğrudur..."
Arkasından M.S'yi arayarak; "Hayırdır"
dedim, "Sağa sola mektup yazmaya
devam ediyormuşsun. Üstelik mektuplarında benim hakkımda da bir ne i muhbirlik
yapıyormuşsun. İşten atıldığımı söylüyormuşsun. Bu konunun mahiyetini açıklamadığın
için, bu haberi duyan arkadaş ve dostlarımda benimle ilgili olarak yanlış bazı
düşünceler oluşabilir..."
M.S. mahcup olmuştu. Ancak gereksiz yere işine son
verilmesi sebebiyle Diyanet yöneticilerine ateş püskürüyordu ve üstelik
haklıydı!
Bir müddet sonra benim ve yüzlerce, belki de binlerce
kişi ve kurumun e-posta adreslerine
M.S'nin sayfalarca tutan e-postası düştü(1). M.S. çalıştığı TDV işletmesinde yapılan bir çanta
yolsuzluğundan ve bu yolsuzlukla yapmış olduğu mücadeleden bahsediyordu e-postasında. Ayrıca TDV Müfettişleri K.Y.ve Y.T.
tarafından konuya ilişkin olarak hazırlanan bir Teftiş Raporu'nu da eklemeyi
ihmal etmemişti e-postasına.
Anlaşılan Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın
evinde ayakkabı kutuları üzerinden yapılan usulsüzlüğün bir benzeri de
Diyanet'te Kur'an Cüzü çantaları üzerinden yapılmıştı. M.S.
e-postasında bu
konuyu dile getiriyordu.
Diyanet'te Kur'an Cüz'ü Çantaları Üzerinden Yapılan
Yolsuzluk
M.S'nin "Bu bölüm itibariyle çoğu insanın
midesinin kaldıramayacağı şeyler yer alacağı için helallik diliyoruz…"
şeklinde bir cümleyle giriş yaparak anlattığı, daha doğrusu K.Y. ve Y.T. isimli
TDV Müfettişlerince hazırlanan 30.01.2012 tarih ve 0302.T/156-2(12)-3 sayılı
İnceleme Raporu'ndan aktardığı (yani TDV müfettişlerince de tespit edilen)
yolsuzluk bilgileri şöyledir(2):
-(3000 çantanın) acil olan 500’ü 30,00 TL+KDV üzerinden firmaya sipariş verildiği, bu aşamada İşletme Müdürü Ö.K.nın, Satınalma Müdürü M.S.ye bilgi verdiği,
-M.S.nin da acil olmayan 2.500
adet çantanın ihale yoluyla satın alınması için ısrarcı olduğu ve alımların bu
şekilde yapılmasına karar verildiği,
-Satınalma Müdürlüğünce ihale yoluyla temin
edilmesi gereken cüz çantalarının (500 adet) doğrudan İşletme Müdürünce
inisiyatif kullanılarak temin edildiğinin anlaşıldığı,
-G. Ltd. Şti’nin tanesi 30 TL’den (toplam 16.200,00 TL) düzenlenmiş
fatura getirdiği,
-Satınalma Müdürünün bu fiyatın yüksek olduğunu söyleyerek faturaya
itiraz etmesi üzerine, Ö.K.nin Satınalma Müdürünü arayarak, firmayla
anlaştıklarını bu ödemeyi yapmaları gerektiğini ifade ederek “biraz daha
indirim yapmaya çalışın ve ödeyin” dediği,
-Satınalma Müdürünün tekraren görüşmesi neticesinde firma yetkilisinin;
İşletme Müdürünün 100 adet çantayı kayıt dışı yaptırdığını, bu nedenle 30 TL
üzerinden fiyatlandırıldığını, 600 adet olarak fatura edilmesi halinde beher
fiyatının 25 TL olarak fatura edileceğini söylediği,
-Bunun üzerine Satınalma Müdürü, firma yetkilisi ile yeniden pazarlık
yaparak çantaların beher fiyatının 25,00 TL’den 21 TL’ye indirilmesini
sağladığı.
-500 adet çantanın D.İ.Başkanlığına teslim edildiği, diğer 100 adedinin depo
kaydı yapılmak-sızın 30’unun (dolu olarak) dönemin D.İ.Başkanlığı yetkililerine
hediye olarak verildiği,
-2.500 adet çanta için açılan ihaleyi adedi 13,80 TL’den Y. Ltd. Şti’nin
aldığı,
-Y. Şti’nden toplam 94.576,46 TL’ye 6.547 adet cüz çantası satın
alındığı, bu çantaların G. Şti’nden alınmış olması halinde bedelinin 212.122,80
TL olacağı, dolayısıyla ihale yapılmak suretiyle toplam 117.546,34 TL’lik
İşletmeye kazanç sağlandığı,
-Dolayısıyla İşletme Müdürü Ö.K.nin malzemenin en uygun fiyatla temin
edilmesi konusunda gereken dikkat ve titizliği göstermediği...
M.S. TDV Müfettişlerinin bu
tespitlerinden hareketle şöyle diyor e-postasında:
Görüldüğü gibi bizzat aynı Müfettişlerin düzenlediği
rapora göre; (dikkat buyurun) Sadece bir kalemde (ısrarcı davranarak) yaklaşık
120 bin TL’yi hortumlanmaktan kurtarmıştım. Ayrıca 500-600 çanta için (lütfen
dikkat edin) Sipariş edilmiş, teslim alınmış ve faturası kesilmiş olmasına
rağmen tanesinde 4 lira indirtmek suretiyle toplamda 2.400 lira kurtarmıştım.
Ne hazindir ki; hakkaniyet
ölçülerine göre bunun gereğini rapor etmedikleri gibi, söz konusu 500 çantanın
Satınalma Birimince ihale yoluyla temin
edilmesi gerektiği halde doğrudan İşletme Müdürü Ö.K. tarafından inisiyatif kullanılarak temin edildiğini, tanesi 30 TL’den fatura düzenlendiğini, faturaya itiraz
edip direnmem neticesinde bu fiyatın 21 TL’ye düşürülmesini sağladığımı
net bir şekilde tespit ettikleri,
ayrıca fiyatın düşmesine rağmen ihale fiyatına kıyasla yine yaklaşık
5.000 TL (tanesinde 7,2 TL) fiili
zarar oluştuğu sarahaten ortada olduğu halde bu zararı da görmezden gelip rapor
etmiyorlar, müsebbibi Ö.K.den tahsilini isteyemiyorlar.
Diyanet
İşleri Başkanlığı
yetkililerine hediye verilebileceğine ilişkin Vakıf mevzuatında hiçbir hüküm
bulunmadığı halde, 30 tane cüz çantasının (dolu
olarak) Başkanlık yetkililerine hediye verildiğini tespit etmelerine
rağmen; bunun da hem mevzuata aykırılığını hem de sonucunda oluşan zarar
miktarını tespit etmiyorlar, müsebbibi Ö.K.den
tahsilini isteyemiyorlar.
Kayıt dışı yaptırılan 100
adet çantanın depo kaydının yapılmadığını tespit etmelerine rağmen, bunun da sebebini ve hesabını
soramıyorlar(Ki o tarihte
çantaların içi dolu olarak birim satış fiyatı 90 TL toplam fiyatı 9.000 TL
idi.).
Kayıt dışı demişken, raporun cüz çantalarına ilişkin yukarıda yer vermediğimiz
başka bir paragrafında “425 adet cüz çantasının noksan olduğunu
tespit etmelerine rağmen bunun, firma tarafından noksan teslim edilmesinden
kaynaklandığını ve firmanın da noksanlığı kabul ettiğini” rapor etmişlerdir. Hâlbuki firmanın, ciddi
iş potansiyeli bulunan bir Kurumla iş ilişkisini bozmayı göze alamayıp kerhen
kabul etmiş olabileceğini veya Kurumu minnet altında bırakıp daha çok iş almak
düşüncesinin etkili olmuş olabileceğini ya da sadece konuyu örtbas etmek için
bu yola başvurulmuş olabileceğini (yani
çantaların teslim alınmamış olabileceğini) göz ardı etmişlerdir. Zira 3
değil 5 değil tam 425 çanta nasıl eksik teslim alınabilir?
Ayrıca dikkat ediniz, 425
çantanın o günkü satış fiyatı içi dolu olarak yaklaşık 40.000 liradır…
Ne yazık ki sadece, “İşletme Müdürü Ö.K.nin malzemenin en uygun
fiyatla temin edilmesi konusunda gereken dikkat ve titizliği göstermediğini”
yazmakla yetiniyorlar!
Özellikle inceleme raporlarında ihale için ısrarcı olduğumu ve bunun neticesinde toplamda
117.546,34 TL Kuruma kazanç sağladığımı sarahaten tespit etmelerine rağmen; Ö.K.nin
(ve işbirlikçilerinin) hasımlığını
kazanmayı ve işten atılmayı göze alarak gösterdiğim bu olağan üstü fazilet
mücadelesinin karşılığı olacak şekilde, mevzuat, insaf, vicdan ve hakkaniyet ölçülerine göre gereğini yapmadıkları gibi üstüne bir de “iletişimimi güvensizlik üzerine
kurduğum” şeklinde soyut bir gerekçe ile işten atılmama zemin
hazırlıyorlar...
Yüksek adalet timsali Vakıf
yönetimi ne yapıyor? Vakıf
Müfettişlerince tanzim edilen Raporlarda belirtilen hususların Mütevelli
Heyetince değerlendirdiğini, Raporlarda tespit edilen hususlar (ile Vakfın başka birimlerinde görevlendirme
imkânı olmaması, ayrıca emekliliğimizi hak etmiş olmamızı dikkate alarak,
kanuni haklarımız verilmek suretiyle) nedeniyle işten atılmamıza karar
verildiğini bildiriyor. Tüm bunlar
İnceleme Raporunun Nasıl Hazırlandığını sarahaten ortaya koymuyor mu?
M.S. "Dikkat edin anlattıklarımız sadece bir
kalem işle ilgilidir. DEVAMI GELECEK…" demeyi de ihmal etmemiş
e-postasında.
Ömer Sağlam
_____________
1-From:
M.S
To: nejat.sahin@diyanetvakfi.org.trnurayutas_80@yahoo.com.trnurgulozdemir06@hotmail.com and
47 More... Jan
2 at 2:11 PM
2-Raporda
açıkça zikredilen ve M.S tarafından da açıkça yazılan isimler tarafımızca
sadece isim ve soy isimlerinin baş harfleri zikredilmek suretiyle
aktarılmıştır.
ALINTI YAPMAK İÇİN
- Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
ESER EKLEMEK İÇİN
- "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
YORUM YAZMAK İÇİN
Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.