Okur Mektupları ve Yanıtlar " 4 " [Sessizliğin Sesi Grubu Yayın Kurulu]

Sevgili Okurlarımız
Sizlerden gelen mektupları okumaya, gönderici sayısına ya da gündemde oluş sırasına göre öncelik vererek, yanıtlamaya devam ediyoruz.

***
Bazı okurlarımız:
-"Gönderilen mektuplardan söz ediyorsunuz. Bu devirde, kâğıt kalem kullanarak mektup yazanlar kaldı mı ki mektup kelimesini kullanıyorsunuz. Yazı ve sergilerinize internet üzerinden ulaşanların, sıra soru sormaya geldiğinde, önlerinde internet dururken, kâğıt kaleme sarılması sizce de saçma değil mi? Bunları mail kullanmaya yönlendirmeyi düşünmez misiniz?"
şeklinde özetleyeceğimiz, biraz şakacı ama bir hüküm ifade ettiği anlaşılan değerlendirmelerini, soru hâline getirip adresimize göndermişler.

Haklılar: İnternet kullanan internetle haberleşir. Zaten bizim okurlarımızın yaptığı da bu...
Türkçemizi çok sevdiğimizi ve ona gereken saygıyı gösterebilme anlayışıyla hareket ettiğimizi mutlaka biliyorsunuzdur. Yüzlerce yıl içinde dilimize yerleşen; name, mektup ve öz Türkçemizden betik, yazı gibi sözcükleri İngilizcesine tercih etmekteyiz. Kiminin meyıl yazıp okuduğu kiminin de mail yazıp meyil olarak okuduğu o sözcük bizleri rahatsız ediyor.

Bu neye benziyor biliyor musunuz: Türkçesi varken ısrarla dilimize sokulmaya çalışılan "ekşın"a... Bizler asla "ekşın" demeyiz. Zorunluluk hâlinde, yani yabancı bir sözcük kullanmamızın şart olduğu hâllerde onun bir başka kardeşi olan "aksiyon"u tercih ederiz. Sakın "İkisi aynı değil mi?" demeyin. Çünkü dilimize Fransızcadan aktarılan bu sözcük, yüz yıldan fazladır bizlerle iç içe... Üstelik yazılışıyla da aksansız telaffuzuyla da tüm Türkçe sözlüklerde kendine yer bulmuş. Üzülerek söylüyorum ki artık bizden biri. Ekşın ise daha yolun başında ve kovmayı başarırsak Türkçeyi teğet geçecek.
Şu işe bakın: Aksiyon yetmezmiş gibi birde zor kullanılarak çağırılan "ekşın"...

Aksiyonun kullanımıyla ilgili olarak, "zorunluluk doğduğunda" diye kayıt düştüğümüz unutulmamalı. Yoksa onun yerine, ifade ettiği anlama göre bir başka Türkçe sözcüğü tercih ederiz. İfade ettiği anlam diyerek, aksiyon kelimesinin birden fazla anlam içerdiğini vurgulamak istedik.
Yeniden işin özüne dönersek...
Binde bir olan ve genelde kitaplarımızla ilgili özel soru veya bilgiler i
çeren mektuplar dışında okurlarımızla haberleşmemiz, çeşitli internet adreslerimiz üzerinden yapılmaktadır. Bu adreslere gönderilen ve ne yazık ki geniş bir çoğunluğun "mail" dediği bu yazışmalar; bizler için betim, name, mektup ve yazıdır.
İşte, sıkça kullandığımız o "mektup" sözcüğü; "mail" garabetini, İngilizce kökenli "ekşın"da olduğu gibi gereksiz bulmamız ve bu tür sözcüklerle yakınlık kurmaktan hoşlanmamamızın alametifarikalarından biridir.

***
Bir kısım okurumuz da " Neden sitelerimizi birer birer terkederek 'Blog' kullanmaya başladığımızı soruyor, üstüne üstlük bir de 'Neden Blogger?' " diyor.

Bugüne dek hizmet aldığımız kuruluşlar, taleplerimize uygun bir eser or
taya çıkaramadı. Bir gün, yine hoşnutsuzluk içinde, iyi hizmet alabileceğimiz yerleri ararken, şöyle bir yazıyla karşılaştık: -->"Türkiye‘deki amatör hostinglerle uğraşarak saçlarınızı ağartmak, sağlığınızı berbat edip sinir hastasına dönmek zorunda değilsiniz. Kendinize, blog hizmeti veren bir blogcu bulun ve sizi hasta eden hostinglerden kurtulun."
Yazı oraya, sanki bizler için konmuştu ve durumumuza tıpa tıp uyuyordu. Meğer tüm "Sessizliğin Sesi Grubu" o yazıyla aynı paralelde düşünüyormuş. Büyük şirketlerden tavsiye mektupları getiren ve profesyonelliklerinin ne muhteşem boyutlarda olduğunu anlata anlata bitiremeyen firmaların, basit isteklerimizi karşılayamamasından ya da işi aldıktan sonra savsaklamaya başlamasından bıkmıştık. Bu yazı, bizleri sinir krizlerinden kurtardı. Rotamızı hemen, bloglara doğru çiziverdik.
Yazanın elleri dert görmesin.

"Neden Blogger?" sorusunun cevabı öncekinden de basit.
"Bizce en güzel çalışma 'Blogger' tarafından yürütülmekte, en güzel bl
oglama sistemi de 'Blogger'da" desek, şevki kırılanlar olabilir.
Kimseyi darıltmamak ve şevklerini kırmamak için, sözleri şöyle bağlayalım:
- "Mevcut donanımlarına bakarak, çalışma durum ve beğenilerimize en uygun sistemi 'Blogger'da bulduk.
Bu nedenle Google'a ve tüm Blogger çalışanlarına sonsuz teşekkürlerimizi gönderiyoruz."
.Saygılarımızla
Sessizliğin Sesi Grubu
Yayın Kurulu

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN