Dil Yarası [Şemsettin Gürtekin]

Son zamanlarda, televizyon kanallarında daha düne kadar esamesi okunmayan, ismi cismi duyulmamış, köşede bucakta sümsük sümsük yaşayan ne kadar BİLİRKİŞİ varsa ikinci dil hakkında konuşmaya, ahkâm kesmeye başladılar. 
Bu ülkenin aklı başında akademisyenleri, düşünürleri, yazarları, çizerleri, öğretmenleri, siyasetçileri, seçilmişleri, seçilmemişleri kısacası hiç kimseden de tabirimi bağışlayın tık yok.

Ben Erzurum da doğdum, büyüdüm ve okudum.
Mahallede komşularım, okulda arkadaşlarım, çarşı pazarda esnafım, idarecilerim, siyasetçilerim kısacası her kesimden Kürt arkadaşlarım vardı. Hâlen, daha da var. Hiçbir zaman hakir, ikinci vatandaş görülme gibi bir komplekse kapılmadılar. Ben ve arkadaşlarım, ailem, çevrem dahil hiç kimse de onlara etnik kimliklerinden dolayı farklı bakmadık.

Biz; vatan, millet, bayrak ve ezan için 
yollarda beraber yürüdük. Birbirimizi hor görmedik, aşağılamadık.

Varımızı yokumuzu beraber paylaştık.

Şehit cenazelerine beraber katılıp ‘"Şehitler ölmez, Vatan bölünmez." diye haykırdık.

Camide beraber saf tutup namaz kıldık.

Evlerinde misafir oldum, sofralarına oturdum; evimde kaldılar, soframa ev sahibi gibi oturdular.

Terörist başına Ermeni uşağı dediler; terör örgütünü Taşnak ve Hınçak Ermeni çetelerinin, Asala'nın uzantısı diye ifade ettiler.

1974 "Kıbrıs Barış Harekâtı"nda gönüllü asker olmak için askerlik şubesine koştular.

Evlerinin camlarından "Türk Bayrağı"nı gururla astılar.

Gelin verdiler, gelin aldılar.
Düğünlerde beraber halay çektiler, zılgıt attılar.

Cenazede tabutların altına, hatta mezara beraber girdiler.
Ağladılar dua ettiler, acımızı paylaştılar.

Bayramlar da birlikte bayramlaştılar, kurbanı ortak kestiler.

Okulda aynı sırayı, otobüste aynı koltuğu paylaştılar.

Sahalarda beraber top oynadılar.
Şehrin takımına birlikte tezahürat yaptılar.

Fakirler fakirliklerini, zenginler zenginliklerini paylaştılar.

"İstiklal Marşı"nı yürekten birlikte okudular.

Bir GARDAŞ dediler yüreklerinin derinliklerinden, bir GARDAŞ daha çıktı gönüllerinden.

Şimdi inanın; en çok onlar muzdarip en çok onlar üzülüyor bu olaylara. 
Çünkü onlar bu vatanı karşılıksız seviyorlar. 
Fakat tehdit ediliyorlar; çocuklarını dağa çıkartma, evlerinin basılma korkusu, silah tehditleriyle susturuluyorlar. İçleri kan ağlıyor ama ellerinden bir şey gelmiyor. Kimseye güvenemiyorlar. Bugünlerin geçeceğini biliyorlar ama yara açılmasın istiyorlar.

Birileri inadına kaşımak sonunda kaşınmak istiyorlar.
Hani Anadolu da bir tabir vardır: Atını, itini nallamış geliyor. 
Bu tabir, şu anki olayları anlatan çok güzel bir tabir.
Bu gidişat iyi değil, oy uğruna, para uğruna, makam mevki uğruna, AB uğruna susmak ses çıkartmamak; bu ülkeye, bu vatana bağlı Kürtleri anlamamaktan başka bir şey değil.

Bu ülkenin Kürtleri kendi ana dillerini bin yıldır kullanıyordu.
Hiçbir sıkıntı da yoktu.
Peki şimdi neler değişti ya da neler oldu.
Avrupa bir taraftan Amerika diğer taraftan; ikinci dil hakkında, benim ülkemin dili hakkında konuşma cüretini gösteriyor.
Yılmaz Öztuna’nın "Şark Meselesi" adlı kitabındaki Birleşik Amerika Anatomisi bölümünden alıntı yapalım: 
255 Milyon Nüfusun;
9,7 milyonu Alman
8 milyonu İtalyan
10 milyonu İspanyol
4,8 milyonu Polonyalı
35 milyonu Zenci
2,8 milyonu Fransız
1,2 milyonu Rus
1,6 milyonu İsveçli
1,3 milyonu Norveçli
2 milyonu Çekoslavak
15 milyonu Yahudi...
Diğerlerini yazmayalım.

Şimdi bu nüfus dağılımına göre Amerika;
İkinci dil olarak 15 milyon Yahudi’nin İBRANİCESİNİ
Üçüncü dil olarak 10 milyon İspanyol’un İSPANYOLCASINI
Dördüncü dil olarak 9,7 milyon Alman’ın ALMANCASINI
Beşinci dil olarak 8 milyon İtalyan’ın İTALYANCASINI 
(diğerlerini almayalım) neden kabul etmiyor da bize akıl vermeye kalkışıyor?
Hesap başka, biz anlıyoruz da bir de birileri anlasa...


Fransızlardan da örnek* verelim, eksik kalmasın...
Breton - Bretonca
Flandre - Flamanca
Béarn - Gaskonca
Korsika - İtalyancaya yakın bir dil olan Korsikaca
Roussillon - Oksitanca... Ana diller bunlar ama neden Fransızca konuşuluyor?

Arkadaşlar, Beyler, Ey Millet! 
Bu işte bir iş var. Merhum ZİYA GÖKALP’in;
. . . "Turan’ın bir ili var.
. . . .Ve yalnız bir dili var.
. . . .Başka dil var diyenin
. . . .Başka bir emeli var." dizelerine katılmamak mümkün mü?..



Şemsettin Gürtekin


*Fransa'da Konuşulan Dillerden Birkaç Örnek: 
İzole Dil: Baskça
Kelt Dili: Bretonca
Cermen Dilleri: Alsasça (Elsässerdeutsch), Batı Flamanca, Lorraine Frankçası
Roman Dilleri: Katalanca, Korsikaca (Corsu), Franko-Provensal, Bressan Dili, Dauphinois, Forézien, Jurassien, Lyonnais, Savoyard
Oksitanca: Alp Provensa, Auvergnat Dili, Gaskonca, Ariegese (Ariégeois), Bearnese (Béarnais), Landese (Landais), Langedokça, Limousin Dili, Nissart Dili (Niçois or Nissart), Provensal
Göçmen Dilleri: Özellikle Portekizce, İtalyanca, Mağribi lehçesiyle Arapça ve Berberice, Ermenice, Türkçe, Grekçe
Oïl Dilleri: Burgundian Dili, Champenois, Franc-Comtois, Fransızca, Lorrain Dili, Normanca, Picard Dili, Poitevin-Saintongeais, Valonca vs


*Başvurulan Çok Sayıda Kaynaktan Birkaç Örnek: [Kaynak Adının Üzerini Çıttıklayınız].

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN