Unuttum sanmayın.
Kon: Türkçedeki anlamlarından biri, Ergenekon efsanemizde olduğu gibi konmak, konulan, ikamet edilen yer, yani yurt.
Bir zamanlar dedim ama kün; Anadolu’da ve “Dış Türkler” dediğimiz Türkiye dışındaki Türkler arasında da birçok yerde kullanılmaya devam ediyor.
İşe bakın!
Bu kün sözcüğü, bazı Amerika yerlilerinde de gün demek.
Bazılarındaysa örneğin İnkalarda olduğu gibi; güneş…
Günümüz Türkçesinde de Amerika yerlileri; örneğin Algonquinlerin tanımladığı gün ile İnkaların güneşini bir araya getirerek kullandığımız durumlar var. Algonquinlerle İnkaların iki farklı olayı anlatmak için kullandıkları bu sözcük, bugün, bizde de gün olarak kullanıldığı gibi yekdiğerini ifade için de kullanılabiliyor. Gündelik konuşmalarımız içinde, sık sık, ”Gün batımı, gün battı, gün doğmak üzere, gün doğumu” dediğimizi hatırlayın lütfen.
Burada ifade edilen aslında gün değil, güneş.
Örneğin gün batımının anlamını açıklamaya kalksak mutlaka, “Gurup vakti, gurup, güneşin ufukta kaybolması” olduğunu yazarız.
Doğrusu da bu çünkü…
Üstelik her iki efsanede de şaşılacak kadar çok benzerlik var.
Vira Cocha: Türklerdeki; İr-A(k) Koca, yani Er-A(k) Koca’nın tek harf düşüşüyle aynı… Birçok dilde, aynı harf art arda geldiğinde telaffuz ederken biri atılabiliyor. Hatta bu atılma, zamanla o sözcüğün yazılışına da yansıyor ki, bizim dilimiz bile bu tür örneklerle dolu…
İr ve er: “Hem ir hem de er” sözcükleri, yaşayan Türkçede; “erkek, mert, insan, soylu” anlamı taşır.
Ak: Türkçede; “beyaz, temiz, pak, dürüst, namuslu, tasasız, sıkıntısız, rahat” anlamlarıyla bugün de kullanılmakta.
Koca: Bu sözcüğün de Türkçe’de; çeşitli anlamları var ama buradaki kullanılışı “kocamış, yaşlı, ulu, bilge, pir, büyük” anlamına yönelik. Malum, bu sözcüğü de hâlâ kullanmaktayız.
Ak koca: Türkçede; “ak sakallı kocamış kişi, ak sakallı bilge kişi, ak sakallı ulu kişi” anlamındadır. O da Türkçemizde hâlâ kullanılıyor.
İkinci çözüm : “Güneş Prensi Er Ak Koca” ya da “Güneş Prensi İr Ak Koca”
Üçüncü çözüm: “Güneş Tanrı Er Ak Koca” ya da “Güneş Tanrı İr Ak Koca”
Dileyen; okur, belge ve kaynakları araştırır, inanmaz!
Dilemeyen; okumaz, dolayısıyla incelemez ve tabii ki hiçbir fikri olamaz!
Ona göre teçhizatlanın lütfen!