Sizlere, eskiye hatta düne bile gitmeden, yalnızca bugüne ait haberlerde bulabileceğiniz zulümler demetinden birkaç çeşni sunuyorum.
Okusanız da okumazsanız da; okuyup kafayı çalıştırsanız da çalıştırmasanız da; okuduktan sonra ne yapmanız gerektiğini kavrayabilseniz de kavrayamasanız da hepinize sevgiler!..
Başbakan, mikrofonları görünce her zamanki gibi yine döktürmüş:
- Üç “durun rakamla da yazayım 3” çocuk yapın. Hatta üç de yetmez 5 “bu kez yazıyla da yazıyorum beş” çocuk istiyorum.
Acaba “Bakanlar Kurulu Üyeleri” SGK ile diş tedavi ücretlerinin gerçek durumu hakkında bilgi sahibi mi? Acaba kaç kişi ağzımızdaki diş sayısını biliyor? Acaba kaçı diş ağrısından kıvrandı ki bir dişin insana neler çektirebileceğini öğrendi?
Ben, tam da bu kararlarla ilgili olarak kafamda beliren soru işaretleriyle kavga ederken, Devlet Bahçeli ortaya çıkıp:
- “Başbakan, muhalif ve mültecilere bugüne kadar 2.000.000.000,- $ harcadı. Milletimizin alın teri Başbakan tarafından çarçur edilmektedir. Milyonlarca yoksul, işsiz ve kıt kanaat geçinenlerimiz bulunuyorken, devlet hazinesini önüne gelene ulufe gibi dağıtmak akılsızlık ve düşüncesizliktir. El Kaide, El Nusra, PYD ve diğer muhalif unsurların sırf Esad düşmanlığından dolayı besiye çekilmesi, gizli müzakerelerle taltif edilmesi kabul edilir değildir. Başbakan insanlık müsveddesi cellatların, kiralık tetikçilerin tarafındadır.” demez mi? Doğruya doğru, der tabii…
- “Suriyeliye harcanan 2.000.000.000,- $ onurumuzdur.” demez mi… Onunki doğruysa bununki de doğru. O da der tabii…
Her geçen dakika servetlerine yeni servetler katılanların geçim sıkıntısını anlaması, halkın üzerindeki geçim yükünü kaldıracak kararlar alması en hafif söylemle hayaldir, hayal!
Spor yöneticilerinin üst üste seçilmesini engellemek için yeni bir yasa hazırlanmakta…
İyi de bir insanın bu tür bir çaba sarf etmeden önce, nefsindeki bitmez tükenmez siyasal hırsa gem vurup, kendisinin de zırt pırt seçilmesini engellemesi, örnek olması gerekmez mi? Bu nasıl bir zihniyet ne tür bir yöneticiliktir! Üstelik daha önce benzer bir konu anayasaya aykırılığı nedeniyle redde uğramış. Ne gam! Onlar reddeder, ötekiler eninde sonunda kabul ettirecekleri birilerini bulana kadar, yeniden yeniden ve yeniden teklif hazırlarlar.
Nesli gittikçe azalan çapulcu-bozguncu muhabirlerden birkaçı da enflasyon ve işsizlikle ilgili rakamlar vermişler. Bunu görenler de dert yanmışlar:
- Açıklanan işsizlik ve enflasyon rakamları doğru olmadığı gibi gerçek rakamlara yakın bile değildir.
Meğer valilerimiz her işi bırakmış, bu konuyla ilgili tedbir alıyorlarmış. Başbakan demiş ki:
- Valiler gereğini yapıyor.
- 53 milletten 800 kız ve erkek öğrenciyi seyahate götürüyorsam elbette bunun tedbirini alacağım.
- Başbakan onu değil, bunu söylemek istedi.
- “Ne dediysem o!” gibilerinden bir şeyler daha söyleyerek Arınç'a dersini vermiş.
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kızlı-erkekli kalınan öğrenci evleriyle ilgili sözleri bize verilen talimattır.
- Belirli tarzdaki evlerde fuhuş yapıldığı operasyonlarla tespit edildi. Günlük kiralanan evler ve illegal örgütlerin kullandığı evlere yönelik çalışma içindeyiz. Hukuki boşluk varsa gerekli düzenleme yapılacak. Özel hayata yönelik herhangi bir müdahale yok.
- Kavak Yelleri dizisi Türk aile yapısına zarar vermek için bilerek yapıldı.
- "Dikizci dedim, vallahi haklıyım. Türkiye'yi Orta Doğu ülkesi hâline getirmek istiyor. Suudi Arabistan'da kadınlar araba kullanmak için mücadele ediyor. Yarın böyle bir yasak gelirse hiç şaşırmayın." diye tepki göstermiş.
- Bizim sırtımızdan har vurup harman savuruyorlar. Kendi vatandaşlarına eziyet çektirirlerken, vergilerimizden topladıkları paralarla Arap militanları besliyorlar.
- Burada kötü şartlarda barındırılıyoruz. Türkiye’nin bize karşı yaptığı kötü muameleyi hiçbir zaman unutmayacağız.
Bir tek günün gazetelerinde bile o kadar çok zalimlik o kadar çok zulüm o kadar çok yağ, bal ve o kadar çok nankörlük haberi var ki; inanın yazmak bile sıkıntı verdi.
Konumuz neydi?
Üç, beş çocuktu değil mi?
Ha gayret!
Yapın da görün!
Neyi mi? Sonunda varacağınız yeri... "Awara hoon*"u elbette...
*Awara Hoon [Namıdiğer: Avaramu]
Awara hoon!
Ya gardish mein hoon aasmaan ka taara hoon.
Awara hoon!
Gharbaar nehi sansaar nehi,
Mujh se kisi ko pyaar nehi,
Us paar kisi se milne ka ikraar nehi,
Mujh se kisi ko pyaar nehi,
Sunsaan nagar anjaan dagar ka pyaara hoon.
Awara hoon!
Awara hoon!
Abaad nehi barbaad sahi!
Gaata hoon.
Zakhmo se bhara sina he mera,
Hansti he magar ye mast nazar.
Dunyaa mein tere teer?
Ka ya taqdeer ka maara hoon?
Awara hoon!
Ya gardish mein hoon aasmaan ka taara hoon?
Awara hoon!
Yoksa şansım döndü de bir yıldız mıyım gökte?
Beni seven kimse yok,
Sevgilim de yok ki nehir boyunda beklesin,
Beni seven kimse yok!
Şehir ıssız geldi bana, sevgi yolu gizem dolu...
Serseri olurdum, eğer olmasaydım mutlu...
Yüreğim yaralarla dolu,
Çevremdeki herkes mutlu...
Beni yaraladın mı ey dünya?
Kaderim kötü mü benim?
Yoksa şansım döndü de bir yıldız mıyım gökte?