Komedyen, Zalim, Nankör ve Dalkavuk [Günay Tulun]

Sizlere, eskiye hatta düne bile gitmeden, yalnızca bugüne ait haberlerde bulabileceğiniz zulümler demetinden birkaç çeşni sunuyorum.

Okusanız da okumazsanız da; okuyup kafayı çalıştırsanız da çalıştırmasanız da; okuduktan sonra ne yapmanız gerektiğini kavrayabilseniz de kavrayamasanız da hepinize sevgiler!..

Başbakan, mikrofonları görünce her zamanki gibi yine döktürmüş:

  • Üç “durun rakamla da yazayım 3” çocuk yapın. Hatta üç de yetmez 5 “bu kez yazıyla da yazıyorum beş” çocuk istiyorum. 
Tüm kararları kendisinin aldığı “Bakanlar Kurulu”ndaysa insanın en hayati organlarından olan gözden başlayarak ağız, diş tedavi ücretleri, bunlarla ilgili ilaçlar ve bunların dışında kalan birçok ilaç da SGK kapsamı dışına atılmaya hazırlanıyor. Yani: Gözlerinden hasta mısın? Bastır parayı muayene ol! Doktor reçete mi yazdı? Bastır parayı al ilacı… Gözlük mü lazım? Göz ameliyatı mı? Anca gidersin. Basacaksın parayı, alacaksın tamamını…

Acaba “Bakanlar Kurulu Üyeleri” SGK ile diş tedavi ücretlerinin gerçek durumu hakkında bilgi sahibi mi? Acaba kaç kişi ağzımızdaki diş sayısını biliyor? Acaba kaçı diş ağrısından kıvrandı ki bir dişin insana neler çektirebileceğini öğrendi?

Ben, tam da bu kararlarla ilgili olarak kafamda beliren soru işaretleriyle kavga ederken, Devlet Bahçeli ortaya çıkıp:
  • “Başbakan, muhalif ve mültecilere bugüne kadar 2.000.000.000,- $ harcadı. Milletimizin alın teri Başbakan tarafından çarçur edilmektedir. Milyonlarca yoksul, işsiz ve kıt kanaat geçinenlerimiz bulunuyorken, devlet hazinesini önüne gelene ulufe gibi dağıtmak akılsızlık ve düşüncesizliktir. El Kaide, El Nusra, PYD ve diğer muhalif unsurların sırf Esad düşmanlığından dolayı besiye çekilmesi, gizli müzakerelerle taltif edilmesi kabul edilir değildir. Başbakan insanlık müsveddesi cellatların, kiralık tetikçilerin tarafındadır.” demez mi? Doğruya doğru, der tabii…
Devlet Bey’in ortaya çıkıp o sözleri söylediği sıralarda, bu kez, Cumhurbaşkanı Gül, “Norveç Kral ve Kraliçesi”ni Çankaya’da karşılayıp ellerini sıktıktan sonra, SGK’lilere indirilmeye hazırlanan darbeyi hiç önemsemeden;
  • “Suriyeliye harcanan 2.000.000.000,- $ onurumuzdur.” demez mi… Onunki doğruysa bununki de doğru. O da der tabii… 
Hükûmet’in 2014 yılı için yaptığı programda asgari ücrete % 3, emekli aylıklarına % 2.85 zam olduğunu kaçınız biliyordunuz ki?

Her geçen dakika servetlerine yeni servetler katılanların geçim sıkıntısını anlaması, halkın üzerindeki geçim yükünü kaldıracak kararlar alması en hafif söylemle hayaldir, hayal!

Spor yöneticilerinin üst üste seçilmesini engellemek için yeni bir yasa hazırlanmakta…
İyi de bir insanın bu tür bir çaba sarf etmeden önce, nefsindeki bitmez tükenmez siyasal hırsa gem vurup, kendisinin de zırt pırt seçilmesini engellemesi, örnek olması gerekmez mi? Bu nasıl bir zihniyet ne tür bir yöneticiliktir! Üstelik daha önce benzer bir konu anayasaya aykırılığı nedeniyle redde uğramış. Ne gam! Onlar reddeder, ötekiler eninde sonunda kabul ettirecekleri birilerini bulana kadar, yeniden yeniden ve yeniden teklif hazırlarlar.

Nesli gittikçe azalan çapulcu-bozguncu muhabirlerden birkaçı da enflasyon ve işsizlikle ilgili rakamlar vermişler. Bunu görenler de dert yanmışlar:
  • Açıklanan işsizlik ve enflasyon rakamları doğru olmadığı gibi gerçek rakamlara yakın bile değildir. 
Gazeteler, sayfa sayfa Beyefendi'nin ne kadar tutarlı olduğundan söz etmiş. Cesaretleri varsa etmesinler. Çünkü bu sözleri söyleyen, "Ben tutarlıyım!" diyen, Beyefendi'nin ta kendisi… Hem adamcağız neden söylemesin ki? Kendisi değil, mikrofonlardır Başbakan'ı görünce önüne atlayanlar. Ne yapsın? O da aklına ne gelirse başlıyor anlatmaya… Baktım da dün neler söylediyse bugün hemen hepsini ret etmiş. Biri hariç… Erkek öğrencilerle kız öğrenciler bir arada olurlarsa yalan Dünya’nın Zeynel’inin söylediği gibi “aşna fişne durumları” olurmuş, yani…

Meğer valilerimiz her işi bırakmış, bu konuyla ilgili tedbir alıyorlarmış. Başbakan demiş ki:
  • Valiler gereğini yapıyor. 
Tokat olayının iki tarafından biri olduğu söylenen değerli bakanımız da hemen atılmış:
  • 53 milletten 800 kız ve erkek öğrenciyi seyahate götürüyorsam elbette bunun tedbirini alacağım. 
Sanki Başbakan ne dediğini bilmez biriymiş gibi, Bülent Arınç yine ortaya atmış kendini:
  • Başbakan onu değil, bunu söylemek istedi. 
Başbakan:
  • “Ne dediysem o!” gibilerinden bir şeyler daha söyleyerek Arınç'a dersini vermiş. 
Adana Valisi Coş’muş:
  • Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kızlı-erkekli kalınan öğrenci evleriyle ilgili sözleri bize verilen talimattır.
İç İşleri Bakanı açıklamış:
  • Belirli tarzdaki evlerde fuhuş yapıldığı operasyonlarla tespit edildi. Günlük kiralanan evler ve illegal örgütlerin kullandığı evlere yönelik çalışma içindeyiz. Hukuki boşluk varsa gerekli düzenleme yapılacak. Özel hayata yönelik herhangi bir müdahale yok.
AKP Milletvekili Şamil Tayyar:
  • Kavak Yelleri dizisi Türk aile yapısına zarar vermek için bilerek yapıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın öğrenci evleriyle ilgili sözlerine;
  • "Dikizci dedim, vallahi haklıyım. Türkiye'yi Orta Doğu ülkesi hâline getirmek istiyor. Suudi Arabistan'da kadınlar araba kullanmak için mücadele ediyor. Yarın böyle bir yasak gelirse hiç şaşırmayın." diye tepki göstermiş. 
Bu yıl emlak vergileri özellikle büyük şehirlerde % 400 oranına kadar zam görmüş. Vatandaş diyor ki:
  • Bizim sırtımızdan har vurup harman savuruyorlar. Kendi vatandaşlarına eziyet çektirirlerken, vergilerimizden topladıkları paralarla Arap militanları besliyorlar. 
Öz çocuklarından esirgenip, kimine göre iki milyar dolar kimine göreyse çok çok daha fazlası verilen Suriyeliler Türkiye’ye veryansın etmişler:
  • Burada kötü şartlarda barındırılıyoruz. Türkiye’nin bize karşı yaptığı kötü muameleyi hiçbir zaman unutmayacağız.
Öf! Sıkıldım.
Bir tek günün gazetelerinde bile o kadar çok zalimlik o kadar çok zulüm o kadar çok yağ, bal ve o kadar çok nankörlük haberi var ki; inanın yazmak bile sıkıntı verdi.

Konumuz neydi?
Üç, beş çocuktu değil mi?
Ha gayret!
Yapın da görün!
Neyi mi? Sonunda varacağınız yeri... "Awara hoon*"u elbette...



Günay Tulun



*Awara Hoon [Namıdiğer: Avaramu]

Awara hoon!
Ya gardish mein hoon aasmaan ka taara hoon.
Awara hoon!
Gharbaar nehi sansaar nehi,
Mujh se kisi ko pyaar nehi,
Us paar kisi se milne ka ikraar nehi,
Mujh se kisi ko pyaar nehi,
Sunsaan nagar anjaan dagar ka pyaara hoon.
Awara hoon! 
Ya gardish mein hoon aasmaan ka taara hoon.
Awara hoon!
Abaad nehi barbaad sahi!
Gaata hoon. 
Khushi ke giit magar…
Zakhmo se bhara sina he mera,
Hansti he magar ye mast nazar.
Dunyaa mein tere teer?
Ka ya taqdeer ka maara hoon?
Awara hoon!
Ya gardish mein hoon aasmaan ka taara hoon?
Awara hoon!

Tekrarları dikkate almazsak, şarkının Türkçeye göre şiirleşmiş hâli aşağı yukarı şöyle olur: 

Avareyim!
Yoksa şansım döndü de bir yıldız mıyım gökte? 
Avareyim!

Ailem yok, yuvam yok,
Beni seven kimse yok,
Sevgilim de yok ki nehir boyunda beklesin,
Beni seven kimse yok!
Şehir ıssız geldi bana, sevgi yolu gizem dolu... 

Avareyim!
Serseri olurdum, eğer olmasaydım mutlu... 
Oysa evlilik şarkıları söylüyorum şimdi;
Yüreğim yaralarla dolu,
Çevremdeki herkes mutlu...

Beni yaraladın mı ey dünya?
Kaderim kötü mü benim?
Avareyim!..
Yoksa şansım döndü de bir yıldız mıyım gökte?

Avareyim!..                                                    
Türkçeye uygun şiirleştiren: "Günay Tulun"

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN