Ömer Sağlam
Rahat Battı Bize; Galiba Milletçe Tırlatıyoruz [Ömer Sağlam]
Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Medyaya yansıyan haberlere göre; milletçe toptan
tırlatma noktasına gelmişiz efendiler. Haberde deniyor ki; sadece son beş
yıldaki psikopat sayımız yüzde iki yüz artarak 9 milyona ulaşmış. Beş yıl
önceki deli sayımız 3 milyonken, bugün 9 milyona ulaşmış! Gazeteler nezaket
göstermiş ve bu rakamı bizim gibi "Deli"
olarak değil de "Bunalıma
girenler" olarak isimlendirmiş bulunuyorlar.
Söylemesi ayıp; dobralık ve nobranlık konusunda
benden aşağı kalmayan "Taraf" gazetesi bile konuya ilişkin
haberinin başlığını "Resmen
bunalıma girmişiz" diye atmış. Bahse konu haberde şöyle deniliyor:
"Türkiye’de
psikolojik rahatsızlık şikâyetiyle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısında
patlama yaşandığı ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bu şikâyetle
sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısı son 5 yılda üç kattan da fazla
artarak geçen yıl 9 milyon 163 bin 101 kişiye ulaştı. Bu konudaki rekor ise
İstanbul ve Ankara’dan geldi. İstanbul’da 2009’da psikolojik rahatsızlık
şikâyetiyle başvuranların sayısı 262 bin iken bu sayı beş yılda yaklaşık 6 kart
arttı ve 1 milyon 500 bin sınırına dayandı, Ankara’daki artış ise altı katın da
üzerine çıktı. Veriler, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından açıklandı.
Bakan, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesine verdiği yanıtlarla bir
anlamda Türkiye’nin ruh sağlığı haritasını da çıkarmış oldu..."
2012 yılında dünyanın 196 ülkesinde
yapılan mutluluk araştırmasına göre de; Türkiye, 196 ülke arasında ancak 78.
olabilmişti. Aynı araştırmaya göre; refah seviyesi yükseldikçe insanların
mutluluk katsayısı ve ortalama yaşam süresi artıyormuş. Norveç halkının en
mutlu halk seçildiği sıralamaya göre; ilk üç ülkede yaşayan insanlar, listenin
sonundaki ülkelerdeki insanlardan 28 yıl daha fazla yaşıyormuş!
Dünya Bankası'nın 1 Temmuz
2011 verilerine göre; Türkiye'nin "Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (SAGP)":
1.115.994.000.000 dolar olarak hesaplanmıştır. Dünya Bankası'nın hesabına göre
Türkiye'de kişi başı yıllık millî gelir (SAGP) 15.340 dolarmış. . TÜİK verileri
baz alınarak yapılan hesaplamaya göre ise kişi başına düşen millî gelir küçük
bir sapmayla 15.137 doları buluyormuş!
Özetle; bütün bu
verilerden hareketle; dünyanın en büyük 17. ekonomisi olan ve fert başına millî
geliri 15.000 doları geçen bir ülkenin insanları acaba neden mutluluk
sıralamasında 78. sırada yer alıyor ve deli sayısı son beş yılda üç kat artarak
9 milyona ulaşıyor?
Bu sorunun cevabını ise
yine "Ülkelerin mutluluk sıralaması"nı ortaya çıkaran araştırmacılar
veriyor bize. Onlara göre; mutluluğu
ölçmede ekonomik büyüme tek başına belirleyici olmuyor, özgürlük, yasalara ve
devlete güven gibi kriterler de bu
konuda önemli rol oynuyormuş! 2013 yılında OECD ülkeleri arasında
yapılan bir araştırmaya göre ise Türkiye'de halkın hükûmete, dolayısıyla
devlete güveni ancak %53'müş! Kısaca, bu ülkede devlete güvenenlerin sayısı
ancak toplam nüfusun yarısına tekabül ediyormuş. Muhtemelen bizim 9 milyon deli
de devlete güvenmeyen bu yüzde 47'nin arasında yer alıyordur!
Peki, özgürlük konusundaki
durumumuz nedir? O konudaki durumumuz devlete olan güven duygusundan çok daha
kötü durumda bulunuyor. Zira özgürlüğün ilk şartı düşünce ve ifade özgürlüğü,
bunun yolu da ancak basın ve yayın özgürlüğüdür. 2014 yılının Şubat ayı içinde
medyada yer alan bir habere göre; Paris merkezli "Sınır Tanımayan Gazeteciler
Örgütü (RSF)" tarafından
yapılan bir araştırmada Türkiye basın özgürlüğü alanında 180 ülke arasında
ancak 154. olabilmiş. Söz konusu araştırmaya göre Türkiye, basın ve ifade
özgürlüğü konusunda 10 yılda 56 sıra birden gerilemiştir!
AKP Hükûmeti ve özellikle
Tayyip Erdoğan; Merkez Bankası kasalarındaki döviz rezervini, 12 yıllık iktidarları
döneminde yaklaşık 4 katına çıkartarak 130 milyar sınırına dayandırdıklarını,
kişi başına millî geliri 3 katına çıkardıkları, iktidarları döneminde bütün
cumhuriyet tarihi boyunca yapılanların 3 katından fazla duble yol yaptıklarını,
Türkiye'yi bir uçtan bir uca doğalgaza kavuşturduklarını, hızlı tren ve metro
gibi çağdaş ulaşım ağlarını geliştirdiklerini, ekonomik ve siyasi istikrarı
sağladıklarını söyleye dursun, Türk Halkı, her geçen gün biraz daha tırlatıyor
anlaşılan!
İktidar partisine hatırlatalım
ki; kişi başına millî geliri
arttırmanız, merkez bankası rezervlerini tıka basa doldurmanız, ülkeyi Yüksek
Hızlı Tren ve duble yollarla örmeniz demek ki; ülke halkını mutlu etmek için
yetmiyormuş beyler. Mühim olan, millî geliri milletin fertleri arasında adil
paylaştırıp paylaştırmadığınız, yani gelir adaletini sağlayıp sağlamadığınız,
yandaşlarınızı zengin ve mutlu ederken muhaliflerinizi büsbütün gözden çıkarıp
çıkarmadığınızdır. "The Economist
Intelligence Unit" tarafından 2013 yılı için yapılan "Ülkelere Göre
Yaşam Kalitesi" sıralamasında belli başlı 80 ülke arasında ancak 51.
sırayı almış olmamız sizin için neyi ifade eder bilmiyorum ama, bu sıralamada
bırakın adı sanı belli olan belli başlı ülkeleri, Şili, Kıbrıs Rum Kesimi,
Yunanistan, Suudi Arabistan, Meksika, Arjantin, Küba, Kolombiya, Peru,
Venezuela gibi ülkelerin bile Türkiye'nin üzerinde bulunması beni ziyadesiyle
utandırmaktadır. hele hele "İflas ettiği" söylenen komşumuz
Yunanistan halkının bile bizden çok daha kaliteli yaşam şartlarına sahip olması
beni yaralamaktadır.
Anayasa'nın 101. maddesi
gereğince ve 15 Ağustos 2014 tarihi itibariyle Başbakanlığı, AKP Genel
Başkanlığı ve TBMM üyeliği sona erdiği hâlde, Anayasayı ve yasaları çiğneme
pahasına bu görevlerden hiçbirisini bırakmayarak, şu anda bir köşede harıl
harıl partisine ve Türkiye'ye yeni bir şekil vermeye çalışan Tayyip Erdoğan'a
hatırlatalım ki; gelin sürekli "Ekonomisini İMF'ye olan borçlarını
ödedikten sonra şimdilerde İMF'ye 5 milyar dolar borç verme noktasına getirdiğinizi
söylediğiniz ancak bir türlü vermediğiniz" şu ülkenin halkını, hiç değilse
sürekli olarak iflas ettiğini beyan buyurduğunuz Yunan halkının üzerinde hayat
standartlarına sahip mutlu bir halk durumuna getiriniz.
Siz, ötede beride ha bire
"Beraber
yürüdük biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda..."
şarkısını söylerken, Türk Halkı, tabiri caizse "Oynatmaya az kaldı,
doktorum nerede" şarkısını koro hâlinde söyleme noktasına gelmiş
bulunuyor, Tayyip Bey. Son beş yılda 3 kat artarak 9 milyona yaklaşan deli
sayımız, işte bunun habercisidir. Hem de
sizin verilerinize göre! Bize kalırsa; bu rakam çok daha fazladır.
Mesela ben! Eğer deli olmasaydım, hiç dikkate alınmayacağını bile bile
senelerdir bu satırları yazar durur muydum sanıyorsunuz?
Oynatmaya az kaldı
doktorum nerde?
Şu Erdoğan yüzünden
çıldıracağım!
Arşimed gibiyim, bir
kaldıraç verin;
Dünyayı yerinden
kaldıracağım!
Ömer Sağlam
Ömer Sağlam
ALINTI YAPMAK İÇİN
- Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
ESER EKLEMEK İÇİN
- "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
YORUM YAZMAK İÇİN
Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.