1-https://www.facebook.com/AguicenDernegi/posts/201096470026498 & http://www.frmtr.com/alevi-kulturu/4764019-muharrem-orucunda-neler-yapilmaz.html,
Bu Ülkede Sessiz Sedasız Bir Oruç Tutuldu, Farkında mısınız? [Ömer Sağlam]
Bu
gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür
edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri
de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün
hâlde yayınlanmaktadır.
Bu ülkede bu
günlerde sessiz, sedasız, gösterişsiz, tantanasız ve son derece ağırbaşlı bir
oruç tutuldu, farkında mısınız?!
Değilsiniz değil
mi?!
İtiraf edeyim ki;
ben de farkında olmadım!
Çünkü farkında
olmak için bu orucu tutmak gerekirdi!
Oruç tutarak aç
kalanların halinden anlamak için oruç tutup aç kalmak gerekir çünkü!
Tok ne bilsin ki
açın halinden?
Onun için de
Sünniler olarak hiç kimse farkına varmadı Türkiye'de böyle bir oruç
tutulduğunun!
Çünkü;
- Gecenin bir
yarısında camilerin hoparlöründen en yüksek volümle salâ verilmedi oruç
tutanları sahura kaldırmak için.
-Ramazan
davulcuları zangır zangır zangırdatmadı sokaklarımızı, iki de bir kapılara
dayanmadılar bahşiş için.
-Din adamları
iftar ve sahur saatlerini tartışmaya açmadılar.
-Din şarlatanları,
tv ekranlarını parsel parsel bölüşmediler, herkes kendi deliğine çekildi,
gelecek senenin Ramazan Ayı'nda daha da bilenmiş olarak meydanlara çıkmak üzere.
- Cami minareleri
arasına mahyalar asılmadı; "Oruç
tutun sıhhat bulun" diye.
- Gösterişli iftar
çadırları kurmadı belediyelerimiz, şehrin en işlek cadde ve meydanlarına.
- Belediyeler "İftar yemeği veriyoruz"
diyerek Galata Köprüsü'nü trafiğe kapatıp İstanbul'un trafiğini felç etmediler.
-Kapitalist
Müslümanlar İstiklal Caddesi'nde "Yeryüzü
Sofrası" açmadılar nedense.
-Hükümet, mesai ve
servis saatlerini iftara göre ayarlamadı, oruç tutan memurlar için iftar ve
sahur yemeği de vermedi.
- Belediyeler ile
sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları ve dernekleri yardım kolisi
dağıtmadılar.
-Kebapçılar ve
lüks oteller rutin işlerine devam ettiler, önlerinde zengin iftarları için
kuyruklar oluşmadı hiç.
- İmamlar
mukabeleler okumadı nedense, bilmem kaç tane hatim indirmediler, "Mabeyn Teravihi" gibi absürt ve
gösterişli teravihler de kılınmadı.
- Sultanahmet
Meydanı'nda eğlenceler tertip edilmedi, Osmanlı şerbetleri de dağıtılmadı.
- Camiler,
tekbirlerle ve salavatlarla inlemedi nedense.
-Bayramlaşma da
yapılmadı.
Onun için
Türkiye'de böyle bir oruç tutulduğunu hiç bir Sünni duymadı, bilmedi.
Yani oruç, oruç
gibi tutuldu.
Tabiri caizse adam
gibi bir oruç tutuldu bugünlerde Türkiye'de; hakkını vererek!
Sünni Diyanet
İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Sünni Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan, sureti
haktan görünme adına da olsa "Muharrem
İftarı" verip, "Aşure"
ikram etmeseler, hiç kimseler de duymayacaktı zaten.
Muharrem
Matem Orucu
Yani Sünniler yine
yaptılar yapacaklarını ve Alevi kardeşlerimizin son derece ağırbaşlı bir
şekilde idrak ettikleri Mübarek Muharrem Orucu'nun içine yine su koyuverdiler.
Açıkçası
sulandırdılar Kutsal Muharrem Orucu'nu, tıpkı Ramazan Orucunu sulandırdıkları
gibi..
Oysa adı üstünde "Muharrem Orucu" bir matem
orucudur; bunun için de gösterişten ve tantanadan uzak tutulması, israftan ve
lüksten uzak durulması bu orucun olmazsa olmazlarındandır.
Zira Muharrem
Orucu boyunca Aleviler;
"Ağaç
kesmezler, (Mümkün olduğunca) bıçak türü kesici alet kullanmazlar, kurban kesmezler,
et yemezler, kan akıtmazlar, kısacası canlı olan ve de olabilecek hiçbir şeye (onları
yok etme anlamında) el sürmezler, onlardan uzak dururlar. Mümkün olduğunca
sebze yemeklerini tercih ederler. Düğün-dernek yapmazlar, eğlence etkinlikleri düzenlemezler, müzik dinlemezler, saf su
içmezler (Bedenin sıvı ihtiyacını çay, meşrubat, ayran gibi içecekler ile
giderilir, bunlar dahil kana kana içilmez), cinsel ilişkide bulunmazlar, yumurta
yemezler, tıraş olmazlar, tırnak kesmezler... vs(1).
Görüldüğü gibi Muharrem Orucu,
gerçekten de oldukça katı kuralları olan ve Ramazan Orucu'ndan çok daha zor bir
oruçtur ki; birçok yasağı, Hac esnasındaki İhram yasaklarına benzemektedir.
Hacılar da İhramlı iken, ot dahi
koparamazlar, sinek ve bit dahi olsa canlı öldüremezler, cinsel ilişkiye
giremezler, dikişli elbise giyemezler, kıl koparamazlar, tırnak kesemezler,
tıraş olamazlar vs.
Abi Oruçlu musun?
Geçenlerde eşimle birlikte
marketten aşure malzemesi alıyorduk.
Market görevlisi delikanlı;
-"Abi oruçlu musun?" dedi.
-"Hayır"
dedim, "Peki sen oruçlu musun?"
-"Allah kabul ederse, oruçluyum abi" dedi.
-"Kaç gün tutuyorsunuz bu orucu?" dedim,
-"Aslında 12 gündür, üç gün de Masum-u Paklar için tutuyoruz, toplam
15 gün oruç tutuyoruz abi" dedi.
-"Allah kabul etsin" deyip ayrıldık kendisinden.
Belli ki delikanlı dindar bir
Alevi vatandaşımızdı.
Ancak "Oruçlu musun abi" şeklindeki sorusu beni yine de
rahatsız etti.
Bu sebeple Ramazan'da sakın hiç
kimseye "Oruçlu musun?"
veya "Neden oruç tutmuyorsun?"
şeklinde bir soru sormayın.
Çünkü muhatabınız incinebilir;
tıpkı benim incindiğim ve suçluluk duygusu hissettiğim gibi.
...
Muhatabımız gencin de dediği
gibi, "Muharrem Orucu" 12
gündür.
Bu 12 günlük oruç, Alevilikteki
12 imama denk gelir.
Muharrem Orucu'ndan önce olmak
kaydıyla 3 gün de "Masum'u
Paklar" için oruç tutuluyor ve toplam 15 gün oruç tutulmuş oluyor.
Oruca, Kurban Bayramı'nın birinci gününden itibaren
en az 20 gün geçtikten sonra başlanıyor.
Bazı internet sitelerinde "On gün
Peygamberlerin tuttuğu oruç tutulur ve buna iki gün de Kerbela Şehitleri için
ilave edilir. İsteyenler, Müslim Bin Akil ve iki oğlu içinde üç gün oruç
tutabilirler." denilerek "Masum-u
Paklar" denilen "Müslim Bin Akil ve 2 oğlu"
için tutulan orucun zorunlu olmadığı belirtilmektedir(2).
"Masum-u Paklar"dan maksat, Hz. Hüseyin'in amcası Akil'in oğlu Müslim ile
onun iki oğlu Muhammed ve İbrahim'dir.
Bu üç isim de tıpkı Hz. Hüseyin gibi
Kerbela'da şehit olmuşlardır.
Muharrem Ayı'nın 13. günü kurbanlar
tığlanır(kesime hazırlanır) ve aşure dağıtılır ki; bu kurban İmam
Zeynel Abidin’in Kerbela katliamından
kurtuluşunun şükranı içindir(3).
Allah, oldukça zor bir ibadet olan ve son
derece ağırbaşlı bir şekilde tutulan Muharrem Orucu'nu, hakkını vererek tutan
bütün din kardeşlerimizin oruçlarını makbul, dua ve niyazlarını kabul eylesin.
AMİN...
Ömer
Sağlam
____________
1-https://www.facebook.com/AguicenDernegi/posts/201096470026498 & http://www.frmtr.com/alevi-kulturu/4764019-muharrem-orucunda-neler-yapilmaz.html,
1-https://www.facebook.com/AguicenDernegi/posts/201096470026498 & http://www.frmtr.com/alevi-kulturu/4764019-muharrem-orucunda-neler-yapilmaz.html,
2-
https://www.facebook.com/AguicenDernegi/posts/201096470026498,
3-
http://www.alevilikyolu.com/masum-u-pak-orucu-kac-gundur-ve-nicin-tutulur_46
ALINTI YAPMAK İÇİN
- Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
ESER EKLEMEK İÇİN
- "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
YORUM YAZMAK İÇİN
Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.