Muhalefet Rolünde İşbirlikçi Şebekeler [Mustafa Nevruz Sınacı]
Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Şimdi düşünüyorum da, eğer 1946-1950
CHP’sinin karşısında tarihi-kadim Demokrat Parti olmasaydı, bu gün Türkiye
Cumhuriyetinin hali, her halde Somali’den farksız, Mısır’dan beter, belki de
(CHP’nin devrimciliği, müzmin solculuğu ve SSCB hayranlığı nedeniyle vaki) Rus
özentisinden dolayı, Afganistan’dan beter olurdu! Nedeni şu: Çok küçük
istisnalar hariç olmak üzere bu gün Türkiye, tam da CHP’nin 1940’larda, 50’lerde
durduğu yere dönmüştür.
Türk inkılâbı ile ülkemizde kurulan
“medeni siyaset”in (Cumhuriyet) ruhunda, özünde var olan “terakki (gelişme/yükselme,
muasır medeniyet seviyesini aşma) sisteminin” tam tersine işleyen gericilik,
irtica ve yobazlık budur işte.
SİYASETTE SULTA, CUNTA, İRTİCA, DİKTA
VE YOBAZLIK
Türk siyaset tarihinin onuru, şerefli
ve soylu yüz akı Demokrat Parti, sinsi ve emrivaki bir kararla katılmak zorunda
kaldığı 1946 seçimleri hariç; Bilumum yerel ve genel seçimlerde ‘teşkilât yoklaması’
yapmış.; İstisnasız bütün adaylar bizzat ‘partiye kayıtlı ve herhangi bir aidat
borcu olmayan’ üyelerin katılımıyla, tek etkili, yetkili ve yegâne belirleyici
Ön Seçim yöntemi ile belirlenmiştir. Ki bu, insana saygı, demokrasi, hak-adalet,
eşitlik, hukuk ve ahlâka saygının açık, net, mert ve tek göstergesidir.
Parti İçi Demokrasi’nin teminatı,
çimentosu ön seçimdir.
Resmi, yasal ve Hâkim teminatlı “Ön
seçim” yapılmayan partide demokrasi; insan hakları, adalet, eşitlik ilkesi,
hukuk da yoktur!
Ön seçim millet için bir hak, parti
üyeleri için zorunluluk, parti yönetimi içinse ahlâki, hukuki ve insani bir
görevdir. Ön seçim yapmamak, açık hali ve tabiriyle “Kitle Partisi” değil,
şahıs teşekkülü, siyasi şirket veya harici iştiraklerle güdümlenen
organizasyonlar anlamı taşır.
Her ne kadar mevcut yasal düzen ve cari
mevzuat itibarıyla kerhen “mubah” olsa dahi, esasta aday yoklaması, merkez yoklaması,
temayül yoklaması gibi ad’larla yapılan sözde aday tespit, aslında atama ve
re’sen tayin usulleri ahlâki, insani, olağan, kabul edilebilir ve normal
değildir. Bu uygulamalar halktan kopukluğun, millete rağmen siyaset yapmanın,
güdümlü bir siyasi organizasyon olmanın ya da vesayet, tasallut, sulta, cunta
ve dikta gibi insanlık dışı kara ve karanlık mihraklara dâhil bulunmanın
işaretidir. Sebebi de: Halka güvenmemek, insanlara inanmamak ve bilhassa
milletle devlet aleyhine bazı işler çeviriyor olmaktır. Aksi takdirde ön seçim
yapmak açıklığın, şeffaflığın, saydamlığın, namuslu-dürüst, demokrat olmanın yegâne
göstergesidir. Ayrıca demokrasi, adalet ahlâkı, eşitlik ilkesi ve evrensel
hukukun gereğidir.
Öyleyse ÖN SEÇİM yapmayan partiye oy
vermek ne kadar doğrudur? Millete güveni ve saygısı olmayana, millet ne kadar
inanıp güvenmelidir?
Çünkü, Ön Seçim yoksa, mutlaka
“organize işler” ve kapalı kapılar ardında menfur, çirkin ve ahlâk dışı
pazarlıklar vardır.
Ancak, 2820 Sayılı siyasi partiler kanunu
ile kanun gereği 07 Haziran 2015 Seçimleri için Yüksek Seçim Kurulu tarafından
hazırlanıp yürürlüğe konulan Seçim Takvimi’ne göre.; 29 Mart 2015 Pazar günü
yapılacak “yargı gözetimi ve hâkim teminatlı ön seçimler” için, seçime girme
hakkı bulunan kaç parti resmen başvurdu dersiniz?
YASAL ÖN SEÇİM İÇİN BAŞVURAN TEK PARTİ
CHP!..
İster inanın ister inanmayın, ben 20
Mart 2015 Cuma günü önce İnternet ortamında uzun bir araştırma yaptım.
Bulduklarıma inanamadım. Sonra saat: 18.00’de Yüksek Seçim Kurulu’ndan teyit
aldım. Buna göre: 298 sayılı Kanun'un 19., 2820 sayılı Kanun'un 41/(a) ve
Yüksek Seçim Kurulunun 2 Şubat 2015 tarihli ve 112 sayılı kararı ile kabul
edilen "Siyasi Partilerin Önseçim veya Aday Yoklaması Yöntemleriyle Aday
Tespitine İlişkin Usul ve Esaslar Gösterir 125 sayılı Genelge"nin 6.
maddesinin (b) bendi uyarınca, 29 Mart 2015 Pazar günü yapılacak resmi, yasal,
açık, dürüst ve demokratik “ön seçimde” sadece CHP, (maalesef o’da örgütlü
İllerin tamamında değil, sadece % 85’inde) ÖN Seçim yapacak.
Bunda; CHP içinde çok akılcı, onurlu,
sorumlu ve güçlü bir “demokrasi, insan hakları, adalet ve hukuk mücadelesi”
veren; “Parti İçi Demokrasi, Ülke İçin İktidar Topluluğu ve Bileşenleri”nin çok
etkili, olumlu ve sorumlulukla icra edilen önelmiş derecede rolü olduğunu
sanıyorum. Bu vesileyle mezkür grubu içtenlikle tebrik ediyor, kutluyor ve
bütün partilerde böyle inançlı ve bilinçli grupların oluşmasını diliyorum. (*)
BU, MİLLETE YAPILAN BÜYÜK BİR
HAKSIZLIKTIR
Bilindiği üzere, seçime katılma hakkı
bulunan 31 parti var. Bunlardan kaçının aday gösterip seçime katılacağı şimdi
belli değil. Ama şu an belli olan tek şey: CHP hariç olmak üzere.; Seçime fiilen
girecek diğer partilerin tamamının millet iradesine saygısız, başta demokrasinin
nezih ilkeleri olmak üzere: Adalet, hukuk ve eşitliğe aykırı biçimde keyfi aday
belirleme veya kendi menfur emel ya da muhtemel çıkarları doğrultusunda memur,
uşak, kul, köle veya maraba atamadır…
ÜSTELİK DEMOKRASİ AYIBI VE HUKUYKUN
UTANCIDIR
Şu hale ve manzaraya rağmen siyasi
partiler asla ve kellâ “Demokrasinin vazgeçilmez unsuru” olamazlar. Ön seçim
yapanları tenzih ederek söylüyorum; Olsa olsa, Türkiye’de hak, adalet, eşitlik,
demokrasi, insan hakları ve hukukun utancı olurlar. Memleketin hali de bunu
açıkça gösteriyor zaten. Usulen muhalefet rolü oynamaya ve yalancıktan
muhalefetmiş gibi davranmaya çalışan halk düşmanı, Lânetli kesime bir diyeceğim
yok. Fakat, adında “adalet” yazılı sözde “iktidar” partisine de yazıklar
olsun!..
Parti İçi Demokrasi, Ülke İçin İktidar
Topluluğu ve Bileşenleri olarak, yaklaşan Genel Seçimler’de aday belirleme
süreci için Ön Seçim yöntemini siyasal ve ahlaksal bir zorunluluk olarak
görüyor ve savunuyoruz.
Başlangıçta yadırganan ve ön yargılarla
karşılanan bu ilkemiz, üye tabanının ve örgütlerimizin geniş desteği ile Genel
Merkezimiz’ce de kısmen benimsenerek uygulamaya konmuştur. Hatta başlangıçta
karşı çıkanlar bile bu yöntemin partimizi diğer partilerden ayıran en önemli
fark, demokratik bir standart olarak savunmaya ve övmeye başlamışlardır.
Ancak, bu önemli bir adım olmakla
beraber yeterli değildir. Partimiz’de yıllarca ve defalarca Milletvekili
olanlar, Parti olanakları ile siyaset yapabilen ve kendini rahatça tanıtabilen
Parti Meclisi (PM) üyeleri, Partinin en üst kademesini oluşturan MYK üyeleri,
Genel Başkan Yardımcıları’nın çoğu ve Genel Sekreter bile ön seçimden çekinerek
merkez yoklaması ile yani kendi oyları ile kendilerini ön sıralara yazdırma
kolaylığına ve ayıbına kaptırmışlardı
Bu ayıplı durumdan kendini koruyup ön
seçime katılan Genel Başkanımız, MYK ve PM’nin bazı üyelerini kutluyor bu
sebeple tüm MYK ve PM üyeleri ve Milletvekillerimize örnek olmasını diliyoruz.
Henüz vakit varken onları da aynı siyasal ahlak ilkesine uymaya ve bu büyük
ayıptan kurtulmaya çağırıyoruz.
Ülke içinde AKP’nin hak ihlallerine ve
gasplarına karşı çıkan Partimiz, kendi içinde bu kadar büyük hak ihlallerine ve
siyasal gaspa izin vermemelidir.
Kontenjan hakkı parti içine dönük
kullanılmamalıdır. Bilgi birikimi ve deneyimi ile Partimiz’e katkı koyacak,
konusunun uzmanı kişiler ile yapılacak seçim ittifakları için kullanılmalıdır.
Saygılarımızla...
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
PARTİ İÇİ DEMOKRASİ,
ÜLKE İÇİN İKTİDAR GRUBU
Mustafa Nevruz Sınacı
ALINTI YAPMAK İÇİN
- Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
ESER EKLEMEK İÇİN
- "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
YORUM YAZMAK İÇİN
Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.