Birkaç yıldır, trol denen bir sözcük gündemimizi meşgul eder oldu. Bazı dostlar, bunlar hakkındaki düşüncelerimi bazıları da tam olarak ne demek olduğunu sormaktalar. Hepsine, elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum. Konu, son zamanlarda öylesine baskın hâle geldi ki en iyisi "söz uçar yazı kalır" postulatından hareketle olayı yazıya dökmekti, öyle de yaptım. Tabii ki, bilebildiğim kadarıyla...  

MİTOLOJİK TROL 
Troller; İskandinavya’ya özgü mitolojik, bazılarına göreyse folklorik yaratıklardır. Bölgesel sagalarda da karşımıza çıkarlar. Dünya dillerinde tororu, troll, trowe ve benzeri adlarla anılırlar. Kimi devasa kimi de küçük boyludur. İnsansı da şeytansı da olabilirler. Genelde dağlarda yaşar ve insan kaçırırlar. Avrupa folklorundaki insandan büyük devden küçük ork, orcneas, ogre denen yaratıklarla benzeşirler. Geçmişte bir yakınımın evinde de cüce trol heykelciği vardı. Gerçekten korkunçtu… Çocuklar gördüklerinde korkudan ağlar, yakınından geçmezlerdi.


ESKİ ZAMANLARDA TROL 
Dudak uçuklatan bu yaratıkların adı, öyle bir zaman geldi ki, sempatik bir eyleme ev sahipliği yaptı. İşte o  zamanda, abuk sabuk hareketler yaparak insanları güldürmeye çalışan ve güldüren tiplere trol dendi. Sözcük, bundan sonraki dönemlerde de komik davranışlar sergileyen hayvanları ifade eder oldu. Zaman biraz daha geçtiğindeyse trollük yine, biz insanlara kaldı.  

GÜNÜMÜZ DÜNYASINDA TROL 
Günümüz dünyasındaki troller dünyanın her yerinde mevcuttur. Bunlar ortamı bozan, gerçekleri alaya almak suretiyle önemsizleştiren, toplumsal değerleri dejenere eden, başkalarının sözlerinin küçümsenmesine neden olacak yazılı ve sözlü eylemleri yapan tiplerdir. Farkında mısınız bilmem ama onlara; evde, okulda, işte, sokakta, televizyonda, gazetelerde, sosyal medyada velhasılıkelam her yerde rastlamaktasınız. Bu cümleyi okuduktan sonra çevrenize farklı bir gözle rbakarsanız trol hatta trollerle çevrilmiş olduğunuzu göreceksiniz.

GÜNÜMÜZ TÜRKİYE’SİNDE TROL 
Türkiye’mizdeki troller de dünya trolleriyle aynı işlevi görürler ama onlara nazaran farklılıklar da gösterirler. Sanayide, ticarette, edebiyatta; sinema, müzik ve politika alanlarında boy gösterirler. Hizmet ettikleri kişi ve kuruluşları ön plana çıkarmak için çabalarlar. En korkunçları da siyasal erkin yan kolu olarak çalışanlardır. Ülke ihtiyaçları için toplanan vergilerle beslenirler. Bunlara düzenli aylık bağlanır. Başarılı sayılan yani erkin istediğinin de ötesinde hizmet verenler ayrıca ödüllendirilirler. 

TROLLEMEK ve TROLLENMEK
Ülkemizdeki siyasal erke yaslanan troller mitolojik troller hatta insanların şeref ve haysiyetleriyle oynadıkları için onlardan da korkunçturlar. cudur. …  Korkunç Öncelikli olarak trollemek, ciddi veya ciddi olunması gereken konu,ortam veya platformlarda olayı tamamen ciddiyetsiz veya alaycı bir tavırla şakalaşmak mantığı olarak düilirler. dirşünülebilir. Ancak, burada kırıcı noktaları kullanmamrak ve troll olucam derken hassasiyetsiz davranmak konumuz değil.
Trollemek nedir, ne değildir anladığımıza göre bir de nereden çıktı bu troller ona bakalım:

Troller, aslında ülkemizde yeni olmasına rağmen Dünya’nın her yerinde bulunuyorlardı. İnternet tabirinde bir troll, isteği dışında veya isteyerek saçma hareketler ile insanları güldüren internet botları olarak kullanılıyordu. Daha sonrasında istemsiz olarak gülünç hareketler yapan hayvanlara denilmeye başlandı. Olayın son tıkı da insanlara sıçradı.
Yani bu tarz hareketleri sergileyen insanlarada troll denmeye başlanmasıyla akımın etkileri ülkemizi de etkisi altına aldı.Öyleyse bir de trollerin nerelerde olduğunu inceleyelim:
Onlar her yerdeler! Sokakta, okulda, cafede, sosyal medyada, hatta buradalar! Doğal yaşam ortamında bir troll nedir, ne ile beslenir hemen listeleyelim!
Yetişkin bir troll günlük olarak yaklaşık 35 post atar: Bunlardan hemen hemen hepsi alaycı ifadeler barındırır. Ayrıca bazıları da çok şaşkındır!
Daimi olarak insanları kötü etkiler: Neredeyse bütün içerik üreticilerine salça olur! – “Olmamış bu, zaten hep translate ediyorsunuz.” ya da ” Benim bir yeğen var, sizden iyi yazıyor. Valla bak 5 yaşında.” der.
Online oyunlarda tüm takımı egale eder: ” Ben size demedim mi ejdere gelin, bak aldılar adamlar işte.” deyip bütün takımın moralini bozar. Oyun sonunda da ” bot lane report : ) ” ifadesiyle ortalığı birbirine karıştırırlar.

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN