Tek kişilik AKalPe Hükûmeti yani Bay Recep, kafasını "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu"na takmış. Hem de fena hâlde... Mikrofon gördüğü her yerde ona, "Bay Kemal" diye diye yalan ve iftiralarla köpürttüğü küfür kokulu hakaretlerle saldırıp duruyor. Yağdırıyor da yağdırıyor. Bay Recep'e neredeyse secde edecek kadar tapan yaratıklarsa onun ağzından çıkan tüm bu hakaretleri ters yüz edip, sanki Sayın Kılıçdaroğlu söylemiş gibi kakafoni yapıyorlar. Çirkin, hem de çok çirkin!
15 Temmuz 2019 Pazartesi günü yapılan "Demokrasi ve Milli Birlik Günü"nde bile bu saldırılar sürdü. Bay Recep'in yaptığı konuşmanın neredeyse açılış cümlesi olabilecek kadar başlarında başladı bu salvo... Üstelik adı "15 Temmuz Milli İrade Meydanı" olan yerde...
Milletin salak olduğunu, arpalarını verirse kendisine tapacaklarını, ülkeyi ne denli zarara sokarsa soksun bir iki sözle hepsini kandıracağını, araları limonileşmeye başladığı anda birkaç dinsel söylemle onları yeniden ardına takacağını, ülkeyi sırtlayıp götürse kimsenin aldırmayacağını, sahte olduğu yazılıp duran diplomasına rağmen muhalefet partileri ve adli makamlar dâhil hiç kimsenin bunu umursamadığı için her istediğini yapabileceğini, vatan topraklarını Yunan'a satacak kadar kendi bahçesi olarak gördüğünü anlamayan kaldı mı acaba?
Sürekli konuşuyor!
Sürekli bağırıp çağırıyor!
Yalnız Sayın Kılıçdaroğlu'na değil herkese hakaretler yağdırıyor. Bu cesareti de STK, akademisyen, medya ve siyasi partilerin; "hadi daha da açık söyleyeyim" toplumun neredeyse tüm katmanlarının duyarsızlığından, vurdumduymazlığından alıyor.
Bana çok aptalca gelen bir konu daha var. O da "Onu danışmanları yanıltıyor, yanlış bilgi veriyorlar!" diyen; boş kafalı siyasetçi, korkak gazeteci, televizyonların dalkavuklukta doktora yapmış yönetici, programcı, spiker ve yorumcuları
Bu tür külhanbeylik, kavgacı, küfürbaz, herkesi aşağılayan bir Cumhurbaşkanı "Türkiye"ye yakışmıyor.
Kaynak Yeniçağ: Erdoğan konuştu, şehitler unutuldu: 15 Temmuz anması mitinge dönüştü!