Binali Yıldırım Muavin Olacakmış [Günay Tulun]


Binali Yıldırım, Türkiye'nin "İkinci Adam"ı olacakmış. Onu atayacak kişi de tabii ki Türkiye'deki AKalPe Hükûmeti, yani tek adam olarak Türkiye kamuoyuna kabul ettirilen Bay Recep!
Diyeceksiniz ki "Başka kim olacaktı ki?".

Haklısınız! Faizlerden, yiyeceğimize; hangi hastaneye gideceğimizden, alacağımız maaşa; kime oy vereceğimizden, hangi televizyon dizisini izleyeceğimize kadar her türlü kararı o veriyor. Böyle biri tabii ki muavinini de seçecek. Şimdi bir aklı kıt çıkar da sorar mı? Sorar tabii!.. Sormak onun da hakkı... Neyi soracak peki?..
- Bunların hepsini tek kişi yapıyorsa Hükûmet ne yapıyor?
Gel de bu soruya gülme...
- Evelallah çalışıyor. Tek kişilik koskoca AKalPe Hükûmeti'ni görmüyor musun?
- Şaka yapma, Hükûmet dediğin tek kişiyle olmaz, bakanı olur, bakmayanı olur!
-
 Bakan da bakmayan da o tek kişi! Her şeyi düşünen, karar veren, uygula diye
  emreden o! Vatan topraklarını dilediğine veriyor. Hiç kimse "gık" bile diyemiyor.
- İyi ama bu ülkede bağımsız savcılar var, hâkimler var; vatanına bağlı askerler var,
  polis var! Bürokratlar var! Muhalefet partileri var. Sivil Toplum Kuruluşları var.
- Sen hangi ülkede yaşıyorsun? Burası Türkiye... Burada ileri demokrasi var!

Şu işe bakın! Adalarımızı şahsi çiftliğiymişçesine Yunan'a veren, Türkiye'nin örtülü ödeneğini babasından kalan mirası har vurup harman savuran hovarda gibi çarçur eden, ülkede bir hanedan ve YYKY namında tescilli bir yandaşlar kulübü kuran adam, ülke yönetmeyi otobüs sürmekle bir tutuyor. Özel otobüsüne muavin atıyor!..

Tarih, bu tür bir tek adam rejimi görmedi. Bu derece şiddetli, her şeye egemen bir tek adam hiç olmadı. Milyonları ölüme sürükleyen "Hitler, Mussolini, Franco, Pinochet" ve halkın sevdiği tek diktatör olan Salazar bile bu derece etkin değildi.

Bir zamanlar, milliyetçi olduğunu iddia eden uydu partidense ne ses var ne soluk. Kendi öz reislerinin arkasında sıraya dizilmişler, ne isterse yapıyorlar. Vatanmış, ülkeymiş umurları değil! Varsa yoksa reislerden gelecek ikbal!..

Şimdi asıl reis yani "Bay Baş Reis" yurt dışına çıksa ya da ölse "Bay Muavin Binali" yeni "Baş Reis"imiz olup yurdumuzu yönetecek. Rahatça yalan söyleyebiliyor, yalanı yakalanınca yüzü bile kızarmıyor. İnsanlara iftiralar atıp hayatlarını söndürebiliyor, bundan vicdan azabı da utanç da duymuyor. Üstüne üstlük, "Bunlar siyasette olur!" diyor. "Mühendislik okumuş bile olsanız bir tersane işçisiydiniz. Öyleyken, nasıl bu kadar zengin oldunuz, mal varlığınızı açıklamalısınız!" diyorlar, açıklamadığı gibi aldırmıyor bile... Bu örnek 20 lira üzerinden çok konuşuldu ama benim ilk günden beri verdiğim şu örnek daha açık... Türkiye'deki en küçük para birimi "1 kuruş".
O "1 kuruş"u elinize alın, öteki elinizle de bölmeye, parçalamaya çalışın. Olmuyor değil mi? İşte bu Bay Binali o parçalanamayan şeyin dörtte birinin çalındığını söyledi ve bir dolu aklı kıt da bunu savundu. Adam kemale ermiş, doğal sürece göre neredeyse hayatının sonuna gelmiş, hâlâ ilkokula o gün başlamış yavrucuklar gibi harfleri yazmayı beceremiyor. Bir de bu insana Türkiye emanet ediliyor. İnsaf!

Bugün ülkemizi yöneten "Baş Reis"in diploması yok. "Yedek Reis" bir akademisyen ama mesleğinin adını bile doğru telaffuz edemiyor. Reisler böyle olunca yazmasını beceremeyen birinin de muavin olması ve Türkiye'yi yönetmek için sıraya geçmesi normal değil mi? Normal tabii, normal!
Normal de nerede, kime göre, hangi ülkede?
Nerede olacak, AKalPe Türkiyesi'nde...

Sahi adalarımızı Yunanistan'a kim verdi?
Bu emri kimler yerine getirdi?
Neyin karşılığında verildi?
Neden verdiler?

Ses ver Türkiye'm, ses!
Seni duyamıyorum!



Günay Tulun 26.7.2019

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN