Üfe Tüfe İşçi Memur Reis ve Adamları [Günay Tulun]


AÇÇIKLIYOM BE ANAM, SABREDİVER ACCIK!
Saat şu an 10.00... Herkes 2019'un ilk yarısına ait enflasyon rakamlarının açıklanmasını bekliyor.
Neden sabırsızlıklandıklarını anlamıyorum. İlan edilecek oranlar; "Bay Recep'in Berat'ı, Bay Berat'ın arkadaştan olma müdürü ve o müdürün TÜİK'i" tarafından kurgulanmış, "indirilmiş enflasyon" rakamlarından başka bir şey olmayacak. 

Öf öf! Öf ki ne öf!
Hâle bakın! Bakın da şaşırın…
Şaşırmayan, kızmayan, kafasını kuma gömüp suspus olan ya salaktır ya da İran'ın sonradan zenginleştirilmiş uranyumu gibi sonradan görme biri...

En çok da özel banka emeklileri şaşırtıyor beni...
Neden mi? O nedeni özellikle birbirine bağlayarak tek ve uzun bir cümleyle açıklayacağım. "Türkiye Cumhuriyeti'nin Sosyal Güvenlik yasaları gereğince kurulmuş ve kurdurulmuş özel emekli sandık ve vakıflarından emekli olan bu insanlara; tüm emeklilere verilen bayram ikramiyelerinin, 'Bunlar okumuş adamlar, bize oy vermezler!' zihniyetindeki AKalPe iktidarının emriyle verilmemesine rağmen, içlerinde bunun ayırımcılık olduğunu anlayamayan bir dolu insanın olması ve o insanların, hâlâ kendilerini reddeden o partiyi savunarak oy vermeye devam etmesidir şaşkınlığımın nedeni...".

BANKACILARA SORULAR
Bu insanlarla ilgili olarak aklımda üç soru var: Sorularım; dünyadaki itibarımızın eksiye düşmesi, çevremizde tek dost ülke kalmaması, 18 ada ve 1 kayalık grubumuzun gizlice Yunan'a peşkeş çekilmesi, Türkiye'nin akarsu, göl ve ağaçlarının yok edilmeye çalışılmasıyla ilgili değil. Çok daha basit... Şöyle: 
- Mevduat toplamak için insanları nasıl ikna ettiler?
- Kredi verirken karşılarındaki insan ve kuruluşları nasıl değerlendirdiler?

Alt tarafı 1.000 lira deyip geçmeyin. Biliyorum, o para; "Hanımağa"mızın koluna taktığı çantalarla başörtü koleksiyonuna akıtılan paraların yüzde 200, 300, 500 hatta 1000, 1500'ünden bile aşağı ama emekli insanımız için çok önemli... Yılda iki kez verilen o küçücük miktar, Hükûmet'in YYKY kollamalı ekonomik uygulamaları yüzünden sefil duruma düşürülen emekliler için hayati önemde...

Neyse konuyu uzatmayayım.
Bay Recep'in emriyle indirilen enflasyona bağlı tüm rakamları verip susacağım.
Anlayan anlar, anlamayansa...

NANOFLASYONLU ENFLASYONUN TOPLUMA TAKDİMİ
Yıllık TÜFE yani biz gariban tüketiciler için enflasyon 15,72 imiş.
Yıllık ÜFE yani üretimdeki enflasyon 25,04 olmuş. 
Bendeniz de bu rakamlara inanmış (!). 

Üretimde 25,04 olan pahalılığın, o malların alış verişi sırasında "hilesiz hurdasız" 15,72'ye nasıl indiğini aklıma zarar vermeden açıklayabilene maaşıma gelen zammın tamamını armağan edeceğim.  

Gülmeyin!
Bu sözleri, meydanlarda "Ben ekonomistim!" diye bar bar bağıran diplomasız sahte ekonomistler gibi komiklik olsun diye söylemedim. Akademi sıralarında dirsek çürütmüş, sınav soruları karşısında ter dökmüş, Türkiye'nin en önemli iktisatçılarından diploma almış; Türkçesiyle "Tutumcu", Arapçasıyla "İktisatçı", dönemin modasına göre Fransızcasıyla "Ekonomist" olmayı hak etmiş biri olarak söylüyorum. Üstelik mezuniyet belgem bile var! 

Bayanlar Baylar!
Bugüne dek mitinglerde ve seçimlerde "bindirme" taktiği uygulayarak yanıltıcı faaliyetlere başvuran AKalPe, iş Türkiye Cumhuriyeti'nin işçi, memur, esnaf ve bunların emeklisinin maaşına zam dönemi gelince "indirme" taktiğine sarılıyor. Enflasyon rakamları da bana göre gerçeği yansıtmıyor.
Tüketici için ilan edilenin en az beş katı... 

İŞÇİ, BAĞ-KUR ve MEMUR EMEKLİSİNE VERİLECEK ZAMLARIN ANALİZİ 
İşçi ve Bağ-Kur emeklisi % 5,01 zam alacakmış.
Memur emeklisine verilecek zammın oranıysa % 6,01... 

Bu da garip... 
Üstelik bölücülüğün ta kendisi... 
İşçi emeklisi, Bağ-Kur emeklisi, memur emeklisi aynı ülkede yaşamıyor mu? Aynı ekmeği yemiyor, aynı suyu içmiyor, aynı elektriği kullanmıyor mu? Öyleyse bu ayrı gayrı tutmanın amacı ne? 

KİRA ARTIŞLARI AYRI BİR SAÇMALIĞIN ANALİZİ 
Bir gariplik daha... "Kira Artış oranı % 19,88 olacaktır!" diye buyurmuşlar. 
Allah Allah! % 5,01 ve 6,01 maaş artışı alan garibana % 20'ye dayanan kira arttıracaksın demek zalimin zulmü değilse nedir?

İşe bakın işe, akla bakın akla!..
Sen işçiye enflasyonu karşılasın diye 5 lira vereceksin, bunu ev sahibine 20 lira olarak öde diyeceksin! Allah'ım, bunlar sana hesap vereceklerini idrak edemedikleri için kendileri halkın parasıyla saraylarda yaşarken, parasını çaldıkları o halka zulmetmeyi hak nimet biliyorlar. 

Şu işe bakın be, şu işe... Cepteki 5 lira, durduk yerde 20 lira olur mu?  Koyunlar hariç herkesi güldürür böyle dâhiler. Allah'ım aklıma mukayyet ol!   

BİR BAŞKA ANALİZ: BU KURUL DA NEYİN NESİ 
Millet olarak başımıza bir dolu dert sardırılmışken, bunlara; Bay Recep'e muhalif olmalarını önleyebilmek amacıyla eski AKalPe'lilerin yükü de eklendi. Tabii ki bu adamların bir arada tutulabilmesi için nemalandırılması da gerekir. Nemalandırıldılar da... 

Bu nemalandırma işi Türkiye şartlarına göre çok yüksek olan bir maaşla başladı. Tam 13.000 lira... İş o 13.000 lirayla bitti mi? Ne gezer! Adamlar daha işe başlamadan maaşlarına 5.000 lira zam yaptılar. Zammın küsuratını da bilsem hesaplamayı kuruşu kuruşuna yapacağım ama bilemediğimden, basında çıkan rakamı yazmak zorunda kaldım. Tamı tamına % 40...

Bu arada yüksek istişarecilere yakın bir kaynaktan yayılan haber şöyle:
Zam 6.000 yeni maaşlarsa 19.000 lira...
Eğer bu doğruysa maaşlarına yaptıkları zammın oranı % 46'nın dahi üstüne çıkıyor.
Hak mı insanlık mı bu?  

Edep Ya Hû*!
Edep edep edep! Edep ki edep!
Ben bu yaşıma dek, daha işe başlamadan maaşına zam yapılan hiç kimseyi görmedim. Gören, duyan varsa bildirsin lütfen!

Garibe % 5, 01 ile % 6,01 zam, beyzadelereyse % 46 küsur...
Adalet, hak, hukuk, Allah korkusu, kuldan utanma bunun neresinde? 
Bu insanların aldığı bir aylık ücreti bir yıl içinde alamayan emekli sayısı bir hayli fazla...

BAY RECEP'İN ZAMMININ ANALİZİ
AKalPe Genel Başkanı Bay Recep bu dönemde de zam alacak mı bilmiyorum. Alırsa çifte kavrulmuş olacak. Çünkü o, ikinci altı aylık zammını da 2019'un Ocak ayında peşin peşin aldı. O peşinat da sürekli olarak maaşına eklenerek ödeniyor.
Oranı da tam % 26...

Bay Recep; Türkiye'nin işçisinden, esnafından, memurundan üstün olduğunu sanıyor ve kendisini, farklı bir konuma oturtmaya çalışıyor. Patronu olan halka üstünlük taslıyor. Denetimsiz bir açlıkla Türkiye'nin her türlü imkânını kullanıyor ama patronu olan halkı; yalnız manevi açıdan değil, maddi açıdan da uçurumun kenarına itiyor. Bunu neden yaptığını anlayamıyor ve tüm içtenliğimle soruyorum:
- Amacınız ve halktan farkınız ne?  

Bay Recep, kendisine yeni bir zam yapmamalı... İkinci altı aylık zammını altı ay önceden almaya başladığını da unutmamalı. O zammın oranı da işçi, memur, Bağ-Kur emeklisinin % 5,01 ile % 6,01'ine göre fevkalâde yüksek... Orantısal olarak söylersem % 21 ve % 20 daha çok.

Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı zam 59.000'lik maaşının % 26 fazlası... Ayda 15.500 lira... Maaşı 74.500 liraya geliyor. Onun bir aylık maaş zammını bir yıl içinde alamayan emekli sayısı da bir hayli fazla... Şu an aldığı maaş, ortalama emekli maaşı alan kişiye ödenen ücretin 60 katı, yani 60 ayına denk geliyor.
Bu da 5 yıllık maaşının karşılığıdır. 

Cumhurbaşkanlığı, her gerçek Türk'ü onurlandıracak bir makamdır.
Para karşılığı yapılmamalı...
Ben "Bay Recep gibi; kira vermeyen, ailesini bile bu milletin parasıyla illerden illere, ülkelerden ülkelere gezdiren; her yere bedava gidip gelen, tatil için para harcamayan, yeme içme parası ödemeyen, sporunu bedavadan yapan, istediği her şeye kuruş harcamadan ulaşan, sarayları mesken edinen, örtülü ödeneklere hükmeden, namazlara bile konvoy ve koruma ordularıyla devasa şovlar yaparak giden, ülke topraklarını canının istediğine verebilen, ayrıca Karun kadar zenginleşmiş biri olsam" o maaşı asla almam. 

Ya siz?
Alır mıydınız? 

Bilgi Notu
*Edep Ya HûBu hitap genelde "edep yahu" olarak yanlış söylenir.
Buradaki "Hû" sözcüğü "Yüce Allah"ı temsil eder.



Günay Tulun 3.7.2019/10.09

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN