Bir Kitap: Kur'an-ı Kerim'in Apocrypha'sı [Günay Tulun]

Aralık ayı başlarında piyasaya sessiz sedasız bir kitap çıktı. Konusu ilginç...
İlginç dedim ama kaynağı hepimizin çok yakından tanıdığı bir kitap: Üzerindeki ilgi, son yirmi yıldır gittikçe yükselen Kur'an-ı Kerim... Yüceler yücesi Rabb'imizin, bizlere yolladığı kutsal kitap...
Eserin tam adı, KUR'AN-I KERİM'İN APOCRYPHA'SI
KUR'AN'A DAİR BİR TA'LİKAT... "Apocrypha"nın yazarı, Nimet Erenler Gülkökü, yayıneviyse CBN Kitap Cafe Yayıncılık...
Gülkökü; Kur'an-ı Kerim-i, değişik bir yönden yola çıkarak yorumlamaya çalışmış. Yayınevi kitabın içeriğiyle ilgili bilgi verirken, bu yolun ezoterik olduğunu söylüyor.

Bildiğiniz gibi ezoterikdar, sınırlı ve belirli bir topluluğunun dışında hiç kimseye bildirilmeyen bilgi ve öğreti anlamında kullanılır. Felsefede "içrek" olarak bilinen bu sözcük, okült ve gizli bilgilerin meraklıları tarafından daha çok diğer adıyla "bâtıni" olarak anılır.

Sayın Yasemin Maden'den aldığım bilgilere göre, okur; ezoterizm kategorisinde satışa sunulan kitaba, "D & R" raflarından ya da internet kitapçıları üzerinden ulaşabilmekte... Bu kitapçılar da İdefix ve Kitap Yurdu... 

Sayın Maden, kitap başlığındaki apokrif sözcüğünün neden yabancı dilde yazıldığı şeklindeki sorumu da şöyle yanıtlıyor: 
Apokrifa; Latince kökenli olduğundan, orijinal yazılımı o olduğu ve bu bilgiye aşina insanlarca ayırt edilebilmesi için apocrypha olarak yazılmıştır. 

Apokrif, Türkçemizdeki sözlüklere; doğruluğuna güvenilmez yazı veya söz, doğruluğundan şüphe duyulan yazı, doğruluğu şüpheli, kutsal kitaba girmemiş yazı anlamında geçmiş. Burada kastedilen kitap, tabii ki Kitab-ı Mukaddes...

Sayın Maden'in bir diğer açıklaması da apokrif kelimesinin sözlüklerden biraz daha farklı algılanması gerektiği üstüne...
Diyor ki:
Apokrifa; kanonik, yani otoritelerce genel kabul görmüş dinî metinlerin ve kitapların parçası olmayan metindir. Latince gizli, Yunanca saklanmış kelimelerinden türemiştir. Dinî metinlerin doğruluğunun şüpheli olduğu durumları tanımlamak amacıyla kullanılır.

Kitabın ikincil başlığı olarak verilmiş ta'likat sözcüğüyse bildiğimiz talikat, yani haşiye... Yalnız buradaki haşiyeyi dipnot anlamına gelen haşiyeyle karıştırmamak gerek. Aralarında biraz fark var. Bu kitapta, bir eseri daha iyi açıklamak için yazılan kitap anlamında kullanıldığını tahmin ediyorum.

Verilmesi zorunlu bu bilgileri aktardıktan sonra gelelim kitabın tanıtımına... Kitapla ilgili olarak Sayın Yasemin Maden tarafından gönderilen bilgileri, yazının bitiminden sonraki bölümde kapak resimlerinin hemen altında görmek mümkün.
Gelin, hep birlikte; yayınevinin kitap için yazdıklarına bakalım.

"Elinizdeki bu kitap; Kur’an’ı, bizzat Kur’an’ın kendi ayetleriyle açıklayan bir yorumdur. Bu yorum; uzun yıllar süren bir birikimle ve hiçbir izm'in penceresinden bakılmadan, ön yargıdan uzak, Yaratıcı/Yaradan’ın bize verdiği akıl ve ilim ışığında kaleme alınmıştır. Kur’an’da sıkça tekrarlanan ve bir araya getirildiğinde çelişiyor gibi görünen pek çok ayetin, aslında ne kadar derin anlamlı mesajları içerdiği; bu konulara ait açıklamalarda görülecektir.
Kur’an’ın özünü oluşturan apocryph (üzeri örtülmüş, gizlenen, saklanan) ayetlerin titizlikle bir araya getirildiği bu çalışma, okuyucunun; Kur’an’ı sade bir dille anlamasında ve özümsemesinde büyük katkı sağlaması açısından önemlidir. Derin araştırmalar sonucunda, ayetlerin içerdiği anlamlarla bu anlamlara dair açılımların bağlantılarına ilk kez bu kitapta rastlanacaktır. Örneğin: Kur’an’da geçen ve bugüne dek hiç bir yorumun dahi yapılmadığı; Kaf, Lam, Mim, Sin gibi harfler üzerine yapılan açıklamalar. Ayrıca; Ol, Yaratılış, cennet ve cehennem, Adem ve Havva, oruç, ahiret, Sûr, enkarnasyon, görevli gönderilenler, kıyamet gibi önemli başlık içeren konulara ve bunlara dair ayetlerden oluşan derlemelere yer verilmiştir.
Kısaca; Kur’an-ı Kerim’in Apocrypha’sı adlı bu kitap, Kur’an’ı; kendisi olarak anlamak üzere yapılmış bir çalışmanın, insani ve onursal paylaşımıdır."

Son sözü; yazar ve antropolog "Evren Bayramlı"ya bırakalım. Bakın neler söylüyor:

Nimet Erenler Gülkökü, okurlarını kadim bilginin derinliklerinde gezdirirken; bağlantılar kurarak şaşırtıyor, düşündürüyor, aslında kendimizde olan bilgiyi hatırlatıyor. Bu bilgi hazinesini tek nefeste okuyacak ve okuduklarınızı anlatmak için tekrar tekrar veciz ifadelerine geri döneceksiniz."




Günay Tulun




Aşağıdaki Kitap Kapaklarını ya da Diğer Bilgileri Büyütmek İçin Üstlerini Çıttıklayınız

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN