Traklar ve Ülkeleri 2 [Mete Esin]


Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den bu
yana da redakte edilmediğinden, doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Trakları oluşturan halkın içine, nasıl ki Anadolu'dan karışanlar olmuşsa, Trakya'dan Anadolu'ya geçenler de olmuşlardır. İğneada dolayının Thynlerinden ayrılan bir kol olup İzmit ve çevresinde yerleşerek burada Bythinia'yı kuranlar, Bursa dolayında yerleşerek Mysia'yı kuranlar (Trakların, kuzeybatı Bulgaristan'daki bir bölüğünün adının Moesler veya Moisler olduğunu hatırlayalım; Moes ve Mois ile Mys arasındaki benzerlik dikkat çekicidir.), ortabatı Anadolu'da Phyrigia'yı kuranlar, Trakların Anadolu'daki uzantılarıdırlar. İzmit'in antik çağdaki ilk adı Nicomedea, Bythinia kralı I. Nicomedes'ten, Bursa'nın adı Prussa ise, Misia kralı I. Prusias'ın adından gelmektedirler. MÖ 715-676 yıllarında yaşamış olup ayrıca büyük kulaklarıyla ünlenerek t rih ve mitolojiye böyle geçen Midas da Phyrigia'nın kralıdır. Tarihin babası diye nitelenen Halikarnaslı (Bodrumlu) Herodot'un yazdığına göre, günümüzün Ermenileri Phyriglerin torunlarıdırlar. Yani Traklardan inmektedirler. Traklardan bir kısmının da Ege bölgesine göçtüklerini bilmekteyiz. Nitekim, bölgenin Bizans dönemi adı Thrakesion'dur ki, bunun da Yunanca’da, Traklara ait yer gibi bir anlamı bulunmaktadır.

Bugün isim isim bildiğimiz ve çoğu Vize'de yaşamış Trak kralları içinden en ünlüleri şunlardır: Seuthes, Sitalkes, Teres, Kotys ve Roimetalkes. Tarihte, bunların hepsinden ünlü Byzas (Vizas) diye bir isim daha bilinir ki, kendisi bu bilgi dışında tam bir bilmece olur! Byzas gerçekten yaşamış bir dünyalı mıdır, yoksa, bizim Oğuz Han benzeri efsane bir kişi midir? Buna henüz karar verilememiştir! Byzas'ın izlerini, Byzanthe (Tekirdağ), Byzantion (İstanbul), Byzia (Vize) adların da, net biçimde görüp sezebilmekteyiz.

Traklar, hatırı sayılır siyasal birlikler kurarak tarihe mal olamamakla birlikte, Roma ve Bizans'ın varlığı içinde ortaya koydukları şu dört isimle, gene de tarihe geçmiş bulunmaktadırlar. 235-238 yıllarında Roma İmp. olan Maximinus Caius Julius Verus ve 308-313 yıllarında gene Roma İmp. olarak hüküm süren Maximinus Galerius Valerius, gençliklerin de Trakya'dan alınıp devşirilmiş birer paralı askerdirler. Spartakus... Bu adı hiç duymamış olan var mıdır bilemeyiz. Ama şu bir gerçektir ki, Roma tarihine geçmiş büyük kişilerden diğer biri de kısa bir dönem için parlayıp sönen Spartakus olmuştur. Spartakus, Trakya kırlarında çobanlık yaptığı bir sırada, bölgeyi ellerinde tutan Romalıların dikkatini çekmiştir. Kırların özgür havasıyla yoğrulan Trak asıllı delikanlı, paralı asker alındığı Roma ordusunda tutunamayıp buradan kaçacaktır. Tekrar ele geçirilen Spartakus, bu defa arenalarda dövüştürülmek üzere köle edilmiş ise de gene bir yolunu bulup diğer köleleri de örgütleyerek Roma'ya isyan başlatmıştır. Başlarda başarı göstermiş ve Roma'yı bir hayli sarsmış Spartakus'un köle ordusu sonunda yenilirken, kendisi de öldürülerek ortadan kaldırılmıştır. Doğu Avrupa'nın eski komünist ülkelerinde bugün hâlâ görülen Sparta (Spartak) adındaki spor kulüpleri, kapitalizme tepkinin bir simgesi olarak işte bu isyancı Spartakus'tan esin almışlardır. Önce Bizans ordusundaki bir general iken, 450-457 yılları arasında Bizans imp. olarak hüküm sürmüş Marcianus dahi Trak asıllı diğer ünlü kişi olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır.

Trakya'daki eski yerleşim birimlerine değinmek gerekirse... Günümüzün Trakya köy, kasaba ve şehirlerinden acaba hangileri Traklardan gelmektedirler? Bunları alfabetik bir sırayla şöyle sıralayalım: Aenus-Enez, Aphrodisias-Evreşe, Athyra-B.Çekmece, Bergulae-Lüleburgaz (Utsurgas?) ve Brysis-Pınarhisar; Byzanthe-Tekirdağ, Byzantion-İstanbul, Byzia-Vize, Burtizo-Babaeski, Callypolis-Gelibolu, Chariopolis-Hayrabolu, Cypselea-İpsala, Druzipara-Büyük Karıştıran, Ganos-Gaziköy, Heraclea-
Eriklice/Şarköy, Myriophyton-Mürefte, Madytos-Eceabat, Hostizo-Havsa, Odrisia-Edirne, Paktye-Bolayır, Perinthos-M.Ereğlisi, Rhegion-K.Çekmece, Salmydessos-Kıyıköy/Vize, Scope-Üsküp/Kırklareli, Selymbria-Silivri, Syracellae-Malkara, Thynias-İğneada, Tristasis-Şarköy, Tzirallu-Çorlu, Zorlanea-Keşan...

Yazdıklarımızın hemen ardından şu açıklamayı da yapmak zorunda bulunuyoruz: Trakların bir yazıları olduğu bilinmekteyse de bu yazıdan bugüne çok az bir örnek kalabilmiştir. Yani, Trakları kendi dillerinden öğrenmemizin imkânı olamamıştır. Trakları bize tanıtan yazılar, önce Yunan ve sonra da Roma tarihleridirler. Dolayısıyla, yukarıdaki isimleri de ihtiyatla karşılamamız gerekmektedir. Şöyle ki: Trak yerleşim isimleri, Yunan veya Roma ağzına uydurulmuş olabilecekleri gibi, doğrudan bu ağızlarca söylenmiş de olabilieceklerdir. Bir de şu hususu eklemeliyiz ki, yukarıki isimlerin onlarca sayıda çeşitlemeleri görülmektedir. Mesela, üzerinde çalıştığımız Vize'nin böyle altmıştan fazla isim çeşitlemesini tespit etmişizdir. Edirne'nin bütün isim ve sıfatlarının değişik yazılımları yüz yirmi yediyi bulmaktadır!

Elimizdeki daha başka yer isimlerini yazmıyoruz. Bunlar önemsiz bazı köyleri ve bir kısmı da artık bilinmeyen veya kaybolan yerleri işaret etmektedirler. Yukarıda anılmayan Demirköy, Kırklareli ve Çatalca Doğu-Roma (Bizans) dönemi; Muratlı, Saray ve Uzunköprü gibi birimlerse Osmanlı döneminde kurulan daha yeni Trakya yerleşimlerdir.

Trakya'yı ele geçiren Roma, buradaki şehirlerin ilkel durumlarını dikkate alarak, ikisine Roma şehir hukuku tanıyıp ayrıca yeniden onarım ve yapımlarını sağlamış bulunmaktadır. İmp. Traianus tarafından, bu statü ilk olarak o zaman Trakya Krallığı başkenti olan Vize'ye tanınmıştır. İkinci Roma şehriyse, İmp. Hadrianus'un adını verecek derecede ilgisine mazhar olmuş Edirne'dir. Traklar Roma tarafından cezalandırılmak üzere Krallık kaldırılıp, Trakya bir eyalete çevrilince, buranın merkezi Ereğli'ye taşınmıştır. Ereğli'nin de bir Roma şehri olduğu, bugüne kadar gelebilen kalıntılardan anlaşılmaktadır. Ereğli, Roma'nın Trakya eyaleti merkezi olmakla birlikte, Roma valileri eski başkent Vize'de Trak kralları yerine oturmaya devam etmişlerdir.

Roma, Trakya'da bir şehir de kendisi kurmuştur. Apri veya Apros isimleriyle tanıdığımız bu yer, uzun bir süre Tekirdağ'ın İnecik köyü sanılmışsa da buranın, İnecik değil bunun yakınındaki Germencik köyü olduğu daha sonra anlaşılacaktır. Trakya kıyılarında ticaret kolonileri (yukarıda andığımız yerleşimler) kuran Yunanlılar, daha sonraki uzun Roma egemenliğine rağmen, kültürlerini zamanla Traklara da kabul ettirecekler ve onları içlerinde eriterek tarih sahnesinden sileceklerdir.




Mete Esin

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN