Traklar ve Ülkeleri 3 [Mete Esin]


Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den bu
yana da redakte edilmediğinden, doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Tarihî Trakya’nın kuzey bölgesi olan günümüz Bulgaristan’ında yaşayan bir kısım Traklar ise henüz oluşmakta bulunan Bulgar milletine katılacaklardır. Bulgar toplumu içinde kalıp da özünü koruyarak erimeyen Traklar, günümüzün "Pomak"larıdırlar!.. Bu son bilgi, konuyu kendi çapımızda irdeleyip araştırdıktan sonra, bir başımıza vardığımız iddialı yargımız veya daha hafif deyimiyle kanaatimizidir. (Ancak... Bizden çok sonra, Sofya’da konunun görüşüldüğü Trakya konulu bir sempozyumda konuşan Hollandalı Prof. Mihail Kil de aynı tezi ortaya koymuş bulunmaktadır.)

Türkiye Trakya'sının bazı köşeleri Trakların gününde ne gibi isimler taşıyorlardı. Yazımızın üçüncü bölümünde konumuz böyle sürdürelim: Agrianes (Ergene), Agriovivario Enez/Gala gölü, Angitos (Bir ırmak), Apsintia (Saros kuzey kıyısı), Astika (Istranca), Bosphorus Thrake (İstanbul Boğazı), Caenofrurio (Silivri/Sinekli), Cynossema (Kilitbahir), Delcus (Terkos gölü), Delta (İstanbul yarımadası), Harpessus (Arda), Hebrus (Meriç), Hellespontos (Çanakkale Boğazı), Kardia (Gelibolu Bakla Burnu), Kontadestus (Karıştıran deresi), Koru (Koru dağı), Khersonnesos Thrake (Gelibolu yarımadası), Melas (Saros körfeziyle aynı yerdeki Kavak deresi), Merisos (Enez/ Çataltepe), Mesinia (Çorlu/Misinli), Perontikum (Kırklareli/ Beğendik), Pontus Eikseinos (Karadeniz), Probaton (Sinanköy), Propontis (Marmara denizi), Sarpedon (Enez güneydoğusu burun), Scyrmiadea (Istranca dağı kuzey yüzü), Tearus (Kaynarca veya Pınarhisar deresi), Tonzos (Tunca), Samothrake (Semadirek adası).

Şimdi bunlardan birkaçı için şunları diyelim. Gene hemen belirtelim ki, isimlerden bir kısmı Yunanlaşmış, bir kısmı dosdoğru Yunancadırlar. Bir Latinceyle bir de Latinceye yakın olan vardır.

Pontus Eukseinos Yunancadır; dost, konuksever ve mutlu deniz demektir! Karadeniz'i hepimizi biliyoruz; azgın, hırçın, kara bir su. Nice nice canlar almış, canlar yakmış. Yunanlar denizci bir ulus. Karadeniz kıyılarında da ticaret kolonileri var. Neredeyse denizden karaya çıkmıyorlar. Yunanlı, ulaşım için üstünde gezindiği Karadeniz'den belli ki korkuyor. Ona şirin görünmek istiyor, basbayağı dalkavukluk ediyor! Dost diyor, konuksever diyor! Diyor ki, Karadeniz etkilensin, Karadeniz ona dokunmasın!

Propontis gene Yunanca; ön deniz demek oluyor. Ege'den yola çıkıp Karadeniz'e gidecek Yunanlı için, Marmara ön denizdir. Peki, Propontis bugün nasıl Marmara'ya dönmüştür? Şöyle: Propontis'in en büyük adası Prokonnesos adını taşıyor. Adada öteden beri mermer ocakları vardır. Mermer ise Yunanca marmarondur. Gün gelip de buralar Türklere geçince, adaya da denize de Marmara diyorlar. Yani, Yunan malzemesiyle Türk işçiliği bir isim doğuruyorlar!

Tearus deresiyse şu yönüyle ilgi çekicidir: Derenin yeri konusunda görüş birliği yoktur. Bazıları, bunun Vize deresi olduğunu öne sürerlerken, daha fazlası, Kaynarca'yla Pınarhisar derelerini uygun görmektedirler. [Herodot ise, bu dereyi şimdiki Vize “Ana Dere”si olarak işâret etmektedir.] Dere'nin bir öyküsü var ki, işte bu yanıyla önem kazanıyor. Şöyle: İran İmp. I.Darius, asıl adıyla Dara, MÖ 513'te İskitlere savaş açtığı sırasında buralardan geçmiştir. Bu derenin kaynakları başında üç gün konaklayan Darius, tarihe geçen şu sözlerini oraya diktirdiği bir taşa da yazdırmıştır: "İnsanların en güzel davranışlısı, en asil görünüşlüsü olan, İran'ın ve bütün kıtanın kralı Hystaspes oğlu Dara, bütün ırmakların en güzel akışı ve en asil görünüşüne sahip Tearus'un kaynağını, İskitlere açtığı seferde ziyaret etti."
Tarih ve arkeoloji açısından önemi olan taş bugün için kayıptır. Taşın, on beş-yirmi yıl önce bir Rus bilgini tarafından Vize dolayında arandığını bilmekteyiz.

Gelelim Semadirek adasına. Burası, Ege'deki bir Trak adasıyken Yunanlılara geçmiştir. Onlar adaya Samosthrake demişlerdir. Yunanlılar, Sisam adasına Samos dedikleri için, bu adaya da Trakya Samos’u anlamında bunu diyorlar. Böylece aradan yüzyıllar geçiyor. Adayı, 1656'da ele geçiren Osmanlılar pratik ve çok mantıklı düşünüyorlar, Semadirek diyorlar. Yani sema ve direk! 180 km2 alan üstünde 1600 metreye yükseliveren ada, berrak havalarda Enez'den görülebildiği gibi, gerçekten de göğe yükselen doğal bir direğe benzemektedir. Ne kadar isabet ve ne güzel bir yakıştırma!

Çanakkale Boğazı’nın antik çağdaki adı Hellespontos, Yunan denizi demektir. Yazı dizimizin başında, Trakların Yunanlılar arasında eriyip özümsendiklerini ifade etmiştik. İşte örnek!.. Yunanlılar Boğaz’a el koydukları gibi, denizinin adını bile kendilerine çevirecek kadar benimsiyorlar, kendilerine uyduruyorlar!




Mete Esin

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN