Ergenekon Savcısından İtiraf: İddianameler Düzmecedir! [Ömer Sağlam]

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Hayır hayır; Zekeriya Öz'den, Fikret Seçen'den veya diğerlerinden bahsetmiyorum. Bu savcı başka savcı. Bu savcı 2008 yılında kendisini Ergenekon Davası'nın savcısı ilan eden Tayyip Bey'dir. Tayyip Bey, henüz Ergenekon İddianamesi'nin bile hazırlanmadığı 15 Temmuz 2008 günü partisinin meclis grubunda yapmış olduğu konuşmada şöyle gürlüyordu:
"Ana muhalefet partisinin lider ve sözcülerinin son günlerdeki gayretkeşliğini tarih kaydetmiştir. Millet bunları da kaydetmiştir. Hukuki süreç henüz işlerken demokratik siyasi sürece darbe vurma iddiasıyla soruşturulan illegal yapılanmaların avukatlığına savunmak ancak demokratik hukuk devleti anlayışına inancı zayıf olan bir siyasi anlayışın alkışlanmasıdır. İktidarı yıpratmak uğruna bindiği dalı kesen, içinde bulunduğu gemiyi batırmaya çalışan siyasetçi tipi, soruyorum sizlere, bu millete ne verebilir. Milletimiz bunu yakından takip ediyor, değerlendirmesini de buna göre yapıyor. Çünkü kim kimlerin avukatlığına soyunmuş bunlar çok önemli. Biz kendimize hiçbir vasıf tayin etmemişken bize de savcılık görevini sağ olsun onlar veriyor. Bu da güzel bir şey. Niye savcı millet adına vardır, iddia makamı millet adına ordadır, biz de millet adına evet hakkı aramanın hakkı savunmanın gayreti içindeyiz, eğer bu anlamda savcılık ise evet savcıyım..."(1).

Bundan yaklaşık 5.5 sene önce kendisini Ergenekon Davası'nın savcısı ilan eden Tayyip Erdoğan her nedense, bugün gelinen noktada bu görevi bırakıp bu sefer muhalefetten rol çalarak söz konusu davanın avukatlığını üstlenmiş gözüküyor. Bahse konu davaların yeniden görülmesi konusunda açıkça "Bizim açımızdan bir sıkıntı yok, olumlu bakıyoruz" derken, aynı zamanda siyasi danışmanı da Yalçın Akdoğan'ın ağzından "Milli Ordu'ya kumpas kuruldu" da diyebiliyor artık. Özetle; vakti zamanında "Milli Ordu'ya kumpas kuruldu" diyenleri direk "Ergenekoncu" ilan eden başbakan, bugün aynı şeyleri kendisi söylüyor iyi mi? Gelin görün ki; hiç kimse kendisini "Ergenekoncu" diye yaftalamıyor. Çünkü herkes biliyor ki; başbakanın Yalçın Akdoğan üzerinden dile getirdiği "Milli Ordu'ya kumpas kuruldu" ifadesi doğru bir ifadedir!

Bundan 5.5 sene önce kendisini "Ergenekon'un Savcısı" ilan eden Tayyip Bey'in itirafları bunlarla da sınırlı değil elbette. Başbakan, tıpkı 15 Temmuz 2008 tarihinde yaptığı gibi, yine bir Salı günü olan 14 Ocak 2014 tarihinde ve kaderin bir cilvesi olacak, yine bir parti grubu toplantısında şöyle diyordu Ergenekon Savcıları'nın ve yargıçlarının yapmış olduğu yargılamaları ima ederek dedi ki; "Geçmişteki bazı yargılamaların üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu net olarak görüyoruz. Sahte ihbar mektupları, yasa dışı dinlemeler, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkûm edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz....”
Bir zamanların Ergenekon Savcısı Erdoğan'ın itirafları bunlarla da sınırlı değil elbette. Onun en büyük itirafı, aslında Ergenekon ve Balyoz Davalarını yürüten, bu davaların iddianamelerini hazırlayan savcılarla girişmiş oldukları çetin mücadeledir. Zira hükümetin baskısına daha fazla direnemeyen HSYK, bahse konu davaların iddianamelerini hazırlayan savcıları hallaç pamuğu gibi atmış, onların özel yetkilerini kaldırmakla kalmamış, yerlerini değiştirmiş, bazılarını il dışına sürmüş, bazılarının altındaki zırhlı araçları almış, bazılarınınsa koruma sayılarını azaltmıştır ki; bunların içinde isimleri zihinlerimize kazınan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Zekeriya Öz ve Fikret Seçen de vardır.

Dava sürecinde İstanbul Başsavcı Vekili olan Turan Çolakkadı ise sözüm ona İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) Başsavcısı yapılarak ödüllendirilmiştir! Gerçekte ise isminde başka herhangi bir varlığı olmayan bir göreve atanmakla pasifize edilmiştir. Sen misin olsuzluk operasyonunda pasif ve dirayetsiz kalan. Açıkçası; madem öyle, gel böyle hesabı bir atama onunki. 

Özetle diyecek olursak; başbakanın ve hükümetinin, özellikle 17 Aralık 2013 tarihinden sonra yapmış olduğu, sahte ihbar mektupları, yasa dışı dinlemeler, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla pişirilip kotarıldığı itirafıdır. En azından ben, yaklaşık bir aydır olan bitenleri böyle okuyorum. 

Dün kendilerini Ergenekon ve Balyoz davalarının savcısı ilan eden, ancak bugün gelinen noktada rol değiştirip bahse konu davaların avukatlığını üstlenenlere sormak isterim; peki beyler, madem bu noktaya gelecektiniz, o halde bu Ergenekon Davası'nın görüldüğü mahkemenin ilk başkanı Hakim Köksal Şengün'e neden sürekli baskı yaptınız? Adamın itirazlarını ve "Tahliye" taleplerini neden sürekli görmezden geldiniz? Adamı neden mahkeme başkanlığından alarak düz hakim olarak Düzce'ye gönderdiniz? Neden adamı kanserlere yakalattınız? Neden en verimli çağında emekli olmaya zorladınız bu adamı?(2).




Ömer Sağlam
__________
1- http://haber.gazetevatan.com/Haber/189246/1/Gundem,
2-http://istihbaratsahasi.wordpress.com/2013/10/20/ergenekon-davasi-hakim-koksal-sengun-emekli-oldu/

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN