Bunlarla karşılaşınca; görevini hatırlıyor, susmakta zorlanıyor insan.
Ulusal meselelerde "Üç Maymun"u oynayanların bolluğu da ayrı bir üzüntü kaynağı.
Sevgisizlik, nefret, düşmanlık gibi hislerin ancak iki ayrı ülkenin insanları arasında yaşanabileceğini sanırdım bir zamanlar.
Toyluk işte. Ne kadar da yanılmışım.
İçimizde Türkiye'yi sevmeyen, Türkiye'ye düşman ne çok insan varmış meğer...
Evet evet, Türkiye Cumhuriyeti'nin kimliğini taşıyan insanlardan söz ediyorum.
Türk adı taşıyan, bu topraklarda doğan; anası, babası; dedesi, ninesi de büyük ihtimalle bu topraklarda doğup büyümüş ve yetişmiş insanlardır anlatmaya çalıştığım.
Ne düşman ülkeleri ne teröristleri ne de ülkeyi bölmeye çalışan siyasetçiler yüzünden yaklaşan tehlikeleri gündeme almadan, konuyu dallanıp budaklandırmadan, dar bir alanda yürüyerek oradaki gerçeklere hafifçe dokunmak, yazıyı çabucak bitirip yoluma gitmek istiyorum bugün...
Okurlarımızdan birinin dikkatini çekmiş. O da örnekleri toplayıp "Bu daha yollayacaklarımın başlangıcıdır." notunuyla birlikte, "Sessizliğin Sesi Gazetesi"ne göndermiş. Gönderdiği örneklerin çoğu Facebook'tan...
Nedir gönderdiği?
Son yıllarda, özellikle gençler arasında hızla yayılan; ulusal değerlerimizi ve kültür mirasımızı zedeleme, alaya alma; içlerinde değerli bulunanlarınsa başka kültürlere mal edilme çabalarının delilleri... İnsanlarımızı bu duruma alıştırmak için yapılan faaliyetleri örneklemeyi de unutmamış.
Gönderilen örneklerden çoğu Facebook'tan...
Kültür emperyalizmi
Kültür sıçraması