Afrika’dan Asya’ya, “Hint Okyanusu’ndan Pasifik Okyanusu’na kadar yayılan bir kıta daha vardı.” Lemurya’ydı adı… Bir dönem geldi ki, onun yerinde kükreyen bir deniz, o denizin üstünde de esen rüzgârlardan başka hiçbir şey görünmedi. O kıta da denizlerin dibinde dinleniyor şimdi.
Sırada Muraya var.
Efsanevi “Aden Bahçeleri”ne ev sahipliği yapmış olan Muraya…
Lemurya gibi aynı denizlerin ecesi olan bu dev kıta, Lemurya’nın doğumundan, yani yer üstüne ilk çıkışından önce de orada duruyormuş.
Batışıysa; ondan, oldukça uzun zaman sonra olmuş. İkisi de kardeş kardeş, okyanus tabanında uyumaktalar şimdi…
Batan kıtaların, konum, büyüklük ve sınırları hemen her haritada farklı. Çizimler, efsanelere ve anlatılara göre… Bu nedenle ters gelmiyor bana… Aradan geçen bunca zamanı ve o günlere ait haritaları bir yerlerde bulup inceleyeceğimiz güne kadar da öyle kalacak konu…
Haritaların bulunabileceği yerleri de konuşacağız alt satırlarda…
Lemurya, Muraya ve Mu…
Neden bu üç kıtanın adında da Mu sözcüğü var diye merak ediyor insan. Mu’nun anlamıyla mı yoksa bu kıtaların birbirlerinin devamı olmasıyla mı ilgili? Devamı ise okyanusun dibine inmeden önceki zamanlarda, oldukça uzun bir süre, su üstünde de birlikte olduklarına dair iddialar ne olacak?
Mu! Hayranı olduğum insanların kıtası…
Yeryüzünün ilk tek Tanrılı dininin olduğu söylenen Mu kıtasının sakinleri, dünya insanının da öğretmenleridir.
Tüm dünyaya yayılıp kolonileşmeye başladıklarında, insanları da eğittiler. Edindikleri bilgileri ceplerine koymadan, başka insanlara da dağıtan muhteşem bir uygarlığın mensuplarıydı onlar.
Kolonileştiklerinde bile Avrupa devletlerinin sömürgeci anlayışını taşımadılar hiç!
Daha sonra anlatacağım nedenlerle kurtulanlar da oldu tabii…
adlı serinin bir önceki yazısı "Bir Zamanlar; Pangea, Gondwana, Lavrasya, Pasifika ve Başkaları da Vardı” ve bir sonraki yazısı "Karyenler ve İlk Atina"yı, site ana sayfasındaki "*YAZILAR ARŞİVİ-Sayfa III"ten seçebilirsiniz.