"Canım kızım Semiramis, Sana sevdiğim şiirlerden bir demet yaptım. Şiiri sevmeyen hiçbir şeyi sevemez. Umarım beğenirsin. Baban" yazıyordu.
*Babam ve Biz [Semiramis Kanbak]
Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan
makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de
redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün
hâlde yayınlanmaktadır.
Bir önceki yazı: "Babam"...
Babam
vakit buldukça bizi alıp kasabanın yakınındaki ağaçlık bir yere götürürdü.
Büyükçe bir ağacın altına bir kilim serer, kendisi üzerine uzanır, biz de onun
etrafına oturup zevkle anlattığı masalları dinlerdik.
Babam ve arkadaşı "Tahtabacak'ın Maceraları"...
Tefrika hâlindeki bu masallarda, arkadaşı Tahtabacak'ın doğaüstü bir
gücü vardı. İkisi beraber zor durumdaki iyi insanları kötü insanların şerrinden
korurlar, kötüler sonunda mutlaka cezalarını bulurdu.
Küçük
kardeşime doğum günü hediyesi olarak bir sinema makinesi almıştı.
Bu; sesi
olmayan, sadece görüntüsü olan bir film makinesiydi ama o gün için bir
teknoloji harikasıydı bizim için. Makineyi alırken yanında iki tane de renkli
film vermişlerdi. Birisi "Kırmızı Şapkalı Küçük Kız" diğeri de "Brummy, Bızdık
Ayı"... Amerikan bezinden bir de beyaz perde yaptırtmıştı, film oynattığımız zaman
duvara asıp görüntüyü ona yansıtıyorduk.
Zamanla filmlerin sessiz olması bize
yetmemiş olacaktı ki bunları seslendirmeye karar verdik. Ablam kırmızı şapkalı küçük
kız oldu, ben anneanne, babam da sesini değiştirerek hem kurdu hem de ormancıyı
seslendiriyordu. Annemle küçük kardeşim de seyirci oluyorlardı. Önceleri canlı
olarak yaptığımız bu seslendirmeyi daha sonra iki şeritli Tesla teybimize
kaydettik. Bu bandı filmi oynatırken çalarak sonunda sinemamızı sesli sinema
yapmayı başarmıştık.
Babam
fotoğraf çekmeye çok meraklıydı.
İkinci el bir Leica fotoğraf makinesi almıştı.
O zamanlar; daha renkli fotoğraf yoktu, resimler siyah beyaz çekiliyordu.
Çektiği resimleri Foto Ürün'e bastırtırdı hep. Ancak bir gün çektiği resimleri
kendisi basmaya karar verdi. Biz de ona yardım edecektik. Odalardan birini
karanlık oda yaptı. Filmin banyosunu yaptıktan sonra, kartların üstüne fotoğrafın
negatifini ışınlıyor (Yanlış hatırlamıyorsam bu alete agrandizör diyordu.) belli
bir sayıya kadar sayıyorduk, sonra o kartı bir pensle ucundan tutarak içinde
sıvı olan bir küvetin içine sokuyorduk. Hafifçe salladıkça resim belirmeye
başlıyor, görüntü tamam olduğunda o küvetten çıkartıp başka bir küvete sokuyor,
daha sonra resmi masanın üzerine koyup kurumasını bekliyorduk. Resimler
kuruduktan sonra kenarlarını tırtıklı olarak kesen bir de makine almıştı,
onunla kesiyorduk.
Yazın
babamla adliyeye giderek baktığı davaları dinlemek çok keyifli olurdu. Özellikle boşanma ve miras davaları bize ilginç geliyordu.
Salonun bir
köşesinde sessizce oturur, dikkatle dinlerdik.
Hatırladığım boşanma
davalarından birinde adam karısından boşanmak istiyordu. Babam sebebini
sorduğunda "Çok pis Hâkim Bey'im, çaydanlıkta patates kaynatıyor!" diye
cevap vermiş, babam da adama "Bunun için karı boşanır mı oğlum!" demiş
sonra karısına dönüp "Hadi kızım, sen de bundan sonra patatesi tencerede
kaynat, temiz olmaya da gayret et, bak bir daha şikâyet gelirse seni
boşarım" demiş göndermişti.
Bir başka boşanma davasında; genç bir adam, o
askerdeyken kayınbiraderi ile ilişki kurduğu için karısını boşamak istiyordu.
Babam kadına "Utanmadın mı kızım, böyle şey olur mu?" diye
sorduğunda kadın "Ne yapayım Hâkim Bey, göynüm (gönlüm) düştü!" diye
cevap vermişti.
Bir veraset davasında; kadının daha önce iki eşi ölmüş, onlar
için veraset davası açmış, davalarına babam bakmıştı. Bu kez üçüncü kocasının
veraset davası için babamın karşısındaydı. Babam kadına "Yeni kocayı da mı
yolladın 'Falanca Hanım', noluyor, niye ölüyor bunlar hep?" diye
takıldığında kadın ciddi ciddi: " Vallaha ben bi şey yapmıyom Hâkim Bey,
benim şansıma aldığım heriflerin hepsinin canları diplerindeymiş besbelli!"
diye kendini savunmuştu.
Bazen de
babam bize şiirler okurdu.
Okuduğu şiirlerin bir bölümü kendisine, bazıları da
yerli ve yabancı ünlü şairlere ait olurdu. Bu şiirleri duyarak okuduğundan onun
şiir okumasından ben çok etkilenirdim. Benim bu hâlimi farketmiş olacak ki bir
gün bana mavi kaplı küçük bir defter uzattı. Defteri açtığımda ilk sayfada
kendi resmi ve altında :
"Canım kızım Semiramis, Sana sevdiğim şiirlerden bir demet yaptım. Şiiri sevmeyen hiçbir şeyi sevemez. Umarım beğenirsin. Baban" yazıyordu.
"Canım kızım Semiramis, Sana sevdiğim şiirlerden bir demet yaptım. Şiiri sevmeyen hiçbir şeyi sevemez. Umarım beğenirsin. Baban" yazıyordu.
Seçtiği şiirleri benim için tek tek daktiloyla yazmış, çok güzel bir defter
oluşturmuştu. Bu defterin benim şiiri sevmemde büyük etkisi oldu.
Şairleri
tanımaya onun seçtiği şiirlerle başladım.
Bugün bana büyük bir keyif veren,
sesimi duyurmamı sağlayan Şiir Parkı varsa, onu biraz da bu deftere borçluyum
sanırım.
Anı dizisi, gelecek yazı olan, "Arkadaşlar"la devam
edecek.
Semiramis Kanbak
ALINTI YAPMAK İÇİN
- Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
ESER EKLEMEK İÇİN
- "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
YORUM YAZMAK İÇİN
Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.