Ecevit ve Bahçeli'nin Mal Varlıkları Hiç Tartışılmadı [Ömer Sağlam]
Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bu ülkede siyaset sahnesinde boy gösterirken
meşhur olan adamlar, nedense hep siyaset dışı iş ve işlemleriyle meşhur
olmuşlardır. Kimileri malvarlıklarıyla, kimileri yasak aşklarıyla, kimileri
yapmış oldukları gaflarla ve saflıklarıyla, kimileri de yerli veya yabancı güç
odaklarıyla yapmış oldukları al takke ver külah biçimindeki işbirlikçilikleriyle. Bu ülkede temiz siyaset
yapan adamlar da çıkmıştır elbette. Hem geçmişte hem de bugün. Ancak bu adamların sayısı bir elin
parmaklarını geçmez. Bu adamlar siyaset sahnesinde nedense uzun süre
kalamamışlardır. Saman alevi gibi kısa zamanda yok olup gitmişlerdir. Üstelik
bu tür adamların içinden, siyasi partilere lider olma ve ülkeyi yönetme şansını
yakalayanlar da pek azdır.
Parti
içindeki yerlerini sağlama alma ve muhtemel siyasi rakiplerini ekarte etme
konusunda zaman zaman siyasi manevralar yapmış olsalar ve parti içi demokrasi
konusundaki tutumları tartışılsa bile, ayrıca "Güneş Motel"
hadisesinde olduğu gibi Merhum Ecevit'in siyasi hayatında başka partilerden
adam ayartarak iktidara gelmek gibi bazı handikapları varsa da mesela Merhum
Ecevit ve Sayın Devlet Bahçeli'nin malvarlıkları bugüne kadar hiç tartışma
konusu olmamıştır bu ülkede. Oysa Merhum Bülent Ecevit, bu ülkede yaklaşık
yarım asır aktif siyaset yapmış, bakanlıklar, defalarca ve uzun süreler
başbakanlık yapmıştır. Eşi Rahşan Ecevit de öyle. O da şu ya da bu şekilde ve
en azından eşi üzerinden Türk siyasetinde etkili olmuş bir kadındır. Yani,
Ecevit ailesinin, siyasi nüfuzlarını kullanarak mal varlığı edinme ve zengin
olma şansları hep olmuştur bu ülkede. Ancak hayır, onlar, çıkarmış oldukları
tartışmalı aflarla (Örn. Rahşan Affı olarak bilinin af kararı) ve yapmış
oldukları kimi gaflarla(Örn. Rahşan Ecevit'in koalisyon ortakları MHP'nin
tabanı hakkında sarf etmiş olduğu çirkin sözler) gündeme gelmiş olsalar bile,
haksız mal edinme gibi bir iddia ile hiçbir zaman gündeme gelmemişlerdir.
Hakları olmayan mala ve paraya asla tenezzül etmemişlerdir.
Geçenlerden
internet ortamında bir yerlerde okumuştum; Ecevitler, siyasi yaşamları boyunca
kendi birikimleri ile Ankara'nın Oran semtinde iki apartman dairesi edinmişler.
Bu dairelerden birisini ikametgah olarak, diğerini de kütüphane ve çalışma
ofisi olarak kullanıyorlarmış. Bu iki daire dışında Ecevit'in babasından İstanbul/Suadiye'de 1 daire miras
kalmış. Rahşan Ecevit'in annesinden de Ankara Yıldız'da bir daire miras kalmış.
Özetle Ecevitlerin mal varlıkları, topu topu 4 apartman dairesinden
oluşuyormuş. Merhum Ecevit, annesi Ressam Nazlı Ecevit'ten miras olarak kalan
İstanbul/Üsküdar da 2 katlı evi satıp Çanakkale orman yangınında kaybedilen
arazilerin ağaçlandırılması için Milliyet Gazetesi'nin açtığı kampanyaya
bağışlamış. Dedesi Hacı Emin Paşadan Suudi Arabistan/Medine'de miras olarak
kalan 5 adet vakıf ve araziyi ise (değeri yaklaşık 4 milyon dolar) TC.Devletine
bağışlamış. İlgili yazı şu cümle ile bitiyordu "Bülent Ecevit, Atatürk'ten
sonra mal varlığını devletine bağışlayan tek Türk siyasetçisidir".
Tamamen kendi birikimleriyle(!) milyonlarca servet
biriktirdiği söylenen ve servetinin boyutu, Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi
Koç'un 2001 yılında yapmış olduğu açıklamaya göre; bir milyar doların üzerinde
olan, elbette şimdilerde kat be kat artan bir siyasi tarafından yönetilen
Türkiye'de, merhum Ecevit'in mal varlığı gerçekten de çok mütevazidir. Hatta
Ecevitler, fakir bile sayılırlar. Dedeleri içinde Osmanlı imparatorluğu
döneminde paşalık rütbesine kadar yükselip, Suudi Arabistan'da mal varlığı
edinecek derecede önemli bürokratik görevler üstlenen, babası profesör ve
milletvekili, annesi ressam olan Bülent Ecevit, babası küçük bir kıyı kaptanı
olan Başbakan Tayyip Erdoğan'a kıyasla gerçekten de fakir bir siyasetçi olarak
yaşamış ve ölmüştür. Babaların fakir olması, elbette çocuklarının da fakir
olacağı anlamına gelmez. Hele hele bu ülkede kısa zamanda zengin olan iş
adamlarını düşündüğümüzde...
Merhum Atatürk ve Rahmetli Ecevit'in siyaset
anlayışını günümüzde sürdüren tek siyasetçi, daha doğrusu tek siyasi lider
Sayın Devlet Bahçeli olmalıdır. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
milletvekili maaşını çeşitli hayır kurumlarına bağışladığı, kişisel
seyahatlerinde parti makam otosunu kullanmadığı, Ermeni araştırmaları için
hükümetin vermediği 400 milyarın üzerinde ki parayı kendi mal varlığından Türk
Tarih Kurumu'na bağışladığı geçen
seçimlerin birisinde söz verdiği bir camiye oradaki seçimleri kaybetmesine
rağmen seçimden sonra 100 milyar TL. yardım yaptığı gibi pek çok bilgi var
internet ortamında. Bunların ne kadarı doğru elbette kesin olarak bilmiyoruz.
Ateş olmayan yerden duman tütmeyeceğine göre; elbette içlerinde doğru bilgiler
de vardır bunların.
Ancak
doğru olabileceğini düşündüğümüz şu bilgileri sizlerle paylaşmadan da
geçemeyeceğiz:
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de,
daha önce açıkladığı mal varlığını, konu gündeme geldiği için bu kez de
Hürriyet aracılığıyla açıkladı... Bahçeli, memleketi Osmaniye’de babadan kalma
303 ve 100 metrekarelik iki dükkanı satarak, Eskişehir Yolu’nda arsaya yatırım
yaptığını bildirdi. Bahçeli, Muğla’daki 3 bin 435 metrekarelik arsasının da 'Sit
Alanı' kapsamına alındığı için inşaat yapılmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Bahçeli, yaklaşık 3 yıl milletvekilliği yapmasına karşın, yakınlarından gelen 'borçlanmak
suretiyle milletvekili emeklisi olma hakkını', siyasi etiğe aykırı
olacağı gerekçesiyle kullanmadı. Bazı başka parti liderlerinin, kendisini başka
yerde sigortalı çalışmış göstererek emekli olduklarının gazetelerde yer
almasının, siyaset kurumuna olan güveni sarstığını ve bunun 'Etik bir davranış'
olmadığı görüşünü dile getiren Bahçeli’nin, yakınlarından gelen 'Kıyak
emekli olma' önerisi için de, şu yorumları yaptığı kaydedildi: 'Biz
bir yandan temiz, ahlaklı-ilkeli siyaset derken, bir yandan bunlara tenezzül
edersek, kendimizle çelişiriz. Yanlış yapmış oluruz. Bana bir daha böyle
tekliflerle gelmeyin' dediği öğrenildi. Bu nedenle milletvekili
emeklisi olamayan Bahçeli, sağlık giderlerini dahi kendi cebinden ödüyor.
Bahçeli’nin geçen yıl olduğu by-pass ameliyatını da kendi cebinden ödediği
kaydedildi. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı da,
Bahçeli’nin Genel Başkan olduktan sonra zenginleşmek bir yana, fakirleştiğini,
halen Genel Başkan olarak karşılanması gereken birçok giderini dahi cebinden karşıladığını
bildirdi. Paçacı, 'Siyasetten sağladığı tek kuruş rantı yok' diye ekledi"(2).
İlgili gazete haberinde Bahçeli’nin mal varlığı şu
şekilde listelenmiş:
Osmaniye'de:
303 metrekare kagir mağaza.
100 metrekare kagir mağaza.
Toplam 8659 metrekare 8 adet arsa.
15404 metrekare arsanın 1/3 hissesi.
1071 metrekare arsanın 1/3 hissesi.
375 dönüm tarlanın 1/3 hissesi.
8.000 metrekare arsanın 1/4 hissesi.
Muğla ve Datça'da:
3435 metrekare arsa.
60 metrekare yazlık kooperatif evi.
Toplam 6583 metrekare 4 adet arsa.
Ankara'da:
165 metrekare apartman dairesi. (Halen
oturduğu)"(3).
Sayın Bahçeli'nin hatırı sayılır miktarda
malvarlığı var gibi görünüyor ise de; onun sahip olduğu malvarlığının, genelde
babadan kalma olduğu ve ailesinin oldukça varlıklı bir aile olduğu hatırdan
çıkarılmamalıdır. Esasen Osmaniye'deki malvarlıklarının içinde görülen 303 ve
100 metrekarelik dükkanları satarak Ankara'da Eskişehir yolunda arsaya yatırım
yaptığı zaten haber metninden de anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu dükkanlar
haberde iki kere zikredilmiştir.
Öte yandan geçtiğimiz 9 Şubat'ta
Ankara'nın Etimesgut İlçesi sınırları içinde Yağmur
Damlası Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından "İl Bilge Hatun Erinç Evi"
adıyla ve şehit ve gazilerin anne-babaları
ve yakınlarına hizmet vermek üzere bir sosyal tesis hizmete girmiş
bulunmaktadır. Sayın Bahçeli, bu tesis ile yakından ilgilenmiş ve her aşamasını
yakından denetlemiştir. Açılış konuşmasında söylediği;
"Allah'a ne kadar şükretsek azdır ki, İl
Bilge Hatun Erinç Evi'nin çimentosunda haksız kazancın en ufak lekesi yoktur.
Haramın karartısı, usulsüzlüğün kırıntısı, yolsuzluğun esintisi, rüşvetin en
ufak emaresi buranın yakınından ya da uzağından bile geçememiş, geçemeyecektir.
Çünkü İl Bilge Hatun Erinç Evi, tertemiz vicdanların, parıldayan kalplerin
elinden çıkmıştır. Malzemeden çalmak, kurnazlık ve üçkağıtçılık erinç evine
yaklaşmaya dahi cüret edememiştir. Bildiğiniz gibi burada, şehit ve
gazilerimizin mağdur yakınları barınacaktır... Bilge Hatun Erinç Evi, ihtiyaç
sahibi dava insanlarımızın ömürlerinin kalan yıllarında huzur yaşayacakları bir
yer olmaya talip ve namzettir. Türk milletinin, töresinin, İl Bilge Hatun'un
manevi gözetimi altında burası sıcacık yuva olacaktır. Bu kutlu eser ecdadımıza
sadakatin sonucu olduğu kadar şehidimize, gazimize ve onların ailelerine şükran
borcunun da yankısı ve yansımadır."(4) şeklindeki sözlere bakınca benim aklıma bu sosyal tesisin
arsasının, Sayın Bahçeli'nin Osmaniye'de 303 ve 100 metrekarelik iki dükkanı
satarak satın almış olduğu arsalar olabileceği aklıma gelmektedir. Umarım
öyledir. Öyle olmasa bile, İl Bilge
Hatun Erinç Evi'nin arsasının meşru ve yasal yollardan iktisap edildiği
konusunda benim asla şüphem yoktur.
İzmir'in Urla ilçesinde Sit Alanı içinde
bulunan ve hazineye ait arazi üzerine iktidar yandaşlarınca kaçak villalar
yapıldığı şeklindeki iddiaların havalarda uçuştuğu bir zamanda Sayın
Bahçeli'nin Muğla'da sit alanı içinde bulunan yaklaşık 3.5 dönümlük arazisine
bir çivi dahi çakmaya çalışmaması onun devlete ve devlet nizamına ne kadar
bağlı bulunduğunun da en bariz göstergesi olsa gerekir. Bu açıdan bakılınca;
Sayın Devlet Bahçeli'ye "İsmiyle müsemma bir devlet
adamıdır" demek hiç de yanlış olmayacaktır. Türk Milleti, bir anlamda önümüzdeki 30 Mart
yerel seçimlerinde Muğla'da sit alanı içinde bulunduğu için sırf devlete
saygısından dolayı özel mülkünü değerlendiremeyen bir zihniyetle, iddialara
göre İzmir Urla'da sit alanı içinde bulunan hazine arazilerine hem de kendi
adlarına olmak üzere kaçak villa yapan zihniyeti oylayacaktır. Durum ve ahval,
şimdilik tam tamına böyle görünmektedir efendiler...
Allah Merhum Mustafa Kemal Atatürk'e ve
Merhum Mustafa Bülent Ecevit'e rahmet, Sayın Devlet Bahçeli'ye sağlıklı ve uzun
ömürler versin. Zira Türk Milleti'nin bu kabil siyasetçilere ve bu isimlerin
temsil ettikleri siyaset anlayışına her zamankinden çok daha büyük ihtiyacı
vardır. Türk Milleti, bu gerçeği bir an önce kavrayıp anlarsa, sanırım gelecek
nesillerinin istikbalini daha çabuk zamanda garanti altına almış olacaktır...
Ömer
Sağlam
____________
1-http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=8229.
Wikipedia'nın 2008 yılında yayınlamış olduğu listeye göre Tayyip Erdoğan 2
milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 8. siyasi lideri olarak belirtilmiştir(http://blog.milliyet.com.tr/en-zengin-8--lider-basbakanimiz-/Blog/?BlogNo=101688).
2-http://www.habertempo.com/siyaset/iste-mhp-lideri-bahcelinin-malvarligi-h4894.html,
3-Aynı
kaynak,
4-http://www.haberturk.com/gundem/haber/920013-yolsuzlugun-esintisi-buradan-gecemeyecektir
ALINTI YAPMAK İÇİN
- Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
ESER EKLEMEK İÇİN
- "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
YORUM YAZMAK İÇİN
Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.