FETÖ Bir Haçlı Terör Örgütüdür [Ömer Sağlam]

FETÖ öyle bir hain ve kalleş örgüttür ki; altına imza attığı her hadisenin, seçtiği her tarihin ve kullandığı her kavramın ayrı bir önemi ve anlamı vardır.

Bu yönüyle bakıldığında; FETÖ'nün batılı bir üst akıl tarafından kurdurulup yönetildiği, eylem planlarının da yine batılı bir üst akıl tarafından yapıldığı o kadar açıktır ki; başında sıradan bir din adamının bulunduğu yerli bir akıl, bu kadar kompleks ve komplike düşünemez, bu kadar detaylı analizler yapamaz dedirtiyor insana!

Yani bize göre FETÖ, sadece ABD'nin de kurup yönettiği bir örgüt değil, bütün batılıların bir şekilde bulaştığı ve destek verdiği bir terör örgütüdür.

Unutmayın ki; Türkiye'den firar eden FETÖCÜ teröristlerin pek çoğu, şu anda Avrupa ülkelerinde yaşıyorlar ve o ülkelerden himaye görüyorlar.

Özetle; bize göre FETÖ, bir Haçlı terör örgütüdür!
Bizi böyle düşünmeye sevk eden bir neden de 11 Eylül 2001 günü New-York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıdan sonra 16 Eylül 2001 günü dönemin ABD başkanı J.Walker Bush'un "Terörizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır" şeklinde yapmış olduğu açıklamadır.

Mesela;
- Başında Türkiye'nin 26. Genelkurmay Başkanı'nın bulunduğu iddia edilen terör örgütünün adını Türklüğün en kutsal kavramlarından birisi olan "ERGENEKON" koyarak, bu kutsal kavramın lekelenmesini hedeflemiştir.

- Danıştay saldırısını Alparslan Aslan isimli bir şahsa yaptırtarak Türkler'e Anadolu'nun kapısını açan ünlü Türk Mareşali Alparslan'ın adını lekelemek istemiştir.

- YSK üyelerini tenzih ederim; ancak yargı erkinin, büyük oranda FETÖ'nün eline geçmesine sebep olan 2010 referandumunun 12 Eylül'e isabet etmesi de tamamen bir tesadüf sayılamaz bence.

Allah diğer bütün günleri torbaya mı girmişti de buluna buluna 12 Eylül bulundu referandum için!

- Silahlı Kalkışma hareketini 15 Temmuz gününe denk getirilerek İkinci Viyana Kuşatması'nın intikamı alınmak istenmiştir!

Çünkü Türk Generali Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki Türk Ordusu, Viyana üzerine yönelik taarruzunu 15 Temmuz 1683 günü başlatmıştır.

- İsyan girişimini bir Cuma günü başlatarak, 23 Nisan 1920 Cuma günü kurulan yeni Türkiye devletini yine bir Cuma günü yıkmak istemişlerdir.

Zira cumhuriyet her ne kadar 29 Ekim 1923 günü ilan edilmiş ise de devletin resmi kuruluş tarihi, aslında TBMM'nin kuruluş tarihi olan 23 Nisan 1920 olmak gerekir.

- Cuma günü, aynı zamanda Türklerin Malazgirt'te Haçlı ordusunu bozguna uğrattığı gündür ki; yukarıda Alparslan ismi için yapmış olduğumuz yorum burada da geçerlidir.

- Ergenekon Davası'nda esas hakkındaki mütalaa 18 Mart 2013 günü okunmuş ve savcı başta Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olmak üzere çoğu asker 64 sanık hakkında "müebbet hapis" istemiştir.

18 Mart 1915, Haçlı donanmasının Çanakkale'de mağlup edildiği gündür.

Yani FETÖ, silahlı isyan girişimi için 15 Temmuz gününü tercih etmekle hem 18 Mart 1915'in 15'ine atıfta bulunmuş, hem de FETÖCÜ savcılar, Ergenekon davasına ilişkin Esas hakkındaki mütalaalarını 18 Mart'ta açıklamakla, Haçlı donanmasının 18 Mart 1915 mağlubiyetinin intikamını almak istemişlerdir.

- Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. Genelkurmay Başkanı ve birçok üst düzey general hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası içeren kararın verildiği yani Ergenekon davasının karara bağlandığı tarih ise 5 Ağustos 2013'tür.

Yani Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal Paşa'ya başkumandanlık görevinin verildiği günün (5 Ağustos 1921) yıldönümü olan gün.

- Belki biraz zorlama yorum olabilir ama 7 Ağustos 1964, Türk savaş uçaklarının Kıbrıs'taki Rum mevzilerini bombaladıkları tarihtir.

5 Haziran 1964 ise ünlü Johnson Mektubu'nun gönderildiği tarihtir ki; bu, mektup olmaktan daha çok adeta Türkiye'ye verilmiş bir NOTA ve ültimatomdur.

Prof. Dr. Fahir Armaoğlu bu mektup hakkında şöyle der:

“Nasıl 12 Mart 1947 tarihli Truman Doktrini Türk-Amerikan münasebetlerinde bir dönüm noktası olmuş ise 5 Haziran 1964 tarihli Johnson Mektubu da Truman Doktrini’nin açmış olduğu sağlam bir dönemi tersine çeviren bir dönüm noktası olmuştur”

Prof. Dr. Kemal Arı ise bu mektup hakkında şöyle der:

“…ABD Başkanı Johnson’un 5 Haziran 1964 tarihinde Türkiye Başbakanı İsmet İnönü’ye gönderdiği mektup, Türkiye’de artık zaten ters yüz olmaya başlayan Amerikan algısını, bütünüyle diplere doğru itiverdi”





Ömer Sağlam 14.8.2019

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN