Eğitim Örgüsü [Semiramis Kanbak]

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bir önceki yazı: "Okulum"...
ÜAKL' de eğitim bir yıl hazırlık, 3 yıl orta, 3 yılda lise olmak üzere 7 yıldı. Hazırlık sınıfında yalnızca İngilizce ve Türkçe dersleri okutuluyordu. Hazırlık sınıfında başarısız olan öğrencilere bir şans daha tanınıyor, ikinci yılda da başarısız olmaları halinde okuldan atılıyorlardı. En fazla 2 dersten ikmale kalınabiliniyor, 3 dersten kalmak sene kaybına neden oluyordu. İki yıl üst üste sınıfta kaldığınızda ise belge alıyor, yani okuldan atılıyordunuz.
     
Ders yılı 3 sömestire bölünüyor ve dolayısıyla bir yılda 3 karne alıyorduk. O nedenle sömestir tatilimiz devlet okullarınınkinden farklı zamanlarda oluyordu. Onlar okuldayken biz tatil yapıyor, onlar tatildeyken okula gidiyorduk. Hafta sonu tatilimiz ise Cumartesi ve Pazar günleriydi.
     
Okulda derslerin bir bölümü İngilizce, bir bölümü de Türkçe yapılıyordu. Başta Türkçe ve Türk Edebiyatı olmak üzere, tarih, coğrafya, din dersi, millî güvenlik bilgisi dersleri Türkçe olarak, İngilizce Edebiyat, matematik, fen ve sanat dersleri İngilizce olarak okutuluyordu. İngilizce okutulan derslerin kitapları kitapçılarda satılmıyordu, onları ancak okuldan temin edebiliyorduk. Bu kitapları arzu edenler daha düşük fiyata kiralayabiliyorlardı. Ancak ablamdan sonra ertesi yıl aynı kitapları ben de okuduğum için biz kitaplarımızı hep satın alıyorduk. Türkçe okutulan ders kitapları ise Millî Eğitim'in okullarda okuttuğu kitaplardı ve dışarıdan temini mümkündü.
     
O günlerde okulun lise kısmında edebiyat kolu müfredatı okutuluyordu ancak fen derslerinde başarılı olan öğrenciler seçmeli olarak ileri matematik adı altında liselerin fen kollarında okutulan matematiği alıyorlardı. Ablam da ben de bu dersi alan şanslı talebelerdendik.
     
Öğrencilerin başarısını ölçmek için önceden ne zaman yapılacağı bildirilen sınavların yanı sıra, ne zaman yapılacağı belli olmayan "quiz" denilen sürpriz küçük testler yapılıyordu. Hiç beklemediğiniz bir anda, bazen dersin sonlarına doğru, hocalar kafiyeli bir şekilde "take out a piece of paper, write your name and number" [bir kağıt çıkartın, üzerine adınızı soyadınızı yazın] dediler mi, bu quiz oluyoruz demekti. Bir iki küçük soru sorarlardı ama onları cevaplayabilmek için dersi takip etmiş olmanız gerekirdi. Böylece dersi takip etmek zorunda kalıyordunuz çünkü bu 'quiz'ler karne notlarını ciddi şekilde etkiliyordu.
     
Yabancı dil eğitiminde pratik yapmanın çok önemli olduğuna inandıklarından ilk yıllarda teneffüslerde İngilizce konuşmamızı sağlamak için bir kural koymuşlardı. "English rule" denilen bu kurala göre haftanın başında sınıf öğretmenimiz öğrencilerden birine bir anahtar veriyordu. Anahtarı alan arkadaşımız onu Türkçe konuşurken gördüğü kişiye veriyordu. Haftanın sonunda anahtar kimde kaldıysa, o öğrenci cezalı oluyor ve ceza olarak hafta sonu okula gelerek etüd salonunda yatılı öğrencilerle birlikte etüde katılıyordu. Tabi anahtarı alan kişinin anahtardan kurtulması hiç te kolay olmuyordu. O öğrencinin anahtarı aldığını görenler, onun yanlarına geldiğini gördüklerinde hemen İngilizce konuşmaya başlıyorlardı.
     
Okulda her ders çok önemliydi. Müzik dersinde tanınmış bestekarları ve eserlerini tanırken sanat tarihi dersinde ilk çağlardan bu yana gelen toplumların sanatını öğreniyorduk. Sanat tarihi dersimizde bize okutulan iki kitap, "Art Through The Ages - Çağlar boyunca sanat" ve "Civilization Through The Centuries - Yüzyıllar boyunca medeniyet" kitapları, daha sonra da kaynak kitap olarak kullandığım kitaplar oldu. Ama ne yazık ki ilkini ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nde bir arkadaşım okumak için aldı ve vermeyi unutmadı, yüzümü kızdırarak kim bilir kaç defa istediysem de kitabımı bana geri vermedi. Hatırladıkça hâlâ üzülürüm.
     
Anı dizisi, gelecek yazı olan, "Derslerle Dersler" ile devam edecek.



Semiramis Kanbak

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN