Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
"Düşünebilen herkesin insan olması, insan olan herkesin düşünebildiği manasına gelmiyor ne yazık ki." demiş Sigmund Freud.
Ne güzel de demiş.
Aklın ve mantığın ermediği tuhaf olaylara mı kafa yorsam, yoksa kukla gibi oynatılan insanlara mı? Bilemedim. Yoksa kendisine büyü yapıldığını iddia eden ilginç karakterler hakkında mı konuşsam, onu da bilemedim.
Belki de biraz daha psişik düşünüp gezi olaylarından sonra patlak veren telekineziyle öldürme sanatına değinmeliyim. Sanki meclis Hogwarts, sanki orada ‘’Karanlık Sanatlara Karşı Savunma’’ dersi veriliyor…
Evet, tuhaf bir "merhaba" oldu ama çok doluyum ben de...
Herkes gibi...
Aslında mimariye değinmek istemiştim ama olmadı.
Birden siyasi iğnelemeler yapmak istedi canım.
Canı isteyen anayasayı değiştirmeye kalkıyor, ben neden yazdıklarımı değiştiremeyecekmişim ki? Başlığı bir kere attım ya, fosforlu olan o kedigözleri bana yazmam gereken kelimeleri gösteriverdi birden.
Eh, söylenecek çok şey var. Söyleyebilen az, o ayrı.
Aslında son birkaç yıldır herkesin söyleyecek şeyleri var.
Ağzı kapatılanlar, üç maymunu oynayanlar, görmezden gelmeyi başarabilenler dışında. Hâliyle, ben de tüm dizilerin bağımlısı olup kendini eleştirmen sanmaya, SGK'sı olmayan damat adaylarını ayıplamaya, köpeğiyle gereğinden fazla vakit geçirip onunla konuştuğuna inanmaya başlayınca; güncel konulardan kaçmamam gerektiğine karar verdim.
Silkelendim ve kendime geldim.
Modern Darth Vader’ın muhtemelen TOKİ aracılığıyla kurmaya çalıştığı "Yeni Türkiye Galaktik Cumhuriyeti" ile daha yakından ilgileneceğim.
Uzun lafın kısası, küçük bir merhaba yazısıdır bu.
Sessizlikteki bir fısıltı olabilirsem, ne mutlu bana.
Mahallemizin trafosuna kedi falan kaçıp elektriklerimizi kesmezse eğer, ara sıra yazacağım buraya.
Görüşmek üzere…