Muavinlik Kesinleşti Diyorlar [Günay Tulun]



"Yurt dışı ve içinde kurduğu dünya devleriyle yarışacak kadar büyük 17 şirket ve hâlihazırda bilinen 30 gemiciklik filosuyla" çocuklarının üstünden de olsa dört dörtlük bir armatör olan eski tersane işçi ve mühendislerinden Bay Binali'nin yükselme serüveni tüm haşmetiyle sürüp gidiyor. Hem de "yetmiş iki kısım tekmili birden"... Bu büyük "deniz ve devlet adamı"mızın "İkinci adam"lığa atanma işi son aşamadaymış. "Haram Saray"daki odasının hazır olduğu yolunda söylentiler var. Yazı fazla uzamasın diye bu tür haberlerin tamamını bir yana atıp, hiç bekleme yapmadan, hemen konuya giriyorum.

NASIL BİRİNİ ÜLKEM TÜRKİYE'NİN İKİNCİ ADAMI YAPIYORLAR
Bakın, hiç kimsenin yediği, içtiği, gelmişi, geçmişi, karakterli ya da karaktersiz oluşu beni hiç mi hiç ilgilendirmez. Yalnız konu sevgili ülkem Türkiye olduğunda,
o insanın ülkemi yönetip yönetemeyeceğini yine hakaret etmeden ama örnekler vererek anlatmam farz olur. Ta geçmişe inmeyeceğim. Hemen çok çok yakından 31 mart 2019 seçimlerinden örnekle yola çıkıp sizleri düşünmeye davet edeceğim.

Nasıl olduğu zor anlaşılır bir şekilde ülkemin yönetiminde elinden tutularak yukarılara taşınmış Bay Binali; bildiğiniz gibi, İstanbul seçimlerindeki en güçlü belediye başkan adayıydı. İsmini bile düzgün yazamıyordu ama adaydı işte... Üstelik, her şey ama her şey emrinde ve elinin altındaydı. Kaybetti!

O seçimlerde, ana okulu çocuklarını dahi güldürecek “yasal bahaneler” imal edildiğini aklı cebine kaçmışların dışındaki herkes biliyor. Bilemediğimizse hangi kentte, hangi ilçede, hangi köyde, hangi sandıkta nelerin döndüğü; hangi trafoya hangi kedi grubunun girdiği... Konumuz İstanbul olduğu için o, “olmuşsa bile olmamıştır” konusunu bir yana bırakıp İstanbul'a bakalım. 

31 MART 2019 YEREL SEÇİMLERİNDE İSTANBUL'DA NELER OLDU NELER
Sayımları bir türlü bitirtilmeyen ve sonunda da emirle tekrarlattırılan o seçimler sırasında, 31.186 oy sandığına giren 8.866.614 zarfın içindeki 35.466.456 oy pusulasından; Binali Yıldırım’ı seçmek için verilen oyların bulunduğu pusulalar çalınmış (!) ve bu olay, bazılarının “Süperman'ın X ışınlarından esinlenerek üretilmiş gözlerinin" bir bakışıyla saptanmıştır.

Hırsızlar çalmakla yetinmemiş, kaçacakları yerde, o oy pusulalarının yerine, bir koşu gidip, bir matbaada yeni oy pusulası bastırmışlar. Sonra gelip bunları 31.186 sandıktaki 35.466.456 pusulanın bulunduğu 8.866.614 zarfın içine yerleştirmişler. Anlaşılmasın diye o 8.866.614 zarfı güzelce kapamışlar ve yeniden 31.186 sandığa atmışlar.

Her şeyden habersiz tüm sandık kurulları, o 31.186 sandıktaki 8.866.614 zarfı yeniden çıkarıp onlarca gözlemci huzurunda açmış, içindeki 35.466.456 oy pusulasını yine onlarca gözlemci huzurunda masalara döküp saymışlar ve onlarca gözlemci huzurunda anlamışlar ki, "Oylar çalınmış!".

HAFİYESİ MAHMUT'UN SON MACERALARI 
Hatırlarsanız, oy hırsızlığını ortaya çıkarmak için eline pertavsız alıp sandıklara koşturan çok sayıda "Hafiyesi Mahmut" olmuştu. Onların hiçbiri; çaldıların mucidi Bay Binali, hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şey oldunun mucidi Bay Ali İhsan ve Yüksek Seçim Kurulu'nun bağımsız (!)  hatta özgür (!) Bay "Hafiyesi Mahmut"ları kadar başarılı olamadı.

RÛZ-İ MAHŞER 
Efendim o sandık kurcalama ve doldurma işlemlerini rekor zamanda yapan kadroları da mutlaka ödüllendirmeli. Haklarını yememek gerek. Malum ya bu iş, oy işi... İş oy olunca, bir de işin içinde AKalPe olunca, AKalPelilerin son seçimde çokça söylediği ve İsmet Yılmaz'ın başını çektiği cümledeki gibi, "Rûz-i mahşerde sorulur hesabı"...

GUINNESS REKORLAR KİTABINA GEÇMESİ GEREKENLER 
Ayrıca Bay Binali'nin söylemlerinin de Guinness rekorlar kitabına alınmasını, rahmetli Özal'ın sözcükleriyle "hem aççık hem de seççik" olarak teklif ediyorum. “Birinci Teyyo Pelvan”ı geçti“ İkinci Teyyo Pelvan”la yarışıyor.
Bunu değerlendirmek gerek! 

Kırılan rekor da rekor hani... Binlerce görevlinin, gözlemcinin, AKalPelilerin, avukatın, hazır bulunan polis ve jandarmanın gözleri önünde yapmışlar bunu… Kimsenin ruhu bile duymamış. Böylece hem Bay Binali hem de “Tek Kişilik AKalPe” seçimi kaybetmiş gibi olmuş. 

Suriyelilere, seçmen kaydırmalarına, fazladan bastırdıkları oy pusulasına, sandıklara kendi adamlarını yerleştirmelerine yani onca büyük çabaya rağmen, pusulaları yürüten hırsızları da kutlamak gerek. Malum "Biz hırsızları çok sever, baş tacı yaparız.". O hırsızların kim olduğu da saptanıp Guinness'e bildirilmeli...

Bence Kaptan Kirk'in emriyle Mr. Spock'la birlikte Scotty yapmıştır bu işi... Mutlaka pusulaları ışınlamışlar ve zamanı da foton torpilleriyle önce geri sonra ileri alarak bu işi halletmişlerdir. "Halletmemişlerse de halletmişlerdir mutlaka!".

Bak bak bak!
Utanmadan bir de sağ yanda durmuş bizi tiye alan koyu bir sohbet yapmaktalar. Ayıp!

GALİP SAYILIR BU YOLDA  
Bence bu çabalar Sayın Ekrem İmamoğlu'nun seçim kazanmasından da önemli. Anlayacağınız, galip sayılır bu yolda mağlup! Zaten sekiz yüz bin oy fark ne ki! Bir milyon bile değil! Önemsiz! 

Hüloğğğğğ!
Gülmeyin be!
Ne gülüyorsunuz?
Gülmeyin gülünecek hâllere!..

ZIRVADA ZİRVE: ÇALDILAR
Size çaldılar diyorsak, çalmışlardır.
Sanırım çaldılar!
Bir şey olmamışsa bile mutlaka bir şeyler olmuştur.

Mutlaka çalmışlardır.
Ben öyle sanmıştım.
Çaldılar. 

Yok canım çalınma yok, ben onu siyaseten söyledim.
Çaldılar, benim oylarımı çaldılar.
Hırsız bunlar! 

Çaldılar! Canım çalmamış olsalar bile çalmış olmaları gerekir.
Muhtemelen bir şeyler oldu!
Çaldılar demek zorundaydım. 

Mutlaka bir şeyler olmuştur. Çünkü biz bu işleri çok iyi biliriz!
Tabii canım, çalamayacaklarını ben de biliyorum ama öyle söylemek zorundaydım.
Çaldılar, benim oylarımı çaldılar!  

Çalmadılarsa bile mutlaka çalmışlardır.
Ben bu işten anlarım. Mesleğim mühendislik.
Çaldılarrrrrrr! 

BU SÖZLERİN HİÇBİRİ BANA AİT DEĞİL
Bu itiraf içeren sözlerin hiçbiri bana ait değil. 
Hırsız neyin nasıl çalınacağını iyi bildiğinden, karşı tarafa suç atmaya çalışırken kendisini de ele verir. Bu daima böyle olmuştur.
Bu sözleri her illegal konuya adapte edebilirsiniz.  

Durun daha bitmedi, bir itiraf daha var! 
"Siyaseten yalan söylüyorum" demek, "Ben siyasetçiyim yalan söylemek mesleğimdir." demenin öz Türkçesidir. Bundan böyle "Siyasetçiler yalancıdır!" diyenler tutuklanırlarsa tanık olarak AKalPelileri göstersinler. Tabii ki en başa da Bay Binali'nin adını yazdırsınlar. Çünkü kaynak o!.. 

Bakın, o günlerde Sayın Ekrem İmamoğlu bu konuda ne demişti? 
"Sahurda konuşmak pek âdetim değil. Gerçekten canım çok sıkkın. Rakibime soruyorlar, ‘Seçim niye iptal edildi’ diye, ‘Çaldılar’ diyor. Daha korkuncu ne biliyor musunuz, 3-4 yaşındaki çocuklara ‘çaldılar’ dedirterek kampanya yapıyorlar, o günahsız, pırıl pırıl çocuklara. Başkanlık ne ki, ben her şeyden önce 3 çocuk babasıyım. Sakın o çocukları kirletmeyin! Üzülüyorum, çok üzülüyorum, yazıklar olsun! Ve hepinizi Allah’a havale ediyorum. Şu Ramazan ayında yalanla, iftirayla konuşuyorsunuz ya hepinizi Allah’a havale ediyorum. Başkan olursun, bakan olursun Meclis Başkanı olursun ama… Neyse... Babamın güzel bir lafı vardır, ‘Doğruluk ve dürüstlük, insanı mutlu eder’, inşallah siz de bir gün mutlu olursunuz.” 

İNSAN BALİĞ OLUNCA AKIL DA BALİĞ OLUR MU
Sokaklarda bağıran o 3-4 yaşındaki çocuklardan biri de bizim mahallede... 
Adı Hasan! Plastik doğrama işi yapıyor. Biyolojik yaşının 40'lı yılları gösterdiğini sanıyorum. Mesleğiyle ilgili akıl yaşı da tam kıvamında... Adam doğramaların ölçüsünü bir kez alıyor ve ikinci bir ölçü ya da kesme işlemi yapmadan "kapı, pencere, cam, dolap vs ne tür iş almışsa" gelip onu bir kerede takıyor. Çok kimsede olmayan matematiksel bir kafası var. Yine de "Çaldılar!" diye düşünen bir akla ve dile sahip. Düşünme, dillendirme ve provokasyon stillerine bakınca, insan ister istemez acaba o da "Bay Binali'yle aynı ekole mi mensup, meslektaş mı?" diye meraklanıyor insan!

Hayat çok garip! İnsan, hayal bile edemeyeceği öyle garipliklere şahit oluyor ki!
Örneğin şu nemalanma aşkı... Öylesine iğrenç ki; görünüme aldanmamamız gerektiğini hatırlatıp, insan sandıklarımızın cüruftan ibaret olduğunu gösterip üzüyor bizi...

SON SÖZ
Aslında söylenecek ve anlatılacak o kadar çok olumsuzluk var ki...
Anlattığım bu tek örnek bile anlayanlar için korkunç!..
Birincisine bakınca ikinci adamın nasıl biri olduğunu hemen anlıyor insan.
Böyle olunca da söylenecek ne kalır ki?

Hadi son söz şu olsun:
Türkiye'm seni öyle çok seviyorum ki, anlatamam! Hırsızlarına, provokatörlerinin promosyonlarına, gerçek ve politik fahişelerine bile âşığım. 



YAZI SÖZLÜĞÜ
İkinci adam: Burada söz edilen olaya "Binali Yıldırım
Muavin Olacakmış" adlı yazıyı tıklayarak ulaşabilirsiniz
Baliğ olmak: Ergenleşmek, ulaşmak, erişmek
Kaptan Kirk, Mr. Spock ve Scotty: 1966 yılından günümüze
dek hâlâ sinema filmi ve TV dizisi olarak çevrilmeye devam
eden, sevilen, ünlü Star Trek "Uzay Yolu"nun üç kahramanı


Günay Tulun 17.9.2019/22.19

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN